Tüm Eğitim Yardımlaşma Araştırma Derneği’nde (TEYAD) “Âsım’ın Nesli Anadolu Mektebi Öğrencilerinin Gözüyle Fikir Dünyamıza Etki Eden Büyük Kalemler” konulu bir panel gerçekleştirildi. Eğitimci Yazar Atilla Yaramış’ın yönettiği panelde Anadolu Mektebi öğrencilerinden Ayşegül Aytekin Mustafa Kutlu’yu, Ali Talha Özer Necip Fazıl Kısakürek’i, Beydanur Kaya Mehmet Âkif Ersoy’u ve Osman Gönül de Tarık Buğra’yı anlattı.   

ANADOLU MEKTEBİ  KÜLTÜR MECLİSLERİNDE ADINDAN SÖZ ETTİRİYOR 

Anadolu Mektebi’nin 2012 yılında eski Tarım bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü’nün Sakarya’da başlattığı ve bugün 30’dan fazla şehirde faaliyet gösterdiğini, lise ve üniversitelerde çok muteber bir konuma geldiğinin altını çizen Panel Yöneticisi Eğitimci Yazar Atilla Yaramış,  “Anadolu Mektebi, ülkemizin kültür meclislerinde adından söz ettirir olmuş, şairlerin, yazarların ilgi odağı durumuna gelmiş çok önemli bir kültür hareketi olarak karşımızda duruyor. Anadolu Mektebi, artık Türkiye’de sadece ismiyle değil özü itibariyle de bir mektep hüviyetine bürünmüştür. Bu sebeple Anadolu Mektebi’nin önümüzdeki yıllarda da inşallah daha verimli faaliyetlerde bulunarak yerini alacağına inanıyorum. Bizim köklü bir tarihimiz var ve biz bunun farkında ve şuurundayız” dedi.

ÂSIM’IN NESLİ OLACAĞIZ

Mehmet Âkif’in Ülkesinin millî marşını yazabilecek kadar edebî, Kaleme aldığı satırların yüz sene sonra bile gençliğe ışık tuttuğunu, kurtuluş mücadelemizin o hazin tablosuna kendi gözleriyle şahitlik ettiğini, vatana olan katkılarına rağmen zaferin tadını alamadan vatanını terk etmek zorunda kaldığını, ölümünün dahi ses getirmesinin istenilmediği ve gizlice gömülmeye çalışıldığı bir fikir, sanat, dâvâ adamı olduğunu ifade eden ilk konuşmacı Beydanur Kaya; “Karakterinin her şekli veya her haliyle ele aldığımızda özellikle biz gençlerin kendinden bir parça bulacağı fikir adamıdır Mehmet Akif Ersoy. Halkın ulaşabileceği bütün kesimlerine elini uzatan yalnız adam… devamlı iletişim halinde olduğu halde kendini insanlara tam olarak açmamış, millî mücadelenin hem politik hem de psikolojik alanında sunduğu düşüncelerle bütün bir ömrünü bir ülkenin kurtuluşuna feda etmiştir. Bu yüzdendir ki ne vakit birlik çağrısı yapsak dizeleriyle anarız ismini. Biz x jenerasyonunun asım’ın nesli olması dileğiyle” ifadelerini kullandı. 

TARIK BUĞRA BİZİ BİZE ANLATAN BİR YAZARDIR

Tarık Buğra’nın Türk anlayışının bir ırktan çok öte olduğunu, Türklük kavramının bir karakter, bir ruh, bir kültür olduğunu ve eserlerinde yoğun olarak Milliyetçiliği işlemesinin nedeninin çocukluk dönemine dayandığını söyleyen Osman Gönül,  “Tarık Buğra’nın eserlerindeki Milliyetçi tipler, cesur, yiğit ve milletinin ve ülkesinin çıkarlarını kendi çıkarlarından hatta kendi hayatlarından üstün tutarlar. Türk milliyetçilerinin özellikleri: hak, adalet, vatanını sevmekten gelen milliyetçilik duygusu dostluk, yardımseverlik, iyilik gibi insaniyet duyguları ve bütün bu değerlere sahip çıkmayı hedefleme duygusu. Ülküsü uğruna göze alamayacağı tehlike bulunmamaktadır. Türk Milliyetçileri uğrunda çalıştıkları ülküleri için her türlü hayatî tehlikeler atlatmakta hem de birçok sıkıntıya boyun eğmek zorunda kalmaktadırlar. Türk Milliyetçiliği, Türk Mukaddesatçılığından yani dindarlıktan asla ayrı düşünülemez. Şanlı Türk Milleti’nin geçmişinde ve özünde de bunu rahatlıkla görebiliyoruz.Tarık Buğra biz’den yola çıkarak bizi bize anlatan bir yazardır. İstanbullu Hoca milletin bağımsızlığını, Osmanlı’nın 600 yıllık tarihinden umarken mesela Reisbey bağımsılığın tek yolunun Kuvayı Millîye hatlarında savaşmaktan geçtiğini düşünmektedir” dedi. 

Program sonunda konuşmacılara TEYAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Oğuz ve Yönetim Kurulu üyeleri Ömer Lütfi Ersöz, Nihat Abayhan, Ali Selvi, Nevzat Arabacı ve Yunus Gören tarafından günün anısına hediye takdim edildi.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim