Konyanın onuru!... Bravo KTO

Abone Ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “görevi bırakıyorum” açıklamasının ardından gözler Konya’ya çevrildi.

Tabii ki yaşanan sürecin dünyada, Türkiye’de yankısı, yansıması oldu...

Konya’da ise farklı bir atmosfer oluştu.

Çünkü Başbakan Ahmet Davutoğlu; Konyalıydı.

Gelinen noktada en fazla kırılan, tepki gösteren, sinirlenen hatta ağlayan yer; Konya’ydı…

7 Haziran ve 1 Kasım öncesini bir hatırlayın.

Şehrin yüksek binalarına “Konya evladına sahip çıkıyor” dev pankartları asıldı…

Billboardlarda, “Konya evladına sahip çıkıyor” afişleri yer aldı…

Dolmuşların arkasına, Sayın Davutoğlu’nun resminin yer aldığı, “Konya Başbakanı'na sahip çıkıyor” afişleri yapıştırıldı…

Televizyon, gazete reklamları, ilanları ile “Konya Başbakanı’na sahip çık” dendi…

Sosyal medyada, “Ey Konya; Başbakanı destekle” paylaşımları yapıldı…

Konya, bu kadar mesaja dayanamadı; sahip çıktı…

Sadece AK Partilisi değil, MHP’lisi, CHP’lisi, “Başbakan kendi memleketinde yüksek oy alsın” diye sandıkta destekledi…

Aradan 8 ay geçti, Başbakan Ahmet Davutoğlu, “görevi bırakıyorum” durumuna getirildi; kendi tercihi olmamasına rağmen!

Karar ve kararın alınmasında yaşanan süreç en fazla Konya’nın kanına dokundu.

Birileri yaşanan hayal kırıklığını gizlemeye çalışsa da AK Parti’nin Konya’da vebali büyük!

1 Kasım’da bir milletvekili fazla çıktı ise sırf hemşehrimiz, Ankara’da zor durumda kalmasın içindi; yoksa AK Parti’nin kara kaşı ya da kara gözü için değil… 

Konya kırgın ve üzgün!

Ortada büyük bir başarı varken, Başbakan’ın istifa ettirilmesini içlerine sindiremiyorlar.

Ağlayanlar dedim. Evet ağlayan insanlar var!

Sayın Davutoğlu’nun Cuma günkü Konya ziyaretinde durumu içine sindiremeyip sinirinden ağlayan insanlara şahit olduk.

Şimdi bu durum bir vebal değil mi?

Bırakalım AK Parti sevdalılarını, diğer partili insanların verdikleri oy…

Yaşanan durum, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yakışmadı.

Bir şehrin onuruyla, bir ülkenin geleceğiyle oynamak bu kadar kolay mı?

Bir başbakanı değiştirmek bu kadar kolaysa, gerisini siz düşünün artık!

KTO’DAN MUHTEŞEM ESER

Konya; Selçuklu Medeniyeti’nin kadim başkenti…

Geçmişten günümüze kültürün, tarihin, sanatın, ticaretin merkezi…

Bu yönüyle adeta açık hava müzesi konumunda yer alan Konya’nın en dikkat çeken yanını meslekler oluşturuyor.

Anadolu medeniyetlerinden günümüze insanların ihtiyaçlarını karşılamak adına günün şartlarına göre onlarca mesleği bünyesinde bulundurmuş.

Bu mesleklerden kimisi yok olmuş, kimisi zor şartlarda varlığını devam ettirmiş, kimisi de kendini yenileyerek varlığını sürdürmüş.

İşte bugün sanayi, üretim, ihracat alanında Konya’yı, Türkiye’de önemli bir konuma getiren meslekler ilk defa kitap haline getirildi.

Kültür, sanat ve ticarete büyük önem veren Konya Ticaret Odası (KTO), yine muhteşem bir eseri şehre kazandırdı.

KTO İpekyolu Dergisi Özel Sayısı 15. eserde, "Kaybolmuş ve Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler" yer aldı.

İki ciltlik dev eser, oldukça etkileyici. Eseri görünce heyecanla inceledim.

Çıkrıkçılık, mutaflık, peşkir dokumacılığı, muvakkitlik gibi  meslekleri gördüm…

Onlarca meslek… Bir o kadar da yayınlanmayan…

KTO Basın Hakla İlişkiler Birimi personeli Mustafa Akgöl. Kendisi aynı zamanda Yayının Yazı İşleri Müdürü. Eseri gördükten sonra kendisini aradım, memnuniyetimi belirttim. Konuşma sırasında Sayın Akgöl'ün, “Elimdeki yazılarla iki cilt daha çıkar” sözü Konya’nın mesleki zenginliğini ortaya koyuyor.

Biliyorum kendisi eserin hazırlanması için oldukça yoğun çalıştı… Kitapta yer almayan meslekler için üzüldüm ama başarılı bir çalışmanın ortaya konulması sevindiricidir…

Çok titiz ve incelikle hazırlanmış bir eser. Okudukça bunu görebiliyorsunuz. Konya kültür ve tarihiyle çalışanlar için eşsiz bir referans kaynak…

Çalışmayla teşekkürü hak ediyor; KTO.

Bu güne kadar 60’ın üzerinde eseri Konya’ya kazandıran KTO, ticaretin ötesinde bir kurum.

KTO Başkanı Selçuk Öztürk’ün, “Bizim anlayışımız sadece ekonomiye odaklanmak, ekonomik zenginliklerimizi ortaya koymak değil, tarihi, kültürel ve sosyal zenginliklerimizi de gelecek nesillere aktarabilmektir...”  ifadesi fazla söze gerek bırakmıyor.

Eserin hazırlanmasına izin veren başta KTO Başkanı Selçuk Öztürk’e, eserin hazırlanmasında mesai harcayan Genel Yayın Yönetmeni Özhan Say’a, Yazı İşleri Müdürü Mustafa Akgöl’e, Editör Prof. Dr. Kerim Çınar’a teşekkür ediyorum.

Bravo KTO…