Konya, Türkiye’mizin maddede ve mânâda en güzel, en modern, en düzenli, en huzurlu ve yaşanabilecek en iyi üç beş şehrimizden biridir.

Konya, milli ve manevi değerlerine son derece bağlı, din ve vatan sevgisi ile dolu insanların yaşadığı Anadolu’nun bağrında yer alan bir şehirdir.

Konya, Selçuklu Başkenti ve Mevlâna diyarı olması özellikleri ile ön plana çıkan hem dünyevi hem uhrevi konularda zirvede olan bir şehirdir.

Konya, İslâm’ı hayatımızın her safhasına hâkim kılma ve ülkemizi batıya köle olmak yerine lider ülke konumuna yükseltme mücadelesi veren ve değeri ülkemizde ancak vefatından sonra anlaşılan merhum Erbakan Hocamıza ve onun davasına yıllar boyunca sahip çıkan firasetli ve basiretli insanların yaşadığı bir şehirdir.

Konya bu olumlu özelliklerinden dolayı zaman zaman iftiralara maruz kalır, zaman zaman üzerinde oynanmak istenen bazı oyunlarla karşı karşıya kalır.

Konya üzerinde oynanan oyunlar ve atılan iftiralarla; “Konya her ne kadar dindar bir kimliğe sahipmiş gibi görünse de dindarlık kisvesi altında yatan gerçek farklıdır, dindarlık adı altında Konyalılar bakın ne işler çeviriyorlar” mesajı verilmek istenmektedir.

Ülkemiz insanına bu mesajı vermek, hatta Konyalıları yobaz olarak göstermek için her olayı çarpıtıyorlar. Çarpıtacak olay bulamazlar ise kendilerinin yaptığı planları, kasıtlı olarak yazdıkları senaryoları sahneye koyuyorlar.

Bu amaçla Konya’yı yıllarca, ülkede en çok alkol tüketen şehir olarak lanse ettiler. Hâlâ da etmeye devam ediyorlar. Bu konunun içyüzünü bildikleri, Konya’da tüketilen alkolün kolonya ve kozmetik ürünlerin üretiminde kullanıldığına yakından vakıf oldukları halde bu konuyu ısrarla gündemde tutmaya devam ediyorlar. Konya’nın içki tüketiminde tüm iller arasında 56. sırada bulunduğu resmi rakamlarla açıklanmasına rağmen Konya’ya attıkları bu iftirayı sürdürüyorlar.

Spordaki bazı gelişmeleri bile Konya’nın aleyhine kullanmaktan utanmıyorlar. Geçtiğimiz aylarda Konya’da yapılan ‘İslâmi Dayanışma Oyunları’ adı altında, İslâm ülkeleri arasında yapılan spor oyunlarını bile çarpıtarak, bu oyunlarla ilgisi olmayan bazı çıplak dansların Konya’da yapılmış gibi gösterilerek basına servis edilmesi de Konya’yı yıpratma gayretlerinden başka bir şey değildi.

Daha önceki yıllarda Konyaspor yönetiminin aldığı bir kararla takımın teknik direktörlüğüne Rıza Çalımbay yerine Aykut Kocaman’ı getirmesini bile Konya düşmanlığına dönüştürdüler. Rıza Çalımbay’ın Atatürkçü olduğu için gönderildiğini ileri sürdüler. Bu olay üzerine Konyalıların yüzde 60 ının Atatürk düşmanı olduğunu yazan yazarlar bile oldu. Sanki Rıza Çalımbay Atatürkçü olduğu için gönderilmiş de Aykut Kocaman Atatürk düşmanı olduğu için getirilmiş gibi bir hava vererek Konya’yı yıpratma gayretlerine devam ettiler.

Son olarak Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Hayvan Barınağında vicdansız bir veya birkaç kişinin bir köpeğe yaptığı zulüm bahane edilerek Konya’yı yine gündem yaptılar.

Biraz araştırma yapsalar; ülkemizin hiçbir yerinde yokken, Büyükşehir Belediyesi tarafından Konya’da tam 30 yıl önce sahipsiz köpeklerin barındırıldığı ve her türlü ihtiyaçlarının görüldüğü hayvan barınağının yapıldığı bilgine ulaşacak iken bu yapılmayıp Konyalıları tümden hayvan düşmanı olarak göstermek, her olayda olduğu gibi, Konya’yı yıpratma gayretinden başka bir şey değildir.  

Evet tam 30 yıl önce Halil Ürün Beyin Konya Büyükşehir Başkanı olduğu dönemde Konya’da belediye tarafından hayvan barınağı yapılmıştı. O dönemde benim de sık sık gidip yerinde gördüğüm ve takip ettiğim 500 civarında köpeğin beslendiği barınakta, hayvanların hastalıklarının tedavisi de olmak üzere her türlü ihtiyaçları karşılanmakta idi. O dönemde Konya cadde ve sokaklarında başıboş dolaşan ve insanlara zarar veren bir köpeğe bile rastlanıldığı zaman telefonla haber verilir, belediye görevlileri gider o köpeği alır barınağa getirirdi.

Daha sonra geçen her dönemde bu barınak daha da büyüyüp geliştirildi. Son dönemde ise en modern bir hale getirildi. Binlerce köpeğin her türlü ihtiyacının görüldüğü barınakta görev yapan vicdansız, acımasız, merhametsiz, Allah korkusu duymadan hareket eden birkaç kişinin yaptığı vahşeti tüm Konya’ya mal etmek Konya düşmanlığından başka bir şey değildir.

Hayvanların, Allah’ın biz insanlara bir emaneti olduğunu en iyi bilen Konya insanıdır. Bu vicdansızlıktan en fazla üzülen de yine Konya insanı olmuştur. Olay ortaya çıkar çıkmaz hemen gerekli adımlar atılmış, sorumlulara hem adli hem idari olarak gereken cezalar anında verilmiştir. 

Bu tür olaylar gerek ülkemizin gerekse dünyanın her tarafında her gün olmaktadır. Her yerde olan bu tür olayları sadece Konya’da olmuş gibi göstermek ve sürekli bu konuyu gündemde tutmak yukarıda bahsettiğim vermek istedikleri Konya düşmanlığı mesajının tekrarından ibarettir.

Konya’nın manevi havası ülkemizde bazılarını rahatsız etmektedir. Bu manevi havadan rahatsız olan kesimler ellerine geçen her fırsatı değerlendirmekten ve durmadan Konya’ya çamur atmaktan çekinmiyorlar. Bıkmadan, usanmadan her olayı Konya düşmanlığına dönüştürmede mahir olan bu kesim ne yaparsa yapsın, güzel Konya’mızın manevi havasını bozamayacaktır, bu havayı kirletemeyecektir Allah’ın izniyle… Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.