Hz. Mevlana'nın 743. Vuslat Yıldönümü etkinlikleri Konya'da düzenlenecek (değişik) etkinliklerle başlayacak. 

Önümüzdeki 10 gün boyunca şehrimiz Hz. Mevlana'nın 743. Vuslat Yıldönümü etkinliklerini izlemek üzere Konya'ya gelerek misafirimiz olacak. 

Tabi burada ne yaptığımıza ve ne yapmak istediğimize bir bakmak gerekir. 

Hz. Mevlana ki, tüm dünyaya hoşgörü mesajları yayan, bir ayağı Konya'da sabitken, diğer ayağıyla dünyanın dört bir tarafını gezen, tüm insanlığı İslam'a davet eden, Kur'an'a hizmetkar olduğunu söyleyen, Hz. Peygamber'in yolunun tozu olduğunu ve bunun dışında kendisinden bir şeyler aksettirilirse de ahirette onun yakasına yapışacağını söyleyen bir insan...

Yani Hz. Mevlana'yı hazret yapan şey bu...

O sadece insanlığı doğru yola iletmeye çalışan bir insan...

Bizden biri...

Kutsanmış bir yanı yok. İnsan üstü güçleri yok. Haşa huzurdan, peygamber değil!

Şifacı değil, şifa dağıtamaz.

Konya'ya 7 kere gelen hacca gitmiş gibi olamaz!

Mevlana merhumun da yattığı Mevlana Türbesi'ni ziyaret eden günahlarından arınmış olmaz!

Hz. Mevlana'nın türbesinin duvarına dilek yazılmaz!

Hz. Mevlana'nın türbesinin belirli yerlerine sürtünmek, bahçede duran bir taş parçasına sürtününce çocuğunun olacağına inanmak ahmaklıktan ne öte, ne de beri bir tavırdır.

Akşamları şehirden el etek çekilmişken Hz. Mevlana'nın Türbesi'nin duvarına dönüp el açmak ve dua etmek de bir şey kazandırmaz. 

Ölüden medet umulmaz!

O, merhamet edemez. O, kendisinden istenileni veremez. Ona dönüp yalvarışta bulunmak şirke ve dinden çıkmaya kadar götürür insanı.

Peki niye geliyoruz Mevlana'ya?

Hz. Mevlana'yı, tüm bunları bilerek ziyaret ediyorsak ne ala! Kültürel bir değer midir, değerdir. 

Konya'nın bir kıymeti midir, kıymetidir. 

Onun hayat felsefesini ön plana çıkararak, İslam'ın bir neferi olduğunu anlayıp anlatırsak, ancak o zaman yaptığımız iş amacına ulaşacaktır.

Konya'ya bu dönemde neden gelmeli sorusuna farklı bir açıdan daha cevap arayacak olursak;

Tamam, bütün bunları kabul ettik. Hz. Mevlana Konya'da merhum ve meftun bulunan bir zattır. 

Onun evrensel mesajlarının temelinde İslam'a çağrı vardır. Konya'ya gelen İslam'a gelmiş olmaz. 

Ancak, Konya'ya gelmeyen, İzmir'de, İstanbul'da ya da başka bir şehirde Şeb-i Arus adında etkinliklere katılanlar da yukarıda anlattıklarımızdan kendilerini muhafaza edinmiş olmaz, olamaz. 

Hz. Mevlana Konya'dadır!

Bunu öyle ya da böyle kabul etmek gerekir.

Şeb-i Arus Aralık ayına özel bir etkinlik değildir. Sadece bir gündür. O da Hz. Mevlana'dın mevlasına kavuştuğu gündür. 

Rumi takvime göre bundan 743 yıl önce Aralık ayının 17. gecesi onun değimiyle düğün gecesi olmuştur. Yani bu gece hakkın rahmetine kavuşmuştur. 

Rumi takvim dikkate alınarak bugüne sabitlenmiş olan bir günde Hz. Mevlana'yı anma etkinlikleri yapılmaktadır. 

Bu dönemde Hz. Mevlana'nın ne zaman anılması gerektiğini tartışmak uzak takvim işi olacaksa da, en azından Hz. Mevlana'nın nerede ve nasıl anılması gerektiği konusunda ciddi çalışmalar yapılması gerekmektedir.