Hareketli ve bereketli bir haftayı geride bırakarak, hareketli ve bereketli olmasını umduğumuz yeni bir haftaya daha selam veriyoruz. 

Konya Ovası'nın bereketli topraklarından, Konya sanayisinin usta ellerine, oradan da devasa sanayi tesislerine kadar uzanan o geniş yelpazedeki Konya ekonomisinin bir nevi boy gösterdiği bir haftaydı geçtiğimiz hafta. 

Türkiye genelinde yapılan en büyük organizasyonlardan birine daha ev sahipliği yaptık. Konya Tarım Fuarı, marka bir fuar olarak bu yıl da en iyi şekilde yapıldı. Öylesine büyük bir etkinlikti ki bu, artık şehir misafirleri almaz oldu. 

Otellerin tamamı doldu. 

Yetmedi!

Bu manada konaklama açısından halen eksiklerimizin olduğunu da görmüş olduk. 

Merkeze yakın ilçelerde misafirler konuklayabildi. Aksaray'da konaklatıp, fuarı gezdirdiğimiz misafirlerimiz oldu. Şehre gelenler sadece fuarla kalmayıp, şehri de gezme fırsatı buldu. 

Türkiye'nin en çok ziyaretçi alan ikinci müzesi olan Mevlana Müzesi de bu haftada doldu doldu boşaldı...

Tarım Fuarı ile büyük iş bağlantıları kuruldu. Yerli ve yabancı yüz binlerce ticaret erbabı Konya'da buluştu. 

Yerel markalar kendilerini pazarlama fırsatı buldu. Konya'nın ulusal markaları göğüslerini kabarta kabarta fuardaki stantlarında salındı. Misafirlerine hoş geldin dedi. 

Köylü tarlasındaki işi bırakıp fuara koştu. Yeni teknolojileri takip etmek için, beğenirse yeni bir traktör almak için fuardaydı. Sadece traktör değil, tarımsal ekipmanlar için de fuarın yolu tutuldu. 

'Harmanım var deme ambara girmedikçe' demiş eskiler. Ama yeni nesil eskilerin sözünü pek dinlemiyor. Fuarda gördüğüm o devasa traktörlerin birçoğunun üzerinde satıldığını gösteren ifadeler yer alıyordu. Özellikle ovada çiftçilik yapanlar büyük ilgi göstermiş bu traktörlere. 

Traktör satıcıları, 'yaz harmana' modelini çok güzel uyguluyorlar. Şimdi al, harmanda öde. Yetmedi mi, önümüzdeki seneye harmanda kalanını ödersin. 

Eee bizim çiftçimiz de Konya tabiriyle az biraz gubuz olunca, gelsin satışlar... Hacı Ahmet ağa 150 beygirlik bir traktör almış, benim neyim eksik. Ben de alırım, hatta ben daha büyüğünü alırım diyen Cıbırların Ali traktör almaya koyuldu. 

Cebinde parası mı var çiftçinin? Yok... Yakın zamana kadar da ağlamıyor muydu battık bittik diye... Şimdi nereden geldi bu kadar para. Traktörlerin fiyatlarını merak edip sordum da dudağım uçukladı. Yeni yeni iyileşiyor. 

Benim ömrümde bir arada göremeyeceğim paralardan söz ediyorlar. Türk lirası da değil avro üzerinden değerlendirme yapıyorlar. Benim aklımda bile tutamayacağım kadar parayı çiftçi borçlanabiliyorsa demek ki çiftçimiz zengin. Sıkıntısı da yok...

Allah daha çok versin, kazançlarında gözümüz yok. Geleceğin stratejik sektörü gıda.  Tahıl ambarı olarak elbette ki bu stratejik sektörün en aktif tarafında yerimizi alacağız. Elbette ki teknolojiyi yakından takip edip, en iyisini kullanmaya çalışacağız. 

Ama geleceğimizi ipotek altına alarak değil!

Neyse yine de böylesi bir organizasyonu, emek harcanmış ve berekete odaklanmış olan bu etkinliği küçük eksiklikler ya da kişisel yanlışlıklarla kirletmemek lazım ki biz Konya'da yapılan organizasyonların hakkını en iyi şekilde verdiğimize inanıyoruz. 

Daha iyisi olamaz mıydı, olurdu...

Ama yine de kazançlı, bereketli, Konya'nın adına layık bir organizasyonu geride bıraktık. 

Şükür kazasız, belasız, alnımızın akıyla büyük bir fuar organizasyonunu daha geride bıraktık. 

Konya olarak bu tür organizasyonlarda aldığımız yol ile övgüyü hak ediyoruz.