Konya isminin Kutsal Tasvir anlamındaki "İkon" sözcüğüne bağlı olduğu iddia edilir. Mitolojide bu konuda değişik rivayetler bulunmaktadır. Bu hikâyelerden birinde anlatıldığı üzere, kente dadanan ejderhayı öldüren kişiye şükran ifadesi olarak bir anıt yapılır ve üzerine de olayı anlatan bir resim çizilir. Bu anıta verilen isim, İkonion dur. İkonion adı, zamanla İcconium'a dönüşür.

Konya ismi diğer bir efsaneye göre şöyle ortaya çıkmıştır; doğudan gelen iki veli, rüzgâr hızıyla uçar gibi Anadolu içlerinde ilerlemektedir. Uzun zamandan beri epeyce yol kat etmişlerdir. Yemyeşil ovaları, şırıl şırıl pınarları, berrak akan ırmakları bulunan bir yere gelince dinlenmek isterler. Biri diğerine "Konalım mı?" (''Konaklayalım mı'' anlamında) diye sorar. Diğer vel-i zat sanki bu teklifi beklemektedir; "Ne duruyorsun kon, ya!" der. Böylece burada kurulan yeni il "Konya" adıyla tanınır, "Konya" adıyla bilinir.

Roma döneminde İmparator adlarıyla değişen, Claudiconium, Colonia Selie, Augusta İconium gibi yeni adlar alır. Bizans kaynaklarında Tokonion olarak geçen şehre ve bölgeye verilen diğer isimler şöyledir: Ycconium, Conium, Stancona, Conia, Cogne, Cogna, Konien, Konia... Araplar kentin ismini Kuniya olarak değiştirmişlerdir, Selçuklu ve Osmanlı döneminde bu ad Konya'ya dönüşmüştür. Günümüzde de kent hâlâ Konya adını taşımaktadır.

Konya, Türkiye'deki en eski yerleşim birimlerinden biridir. Konya'da yerleşimin Prehistorik (Tarih öncesi) çağdan başladığı görülmektedir. Konya'nın merkezinde yer alan ve aynı zamanda bir höyük olan, Anadolu Selçuklu sultanı II. Alaeddin Keykubad'a nispetle Alâeddin Tepesi adı verilen suni tepe ve çevresinde yapılan araştırmalar sonucu, prehistorik çağ içinde gerek Neolitik (Cilalı Taş Devri) ve Kalkolitik ve gerekse Erken Bronz Çağlarına ait kültürel bulgulara rastlanmıştır. Yine Prehistorik çağa ait höyüklerden, merkeze 15 km mesafede yer alan ve Konya'nın bugünkü merkez Harmancık mahallesinde yer alan Karahöyük ve Konya Ovası üzerinde, bulunmuş en eski ve en gelişmiş Neolitik devir yerleşim merkezi olan Çatalhöyük bulunmaktadır.

Konya’nın tarihi hakkında bilgi verdikten sonra uzun zamandan bu yana dikkatimi çeken, benim gibi duyarlı Konyalıları üzen bir konuyu bu hafta gündeme getireceğim. Konya İç Anadolu Bölgesinde tarım, sanayi, üniversite gibi alanlarda öne çıkan, yetiştirdiği insan profili ile dünyada ve Türkiye’de söz sahibi olan bir ilimiz. Rabbimin izni ve ailemin destekleri ile Elhamdülillah 5 yıldan bu yana Konya’da gazetecilik yapmaya çaba sarf ediyorum. İşim gereği Konya ve Konya’daki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Ancak bir konu dikkatimden kaçmıyor. Ulusal basında görev yapan bazı meslektaşlarımız Konya’da meydana gelen asayiş, deprem, salgınla mücadele gibi olayları haberlerde abartarak sunuyor. Normalde diğer illerde olan bazı olay ve durumlar Konya’da olduğu zaman o olaylara göre daha fazla abartılarak gösteriliyor. Her şehirde olduğu gibi Konya’da da her görüşe, her kültüre ve her psikolojiye göre insan var. Farklı yapıda ve görüşte insanların olduğu yerde tabi ki farklı olaylar ve durumlar olacaktır. Olayın ardından haberler abartılarak veriliyor ve bir takım isimler Konya üzerinden prim yapmaya çalışıyor. Konyalılar olarak Konya’yı ya da Konya’nın yöneticilerini karalamaya yönelik bir haber yapıldığında ne yazık ki konuyu doğru araştırmanın yanında bizler de Konya üzerinden prim yapmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyoruz. Konyalılar olarak özellikle Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesinde yaşayan ve o bölgeli olan vatandaşların yaptığı gibi biz de birliğimizi ve tutkunluğumuzu göstermemiz gerekiyor. Bizler Konya olarak her alanda diğer illere göre daha önde olmak için el birliği ile çalışmalıyız. Özellikle sosyal medyada Konya’yı karalamak adına yapılan çalışmalara izin vermemeli ve bunlarla mücadele etmeliyiz.

TARİHÎ MENGÜÇ CADDESİ ESNAFINA KULAK VERİN

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Osmanlı dönemi son mimari örneklerinin günümüze aktarıldığı Tarihî Mengüç Caddesi soluksuz bir tarihi atmosfer içerisinde misafirlerini bekliyor. Ancak Tarihî Mengüç Caddesi oluşturduğundan bu yana bir takım sıkıntılar ile karşı karşıya. Özellikle caddede işyerleri bulunan işletme sahipleri cadde ve çevresinde güvenlik sorunundan oldukça şikâyetçi. Bu soruna Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ve Konya İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın’ın bu konuda duyarlılık göstereceğine inancım tam.

Mengüç Caddesi’ne her girdiğimde bu caddeyi Ankara Hamamönü’ne benzetirim. Hamamönü’nde tarihi konakların ve işletmelerin olduğu yer cıvıl cıvıl iken ne yazık ki Mengüç Caddesi’nde o heyecan yok… Caddeye yapılan yatırımların boşa gitmemesi adına caddenin canlanması ve yerli yabancı turistlerin caddeye gelmesi adına cadde üzerinde bulunan boş işyerleri doğru değerlendirilmeli. Mesela bu caddeye Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş’nin yayınlarının yer aldığı bir işletme açılabilir. Yine caddeye Konya’nın yöresel tatlarını tanıtmak ve kadın girişimcileri desteklemek amacıyla kurulan Meram Belediyesi’ne ait Bacıyan-ı Meram’ın bir şubesi açılabilir ve bu mağazada kadınların üretimini yaptığı ev tipi baklavalar, börekler, yemekler, mantılar, sac börekleri, kışlık salçalar, turşular, reçeller, erişteler satılabilir. Ayrıca bu işyerinde yine kadınlar tarafından üretilen tekstil ürünleri, hediyelik eşyalar, bebek eşyaları, loğusa takımları, ev dekorasyon ürünleri gibi eşyalar satılabilir. Yine caddeye turizm bürosu açılarak alanında uzman rehberler tarafından Konya ile ilgili tanıtımlar yapılabilir. Ayrıca bu sokağa Konyalı sanatçıların özel eşyalarından oluşan bir sanatçı evi oluşturulabilir. Bir evde Rıza Konyalı, Ahmet Özdemir, Aşık Salihi Kazanova, Ramazan Koyuncu, Mehmet Kayık, Mazhar Sakman gibi halka mal olmuş sanatçıların özel eşyaları ve albümleri sergilenebilir.

Baki selamlar. Dualarda buluşmak ümidiyle…