Bakan Kurum, Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca İskenderun ilçesi Cebike Mahallesi'nde yaptırılan deprem konutlarını inceledi. İncelemesinin ardından gazetecilere açıklama yapan Kurum, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin ilk anından itibaren devletin tüm birimlerinin sahada olduğunu söyledi. Kurum, vatandaşlara verilen sözlerin tutulması için gece gündüz çalıştıklarını belirterek, "Aklımız, fikrimiz her zaman deprem bölgesinde oldu. Kalbimiz buradaki afetzedelerle birlikte attı." diye konuştu.
Söz verdikleri gibi vatandaşları bir an bile yalnız bırakmadıklarını vurgulayan Kurum, şöyle devam etti:
"11 ilimizde inşaatlarını başlattığımız konut 296 bin 755'e ulaşmıştır. Hamdolsun şu ana kadar 76 bin konutumuzu bitirip İskenderun'da, Hatay'da, Malatya'da, Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta vatandaşlarımıza teslim ettik. 45 gün içinde 21 bin konutumuzun yeniden inşa sürecini başlattık, ihalelerimizi yaptık. Eylül ayında 24 bin konutu daha bitirip teslim sayımızı inşallah 100 bine ulaştırmış olacağız. Dün de 17 Ağustos'un 25'inci yılında 11 ilimize yayılan tam 25 bin 1 konutumuzun temellerini attık ve süratle hareket edip vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi yıl sonuna kadar en az 200 bin konutun teslimi için çalışmalarımızı yürüteceğiz ve inşallah 2025 yılı geldiğinde depremzede kardeşlerimizin yeni yuvalarına, bereketli iş yerlerine kavuştuğu günlere inşallah hep birlikte şahitlik edeceğiz."
- Hatay'da eylülde 12 bin 259 yeni konut teslim edilecek
Kurum, Hatay'da yapılan konut çalışmalarına ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Hatay'ımızda 11 bin 366 yuvamızı bugüne kadar teslim ettik. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın inşallah teşrifleriyle eylül ayında hep birlikte 12 bin 259 yeni konutumuzu daha Hatay özelinde teslim etmiş olacağız ve inşallah teslim edilen konut sayımızı inşallah eylül itibarıyla 23 bin 625'e ulaştırmış olacağız."
Antakya, Defne, İskenderun, Altınözü, Kırıkhan, Reyhanlı ve Samandağ ilçelerinde 152 bin 486 konutun çalışmalarının hızla devam ettiğini dile getiren Kurum, vatandaşların aynı mahallede, komşularıyla yaşamaya devam edeceğini, bölgenin kültürel ve sosyal yaşamının korunacağını anlattı.