Kitabın adı: DEDE KORKUT KİTABI/Hanım Hey-Orijinal Nüshalar

                   C:I-II

Yazarı: -

Editör: Hasan Erbay

Yayına haz: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Basımevi: TOBB Kültür yay.

Basıldığı tarih ve yer: 2014/Ankara

                                      I.Baskı

Türü: Destan/Hikâye

Kitabın fiziksel özellikleri: Mavi renkli, üzeri resimli mukavva kapaklı orta boy kitap. İki cilttir. I. cilt:818, II. cilt: 547+25 sayfa. Kitabın iç kapağında ebru ve orta sayfalarda minyatür resimleri vardır.

Kitabın muhtevası:

Dede Korkut ya da Korkut Ata diye bahsedilen kişi sözü dinlenir, sohbetinden hoşlanılır bir Oğuz bilgesidir. Görüşleri isabetli, duası makbul, sözleri hikmetli bir aksakallıdır. Kendi zamanına kadar gelmiş Oğuz boylarına ait hikâyelere bazı ilaveler yaparak aktara gelmiştir. Eser 15.yy.da kaleme alınmıştır.

Dede Korkut kitabı, Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı andan beri yaşadığı tecrübelerin bir ürünüdür. Burada Türk milletinin hayatında yer alan doğum, evlilik, halkın yaşayış şekli, ölüm kıtlık, sıkıntı, savaş, göç, hastalık v.s olayların izlerini görmek mümkündür.

Dede korkut hikâyeleri Dresten kütüphanesindeki nüshasında 12, Vatikan nüshası 6 hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyeler yarı destansı, yarı gerçekçidir.

I.Ciltte hikâyeler incelemeye tabi tutulmakta, her bir hikâyede karakterler irdelenmekte, motif ve ögelerin zenginliğine değinilmekte, vermek istedikleri mesajlar değerlendirilmektedir.

II. Ciltte ise bir giriş ve takdim yazıyla birlikte metinlerin Dresten ve Vatikan nüshalarının orijinal baskıları verilmiştir.

Anne

Dede korkut hikâyelerinde evin annesi fedakârdır. Hanlar Hanı Bayındır'ın kızı, Kazan Han'ının karısı Burla Hatun,  Dirse Hanın karısı, Deli Dumrul'un karısı, Kapak Han'ın karısı Bağil'in karısı kocalarına bağlıdır, kocaları ve beğleri üzerine adeta titrerler. Söz gelimi Begil'in karısı, kocasının Kazan Han'ın tarafından aşağılanması karşısında onun Oğuzlara baş kaldırmasını önler ve psikolojisini düzeltmek için ava gönderir.(Hanım hey, s.229)

Kanturalı'nın Bayburt Tekfurunun kızını istemeye gitmesi

"… Meğer Trabzon Tekürünün  bir azim görklü mahbub kızı vardı. Sağına soluna iki kuşa yayını çekerdi.  Atdığ oh (ok) yire düşmezdi. Ol kızın üç canavar kalınlığı, kaftanlığı vardı. Her kim ol üç canavarı bassa yense, öldürse kızını ana verirüm diye vaad ederdi. Basamazsa başın keserdi. Böylelikle otuz iki kâfir beğünün oğlunun başı burç bedeninde kesilüb asılmış idi. Ol üç canavarı biri Kağan aslandı, biri Kara Boğaydı, biri dahi Kara Buğra idi. Bunların her birisi birer ejderha idi…

…Kan Turalı geldi. Kara şapkalı Teküra selam verdi. Tekür "aleyke  aldı. Ala halı döşediler. Tekür eydür: "Yiğüt ne yirden gelürsün?" Kan Turalı yerinden durugeldi (doğruldu). Ipul ıpul yürüdü. Ag elini açdı, ag bileklerini sığadı. Eyitdi kim: "Karşı yatan kara dağı aşmaya gelmişem. Akındılı suyunu geçmeye gelmişem. Dar eteğine, geniş koltuğuna sığınmaya gelmişem. Tanrı buyruğuyla peygamber kavliyle kızınu almaya gelmişem."…( s.171 v.d, Dresten, Kanklı koca Oğlu Kan Turalı Boyunu Beyan eder, " Dede korkut Kitabı, C:2,Orijinal Nüshalar.

*Kitabı yayına hazırlayan ve Türk Kültür Hayatına hediye eden Türkiye Odalar Birliğine, Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu'nun şahsında teşekkür ediyorum. 

Eserin yayın ekibi ise Prof. Dr. İlhan Genç başkanlığında; Prof. Dr. Atabey Kılıç, Prof. Dr. İ. Hakkı Aksoyak'tan oluşuyor.

Eserdeki minyatürler için de Habibe Şimşek başkanlığında oldukça kalabalık bir ekip çalışmış. Bu eser aynı zamanda 18 ayrı sanatçının 20 ayrı minyatür yaptığı ilk orijinal eser unvanını da almış.

 

 

Editör: TE Bilişim