Bugün size kendi şirketimden bahsedeceğim.

İçinde kendimin de mutlu olduğu bir şirketin dünyaya farklı bakış açısını sizlere bahsedeceğim.

Bu şirketten bahsetmemin sebeplerinden bir tanesi yerelden evrensele giden bir rotasının olması. Bu rotada kararlı ve istikrarlı bir şekilde yol alması.

Amatör bir ruh ama profesyonel bakış açısına sahip olması,

Çalışanlarının ekip ruhuna sahip olması, şirkete olan bağlılığın güçlü olması,

Samimiyet,

Çevre ve sosyal sorumluluğuna sahip olması,

Yeniliklere ve değişime açık olması,

Hızlı ve güçlü karar verme kabiliyeti,

Sektör ve çevresiyle güçlü iletişime sahip olması ve saygınlığı,

Ön yargıdan uzak, özgüvene sahip bir şirket olması,

Paylaşımcı bir ruhla hareket etmesi,

Birbirini tamamlamaya açık olması,

Aile şirketinden çok şirketin kendisinin çalışanları ile aile olması.

Aslında Sakarya’da doğmuş küçük bir imalathane ile hikayeleri başlamış.

Konya’ya 2016 sonbaharında geldiler.  Ben de 2017 ‘de bu aileye katıldım. 20 yıllık bir geçmişi var.

Endüstriyel deterjanla başlayan sanayi yolculuğu, kolonya, dezenfektan, maske derken şimdi parfüm ve kozmetikle farklı bir kulvara girdi.

Kimya sektörünün mutfağından pazarına amatörlüğünden profesyonelliğine her aşamasında yıllarını bu sektöre adamış Genel Müdürü Yusuf Bodur ile kuruluşunu ve gelişimini yapmış şirket bugün ulusal iddianın sahibi olmuş.  Dünya pazarları ile senkronize olma yolunda hızla gelişiyor.

Hedefte küresel pazarın oyuncusu olmak yeni rota.

 Profesyonel futbolun içinden, takımlar dünyasından sektörün mutfağına girmiş, üretimin ruhu olmuş, işi sırtlamış kardeş Yavuz Bodur’un tamamlayıcı gücüyle, güçlü gelecek iddiasının sahibi şirket haline geldiler.

Bugün amatör ruh, profesyonel gayretle   emin adımlarla yeni bakış açıları ile gelişme yolunda ilerliyorlar.

Bu yazıyı şirketimi anlatarak başlamamın sebebi, gelişme potansiyeli çok yüksek Konya’nın bir türlü geleneksel yapısını kıramamış yapısının içinde, sıra dışı bakış açısı ile sergilediği yönetim biçimi.

Şirket bu yıl Ağustos’ta 5’inci organizede yeni yerine geçme projesini sürdürürken, Çorlu’da parfüm ve kozmetik sektöründe yapmış olduğu satın alma operasyonu ile çok farklı bir üretime ve pazara da girmiş oldu.

Elbette sadece bina, makine, hammadde yatırımı gibi bir girişimle kalmadı.

Yeni pazarlar, yeni fuarlarla dışa dönük aktivasyonlar hızlandırırken, İnsan kaynaklarını yeni oluşumlara göre zenginleştirmek için de projelerini uygulamaya koydu.

Bunu yaparken İshak Alaton’a sorulan soru aklıma geldi:

Alaton’a; Elinizde sihirli bir değnek olsa ne yapardınız diye soran gazeteciye;

Benim elimde çok güçlü bir sihirli güç var insan kaynaklarım demişti.

Şirketimizdeki gelişmeleri görünce o konuşmayı hatırladım.

Üç gündür yapılan 2022 yılı değerlendirmeleri ile 2023 ve sonrası öngörüleri içeren çok iyi hazırlanmış toplantılar bu değişik bakış açısı ve vizyonu çok iyi ortaya koyuyordu.

Şirketim büyürken kendisini geliştiriyordu.

Toplantı uzun zaman hazırlığı olan sağlam analiz ve verilerle kararlara temel oluşturacak bir toplantıydı.

Sadece satış değil, satışın mutfağının da çok önemli olduğu altı güçlü çizgilerle çizilmişti.

Gala yemeği her şeyi ifade ediyordu.

İnsanların ruhu işyerine nasıl gelir? Sorusunun cevabı salonun atmosferinde gizliydi.

Yönetim biçimi aile yönetiminden sektör ailesi misyonu ile bambaşka bir boyuta evrilmişti.

Bir şirket kültürünün oluşumuna canlı şahit oluyorduk

Bütün ekip arkadaşlarımız büyümenin ve gelişmenin paydaşı olmanın gururu ile oradaydı.

Günümüzün birçok şirketinin yakınına bile yaklaşamayan katılımcı yöneticilik anlayışının başarıya dönüşmüş hali bütün ekip arkadaşlarımıza yansımıştı.

Genel Müdürümüz Yusuf Bodur ailesini çalışanlarına emanet etmeyi, vasiyeti ile ifade edecek kadar ekibine ve sistemine güveniyordu.

Ekibimiz de bu ifadeye karşılık verecek bir olgunlukla haklı gururu yaşıyordu.

Şahsi görüşüm de   çalıştığım süre boyunca doğru fikri olup ifade edebilen herkesin düşüncesi eninde sonuna kabul gören bir şirkete sahip olduğumuzdur.

Gelecek dönemde katılımcı yönetimin daha ilkesel boyutta hayatımızda olacağına inanıyorum. Kurumsallaşmaya giden yol da bu olsa gerek.

Yaptığımız iş icabı   sürdürülebilir kalite, verimlilik ve gelişme yaşam biçimi olmalı. Bu yeni yapılanma ile çok daha ileri yönetim bilincine ulaşacağımızı düşünüyorum.

Güzel kokusu olan on tonluk bir parfüm tankı düşünün… Tankın içindeki ürünün her litresinin kimyasal ve fiziksel özelliklerinin aynı olması gerekir. İlk litre ile on bininci litrenin karakteristik yapısı aynı olmalı…

Şirketin, güvenlikten, imalata, reçeteden sevkiyata çok daha bir kurumsal yapının bütün yapı taşları salonda kalpleriyle oradaydı. Ekip güzel meydana getirilmiş parfümün olumlu manyetik kokusu gibi kendilerini ifade ediyordu.

Şirketimizin öyle bir motivasyon atmosferi oluşmuş ki birçok arkadaşımızı kendinde daha önce fark edemedikleri beceri ve yetenekleri ile tanışırken farklı bir yaşam biçiminin de kapısını araladılar.

Heves bükücü şirket kültürünün hâkim olduğu Anadolu coğrafyasında hevesi yüreklendiren bir yönetimin yansımalarına şahit olmak çok güzeldi.

Dinamik bir yönetim, araştırmacı dışa dönük, yeni fikirlere açık, ufku geniş, önce insan diyen kaliteyi yaşam biçimine getirmiş bir ekibin inşası böyle bir organizasyonun, yönetimin ve örgütün kabiliyeti olabilir.

İyi ki Sektör Kimya ailesinin bir üyesiyim.