Türkiye;Suriye,Irak ,Doğu Akdeniz’de ki izlediği politika  ve son olarak ta Libya meşru hükümeti ulusal mutabakat hükümeti başbakanı Serrac ile imzaladığı ekonomik münhasır yetki sınırlandırması anlaşmaları sonucu , ABD desteğiyle Yunanistan-Güney Kıbrıs-Mısır ve İsrail tarafından geliştirilen Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumu oluşumuna yanıt verirken, bölgedeki hidrokarbon paylaşım mücadelesinde önemli bir adım atmış oldu.Doğu Akdeniz Gaz formu,gaz ve petrol bulsa bile Türkiye ve Libya’dan izin almadan boru hattı ve deniz taşımacılığı yapamayacak. Libya ordusuna verdiği eğitim ve koordinasyon desteği ile edindiği karizma dünyada ve bölgede büyük sükse yaptı.

Bunun sonucunda Fransa’nın güney Kıbrıs limanına demirlediği Fransa donanmasına ait  Charles de Gaulle isimli uçak gemisini  (İçerisinde bin 200 bahriyeli, 600 deniz piyadesi ve deniz kuvvetleri personeli bulunan gemide, 20 Rafale Marina savaş uçağı, iki adet erken uyarı sistemiyle donatılmış Hawkeye E2-C radar uçağı, bir adet Caiman helikopteri ve iki adet Dauphin Pedro helikopteri bulunuyor.) Türkiyenin doğru dış politika yürütmesi sonucu elde ettiği kazanımlar karşısında İtalya ile birlikte kös kös çekmek zorunda kaldı.

Türkiye çıktığı bu kutlu yolda , Afrika’da giderek ağırlığını hissettiriyor. Somali-Cibuti-Sudan tarafından Kızıldeniz açılımımız sürüyor. Libya-Tunus-Cezayir-Fas tarafından Kuzey Afrika’daki tarihi köprülerimizi tahkim ediyoruz. 43 Afrika ülkesinde büyükelçiliğimizin bulunması, Türkiye-Afrika ilişkilerinin anlam ve önemini çok iyi göstermektedir. Muhalefetin dediği gibi, Libya petrollerinin peşinde değildir.

Gizli Dünya devleti İLLUMİNATİ’nin omurgası Para-Banka Baronu Yahudi Roctschlds’ın EKONOMIST Dergisinin 2019 takviminde, 4 liderin dünyayı çok etkileyeceği yazılmıştı. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Rusya Lideri Putin ve Çin Lideri Şi.Pıng.

Alman Der Spigel Dergisinde de 4 Lider Dünya Hâkimi gösterilmişti.

Yıllardır darbe ve terör baskısından başını kaldıramayan Türkiye Erbakan ve Erdoğan’ın çizdiği bu kutlu yolda şaha kalkmış Siyonist, Yahudi ve Haçlıların korkulu rüyası olmuştur.

Katar’la birlikte körfez ve Hint okyanusu ticaret yollarını kontrol etmektedir.

Mutlaka yerli ve milli uçak gemisi edinilmek istenmesi,donanmanın Dünyanın 3 donanma olmasının nedenini,ve muhalefetin “ne işimize yarayacak uçak gemisi” demesine rağmen, bunun önemini yapılan jeostratejik hamlelerde daha iyi anlıyoruz.

Bizdeki aklı evveller üç beş dolar birkaç varil petrol hesabındalar.Bu aklı kıtlar “LİBYA’NIN petrollerini sana yedirtmeyeceğiz” gülünçlüğüne düşmektedirler.

Bu kutlu yol Tunus Cezayir ve Fas ile neticelendiğinde Atlas okyanusuna kadar bir alan İslam dünyasının kontrolünde olacaktır.Fransa’nın bir yerleri tutuşmuş olacak ki telaşı bundandır,Afrika’daki sömürü çıkarlarının sonuna yaklaştığını hissetmektedir.Cezayir’li 400.000 bin genci 2 nci Dünya harbinde özgürlükleri karşılığında Almanlara karşı savaştırıp  sonrasında tümünü katlettiğinin hesabını vereceği günlere doğru gitmektedir.Ruanda’da bir milyon insanın ölümüne sebep olduğunun hatırlatılacağı gün yaklaştıkça çılgına dönmektedir.Afrika emperyalizme karşı ayaklanmanın işaretlerini vermektedir.

Ayakları pislikte olup ta tek ötebilen hayvan horozdur.Fransa’da amblemine horozu bu sebepten almış olmalı ki her iki ayağı pislikte, herkese horozlanmaya ve insanlık dersi vermeye kalkışmaktadır.

Ama bu sefer değil.!!!

Seninde ABD gibi sonunuz yaklaşmaktadır.

