Basın Yayın Enformasyon Konya İl Müdürlüğü güzel bir etkinliğe imza attı. Türkiye'nin dört bir yanından ve 21 farklı ülkeden gazeteciler hem Şeb-i Arus etkinliklerine katılmak, hem de Konya'da incelemelerde bulunmak üzere Konya'ya getirildi...
Geçtiğimiz 2 gün boyunca farklı şehirlerden Konya'ya gelen meslektaşlarımız ve yine farklı ülkelerden gelen meslektaşlarımızla birlikteydik. Kendileri bugün de Konya'dalar. Son gezi ve incelemelerini yaptıktan sonra görev yaptıkları yerlere gitmek üzere Konya'dan ayrılacaklar.
İlk olarak Organize Sanayi Bölgesi gezdirildi heyete. Konya'nın sanayileşme anlamında ne kadar iyi bir konumda olduğunu göstermiş olduk. Birçok gazeteci, Konya'yı sadece tahıl ambarı olarak biliyormuş...
KTO Başkanı Selçuk Öztürk'ün sunumunun ardından fikirleri bir anda değişiverdi. Rakamları duydukları zaman görüş ve düşüncelerinin ekseni kaydı. Bu kadarının da beklenmediğini anlatan ifadeler yerleşti yüzlere...
Akıllarında bazı sorular vardı. Bu soruların yanıt bulmasını istediler. KTO Başkanı Selçuk Öztürk de dersine iyi çalışmış olacak ki, bütün soruları cevaplandırdı. Sıkıştığı yerde KTB Başkanı Muhammet Uğur Kaleli devreye girdi.
Heyet içerisindeki bazı gazetecilerle ayak üstü de olsa sohbet etme imkanımız oldu. Daha önce de Konya'ya gelenler vardı içlerinde. 10 yıl öncesinin Konya'sı ile bugünün Konya'sı arasında dağlar kadar fark olduğundan bahsettiler.
Benim de merak ettiğim konu buydu aslında. Dışarıdan bir gözle bakıldığı zaman Konya nasıl bir görüntü veriyordu. Bunu bilmek lazımdı. Yabancı bir göz, bizim her zaman baktığımız ama göremediğimiz şeyleri görebilir.
Bu anlamda Konya'daki ziyaretleri esnasında meslektaşlarımız, gezdikçe eksik gördüklerini de söylemekten çekinmediler. Açıkçası, dert yandıkları en önemli konu trafikteki karmaşık yapıydı. 'Konya her zaman mı böyle' diye sorduklarında kem küm etmeden evet diye cevap verdim...
Eğriye eğri, doğruya doğru...
Şehirdeki tarihi siluetin daha görünür bir hale gelmesi ise Konya'ya dışarıdan gelenleri en çok etkileyen taraflardan birisi oldu. Alaeddin Camii, Karatay Medresesi, İnce Minareli Medrese gibi merkezde bulunan birkaç tarihi yapıyı inceleme fırsatı bulundu.
Açık söylemek gerekirse bu tarihi yapılara yabancı gazetecilerin ilgisi daha yoğundu. Ancak bir gazetecinin dikkatini Kılıçarslan Köşkü'nü koruyan şemsiye çekti: 'Şemsiyede mi tarihi?'
Valla tarihi değil amma böyle giderse tarihi bir hal alacak...
Torku Arena Stadyumu da son dönemde bu şehre kazandırılmış olan en önemli eserlerden bir tanesi... Konya'nın tanıtımında büyük katkısının olacağı aşikar. Yerli ve yabancı gazetecilerin bulunduğu heyet de dün, Torku Arena'yı gezdi.
Torku Arena'nın milli maçı hak eden bir stadyum olduğu yorumlarını duymak kulaklarımızı da kalplerimizi de okşadı.
Başbakan'ın şehrinde böylesi güzel bir stadyum varken, elbette en kısa sürede bir milli maç ayarlanacaktır kanaati hakimdi.
Bu heyetin gittikleri yerlerde birer kültür elçisi olacakları ve burada gördüklerini ülkelerinde veya şehirlerinde paylaşacaklarını düşündüğümüzde, BYEGM Konya İl Müdürlüğü'nün yaptığı organizasyonun şehir adına yapılmış en mantıklı organizasyon olduğunu söylemek yanlış olmaz...
Çünkü, dünyayı Konya'ya getirmek yerine, Konya'yı dünyaya götürmeyi tercih ettiler. Yerli ve yabancı gazeteciler, burada gördüklerini, duyduklarını ve yaşadıklarını kendi memleketlerinde anlatacak ve okurları ile paylaşacaklar. Bu sayede Konya'nın adı ve sanı daha çok kişiye ulaşacak, daha fazla duyulacak.
Bu manada BYEGM Konya İl Müdürlüğü'nü, İl Müdürü Tuncay Karabulut ve tüm BYEGM Konya çalışanlarını tebrik ediyorum. Ayrıca, Konya'ya gelip, Konya'nın tarihi ve kültürel birikimi ile güncel değerlerinin daha çok insana ulaşması için çaba gösterecek olan meslektaşlarıma da şimdiden teşekkür ediyorum.
Mesnevi'den:
Bu gamlarla dolu olan bucağın aslı, o alemdir. Her ayrılığın aslı buluşmadır.