Zenginlik, her türlü metayı elde etmeye yarayacak maddi güce ve buna bağlı olarak geniş nüfuza sahip olmak olarak kabul görmektedir. Her insanın doğasında az veya çok zengin olma isteği, arzusu vardır. Zengin olma arzusu kişiye göre değişebilir. Kimi maddi gücüyle mutlak hâkimiyet kurmak ister, kimi sadece rahat yaşayabilmek için zenginlik ister.

Tarihte zenginlikleri, mal, mülk varlıkları övünen bunu güç gösterisi yapan yüzlerce insan geldi gitti. Hepsi biriktirdiler, çoğalttılar ama kendilerine belki faydası olmadan bu dünyadan göç edip gittiler.

Tabii ki Müslüman kısa süren dünya hayatının idamesi için, çoluk çocuğunun rızkı için çabalayacak, gayret edecek, sebeplere sarılacak ama dünyanın malının dünyada kaldığı şuurunda olacak.

Aslında doğumun başladığı an ölüm için geri sayımı başlıyor. Cenabı Allah’ın takdir ettiği nefes sayısı bitince insanoğlu gerçek yurduna intikal ediyor. Bunun adına da ölüm denilmekte. İnsanoğlu öleceğini bildiği halde dünyaya kendini kaptırıp gidiyor.

Forbes dergisi dünyanın en zengin insanlarının listesini yayınladı. 2021 yılında Dünyanın en zengin kişileri listesinde zirve değişerek Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın oldu.

Şirket hisselerinin yaklaşık yüzde 7 artmasının ardından serveti 200 milyar doları aşan Musk, Amazon CEO’su Jeff Bezos’u geride bırakarak ilk sıraya yerleşti.

Tarihte böyle zenginlikleri ile ün salmış pek çok kral, devlet başkanı, padişah geldi geçti. İşte bunlardan bir tanesi Mansa Musa…

Mansa Musa, 1300’lü yıllarda Mali İmparatorluğu’nun 10. İmparatorudur. Tam adı Mansa Kankan Musa olan, Mali İmparatoru, tarihte belki de hiç kimsenin elde edemediği güç ve ekonomiye sahip olmuştur.

Mansa Musa, ülkesinde ‘Kralların kralı’ anlamına gelen Mansa unvanı ile krallığının yükseliş döneminde tahta çıkmıştır. Mansa Musa’nın doğum tarihi bilinmemektedir. Babası Faga Laye bir prenstir ve Mansa Musa gibi Mansa unvanı ile ülkeyi yönetmemiştir.

Mansan  Musa 1312 yılında Mali İmparatorluğu’nda kralların en güçlüsü olarak tahta oturdu. İslam’a olan merakı nedeniyle iyi bir Müslümandı ve İslamiyet’e katkı vermeyi değerli görmüştür. Altın ve tuz ticaretinin merkezinde bulunan İmparatorluğu’nun ona kazandırdığı servet ile medreseler ve camiler yaptırarak dönemin en önemli İslam ülkelerinden biri olmasını sağlamıştır.

Bugün yapılan araştırmalarda Mansa Musa’nın servetinin 400 milyar dolar civarında olduğu iddia edilmektedir.

Musa zamanında krallığın sınırları bugünkü Senagal, Mali, Burkina Faso, Nijer, Gine ve Fildişi Sahili'ni içine alacak şekilde genişledi.

Musa'nın ele geçirdiği topraklar çok zengin yeraltı kaynakları barındırıyordu. Bunların başında da altın ve tuz geliyordu.

Mansa Musa, yaşadığı dönemde çok rahat harcamalar yaptı. Sanki parası hiç bitmeyecekmiş gibi davrandı.

Ve Mansa Musa, 1337 yılında 57 yaşında hayatını kaybetti. Yerine oğlu geçti ancak imparatorluğu bir arada tutmayı başaramadı.

Mali Krallığı, Musa'nın ölümünün ardından dağılma sürecine girdi.

Sonuçta dünyanın bir zamanlar engin adamının serveti buz gibi eriyip bitti.

Cemil Meriç diyor ki haydan gelen huya gider”. Burada ‘hay’ ve ‘hü’ Allah anlamına gelmektedir. Yani Allah’tan gelen yine bir gün Allah’a dönüyor.

İnsanoğlu sadece belli dönem için emanetçi. Gün gelince emanet aslı sahibine dönüyor.

Hz. Peygamber efendimiz "İnsan ölünce (Salih) ameli kesilir. Ancak üç amel (in sevabı) kesilmez: Sadaka-i câriye (kamuya yararlı sadaka), faydalanılan bir ilim ve arkasında kendisine dua edecek hayırlı bir çocuk bırakmak”.

“Ölüyü (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri bâki kalır: ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle bâki kalır.”

“Âdemoğlu için iki vadi dolusu mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Âdemoğlu’nun içi boşluğunu ancak toprak doldurur” buyurmuştur.

Hasan Basri Hazretleri ” Kuran’ın iki kapağı arasındakileri okudum. 90 yerde Allah’ın rızka kefil olduğunu gördüm. Sadece bir yerde ise şeytanın insanı fakirlikle korkutacağını gördüm. Ve insanın, Rabbinin 90 yerdeki vaadini unutup şeytanın sadece bir yerdeki yalanına kandığını da gördüm.

Rızık endişesine kapılıp aslında kendimizi gereğinden fazla parçalamanın yormanın bir anlamı yok.

Fahri Kâinat Efendimiz zenginliği tarif etmişler:
-Zenginlik; zikreden bir dil, şükreden bir gönül ve Saliha bir eştir.

Dünyanın malı dünyada kaldığına göre, yaptığımız hayır hasenat, iyilik güzellikler, Salih ameller kabrimizde bizlere refakat ediyor.

Helalin hesabı haramın azabı var” şuuru ile Allah için kazanıp Allah için harcamak en iyi yol olsa gerek.

Mansa Musa Kadar Zengin olsanız ne yazar! Dünyadan ebedi âleme göç ederken, iyilik, güzellik, Salih amel, mutmain olmuş bir kalp götüremedikten sonra.

Baki selamlar.