Torku Konyaspor'u daha önceki 3 hafta ile ilgili yazılarımda tek devrelik oyun ortaya koyduğu ve ikinci yarılar yokları oynadığı için eleştirmiştim. Maalesef 4. Haftada değişen bir şey yok. Konyaspor daha önceki haftalarda olduğu gibi yine 45 dakikalık bir oyun sergiledi. İkinci 45 dakikayı da rakibe bıraktı.
Temsilcimiz, maçın başından itibaren ilk yarı boyunca Kayseri Erciyes'e hiç pozisyon vermeyen hatta kalemize gelmelerine bile müsaade etmeyen, saldıran ve pozisyonlar üreten bir oyun ortaya koydu. Ama bir türlü gol gelmek bilmedi. Yakalanan pozisyonlar golle sonuçlanmış olsa ilk yarının 3-4 farklı bitmesi içten değildi. İlk yarının golsüz biteceği düşünülürken oluşan penaltı ile Konyaspor, soyunma odasına 1-0 önde girdi. Verilen penaltı haklı ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde net bir penaltı idi.
İkinci yarı, her maçtaki alışkanlıktan mı, misafir takımın yaptığı Edinho hamlesinden mi yoksa futbolcularımızın kondisyon yetersizliğinden midir bilinmez ama, Konyaspor yine durgun ve 1-0 ı korumaya dönük bir görüntüde idi.
Bu defa hamle üstüne hamle yapma ve pozisyonlar üretme sırası Kayseri Erciyes'te idi. Bu ataklardan birinde beraberlik golü geldi, ikincisi de geliyordu ki, Mehmet Uslu topu çizgi üzerinden çıkararak, Konyaspor adına çok güzel bir iş yaptı. Maçın sonuna doğru yakalanan en önemli fırsatta Selim'in vurduğu kafa şutu kaleciye çarpınca artık yapacak bir şey kalmadı ve beraberliğe razı olduk.
Konyaspor'un ikinci yarı durgunluğunu görünce, ilk yarıda keşke gol atmasa idi diye düşünmeden edemedim. O takdirde ikinci yarıya galibiyetle çıkma rehaveti olmaz ve takımda skoru korumaya dönük değil gol atma düşüncesine dönük bir oyun hâkim olurdu.
Benim gördüğüm kadar, Konyaspor golcü oyuncudan mahrum. Gekas'ın boşluğunu şu ana kadar Marica ve Rangelov dolduramadı. Hele hele Akhisar belediye adına attığı golleri gördükçe, Gekas şimdi Konyaspor'da olmalıydı diye iç geçirmeden edemiyoruz. Konyaspor'un yakaladığı fırsatları gole çevirecek Gekas gibi bir futbolcuya ihtiyacımız var. Ayrıca Djalma'nın da sahadaki yerini almasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Maçın 90+1. dakikasında biri Kayseri Erciyes adına diğeri de Torku Konyaspor adına olmak üzere iki oyuncu değişikliği yapıldı. Bülent Korkmaz'ın vakitten çalmak adına yaptığı bu değişikliğin bir anlamı var ama Mesut Bakkal'ın yaptığı bu değişiklik ne anlama geliyor bilen varsa söylesin.
Haftaya Fenerbahçe maçı var. Futbolcularımız korkmadan, çekinmeden en iyi şekilde mücadelelerini sahaya yansıtırlarsa Fenerbahçe'den puan alınabilir. Yeter ki inanç ve azim korunsun.
ARENA YERİNE STADYUM OLSA
Konya'ya yeni yapılan 42 bin kişilik modern stadyumun ismi Torku Arena olmuş. Torku olması gayet isabetli ama niçin Arena? Torku Konya Stadyumu olsa daha iyi olmaz mı?
Arena kelime anlamı olarak stadyum anlamına gelmiyor. Arena, eski Roma'da gladyatör dövüşlerinin yapıldığı yer anlamına geliyor. Ayrıca İspanya'da boğa güreşlerinin yapıldığı alana da Arena deniyor.
Köken olarak eski Roma'ya dayanan ve bugün de, İspanya ve İtalya'da bu adda yerleşim yerleri olan Arena kelimesi yerine, herkesin bildiği ve kullandığı stadyum kelimesini kullanmak hem daha iyi olur hem de kullanma amacına uygun olur. Ama arena kelimesinin cazibesi olduğu da bir gerçek... Cazibeye dayanılamıyor. Hayırlı olsun.
sedater42@gmail.com