Yunanistan’ın korkusu ve telaşı da boşuna değildir.ABD ve Fransa’nın fos çıkması, korkusunu bir kat daha artırmıştır.Türkiye “KUTLU YÜRÜYÜŞÜN” meşalesini yakmıştır. FETİHİN mührü, AYASOFYA’nın muhteşem günlerine dönüşü ile meşalenin ışığı, kaybedilen  On iki adadan , Batı Trakya’dan,Kosava’ya Sancak’a Bosna Hersek’e ve Adriyatik kıyısında görülecektir.Bu meşale Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetleri,Pakistan ve Malezya’ya kadar uzanacaktır.İslam birliğinin yanı sıra Turan parası,turan futbol ligi alt yapı çalışmaları sona yaklaşmaktadır.

Türkiye’nin bu “KUTLU ÇIKIŞI”nı gören Yunanistan son günlerde Türkiye’ye karşı  izlediği politikada yumuşatıcı dil kullanmaya başladı.Bunda bir nebzede olsa  eski Başbakan Çipras ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ikazı etkili oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Yunanistan boş durmuyor, kurusıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Haddini bil. Bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir.”

Çipras; Miçotakis’e “sende benim gibi yap Erdoğan’la görüş” demişti.

Yunan savunma bakanının;” “Her türlü senaryoya hazırlanıyoruz. Elbette bu olasılıklar arasında askeri müdahale de var. Bunu yapmak istemiyoruz, ancak egemenlik haklarımızı azami derecede korumak için mümkün olan her şeyi yapacağımızın anlaşılmasını sağlamak istiyoruz” demesinin,  bilinç altında yatan şu öğreti yatıyor olmasındandır.“Bizim buralarda(Türkiye’de) pek kimsenin umurunda olmasa da, Yunanistan’da tepedeki Cumhurbaşkanı’ndan çöpçüsüne kadar hiç değişmeyen bir Türkiye ‘duygusu’ vardır.

Bu duygunun adına ‘Türkiye fobisi…’ diyoruz.”

Türkiye ile yatıp, Türkiye ile kalkıyorlar.”

Türkiye’de dışişlerinde çalışmış yunanlı diplomatın sözlerinden anlıyoruz “TÜRKİYE FOBİSİ”ni.

Lakin; KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK!

Bu günkü müesses nizamı kuran küreselcilerin uşakları Fatih Sultan Mehmet Han’ın kabrini eli kıçında tekmelemesi,Ayasofya’ya ihtiyacımız yok demesi,İzmire has para basılması,ve bayrağının olması.Kıbrıs’ta ne işimiz var Kıbrısı Kıbrıslılara(Rumlar) bırakalım, İzmir’de Kadifekale’nin ismini değiştirip Yunanca “Pagos” değiştirip “Pagos Pazarı”kurmak.23 Nisanı Çav Bella çalarak kutlamak ve hoplaya zıplaya sokaklarda oynaması, 9 Eylül İzmir'in Düşman İşgalinden Kurtuluş Günü olduğu halde, 3 Mayıs'ı İzmirliler günü icat etmesi tesadüf ve kendiliğinden değil müesses nizamın emredicilerinin emrinin yerine getirilmesidir.

Muhalefetin İstanbul il başkanın aldığı mahkumiyet kararı hukuki bir karardır.Yargıtay safhasında olan bu karardan sonuç çıkartmak hukuka aykırıdır.Bu hanımefendide efendilerinin kendisine emrettiği doğrultuda hareket etmiştir.Sonuçlarına müspet veya menfi katlanacaktır.Buna vakit ayırmak zaman zayiidir.

İngiltere’de Fatih’in, kimliği  belli olmayan bir ressam tarafından yapılan tablosuna vergiler 8 milyon TL civarında para vererek satın alan İBB; Kimilerine göre iktidara gol attı,kimilerine göre de, Londra’da kaçak yaşayan FETÖ’cü ve İl Başkanının eski arkadaşlarına (DHKP-C) İBB nin kasasından para aktarmak  için mi aldı? Araştırılınca ortaya çıkacaktır.Ayrıca tablonun o dönemde yapıldığına dair kuşkuların olduğunu teknik bir incelemenin yapılması gerektiği uzmanlarca söylenmektedir.

Bize düşen devletimize sahip çıkıp yakılan “KUTLU YOLUN” meşalesini takip etmek olmalıdır.Şu bunu dedi, Bu; bunu dedi nin peşine düşüp enerjimizi harcamamız gerekmektedir.Bir hukuksuzluk varsa kolluk ve adalet takipçisi olacaktır.

TRT-1 Tv dizisi Payitahtta, Abdülhamit; Sağ elinin işaret parmağı ile ok gibi ileri doğru uzatarak “SİZZ KAYBETTİNİZ BAY HECKLER SİZ” diyor ya, bunu günümüze uygularsak “SİZ KAYBETTİNİZ BAY MÜESSES NİZAMCILAR(Küresel emperyalistler Siyonistler ve haçlı ittifakı) VE İŞBİRLİKÇİ UŞAKLARI,YENİ YANCILARI, SİZ!!!”