Turan: Türkler ’in ve akraba milletlerin tarihî anavatanı anlamında siyasal ve kültürel bir kavram.

Farsça kökenli bir kelime olan Turan önceleri İranlıların İran’ın kuzeydoğusundaki bölgelere verdikleri bir isimdi. Daha sonra Ural-Altay ve Fin-Macar halklarından oluşan ve Turan ırkı diye tanınan toplumların yaşadığı anayurdu tanımlamak için kullanılmıştır.

Turancılık ise bu halkların birliğini savunan ideolojik ve siyasal bir terim halinde “uzak anayurt ideali” manasında Macaristan’da XIX. yüzyılın ilk yarısında doğmuştur

Turan kavramı Osmanlılar ’da ilk defa, 1786’da Buhara hükümdarına gönderilen ve Ruslara karşı birlikte hareket edilmesi teklif edilen bir mektupta geçer.

Ziya Gökalp’in , “Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan / Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan” şiiriyle sembolleştirdiği Turan ideali, Balkan yenilgisinin ardından mistik bir hava içinde yayılarak Türkçülükte romantik bir temaya dönüşmüştür.

Turanın Türkler ‘in mefkûre vatanı, Türkler ’in oturduğu ve Türkçe’nin konuşulduğu bütün ülkelerin mecmuu olduğunu söyleyen Gökalp siyasî turanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini uzak bir istikbalin belirleyeceğini ileri sürer.

Kültürel birlik de gelecekteki “Kızılelma” denilen siyasal birlikteliğin temeli olarak değerlendirilmektedir.

I. Dünya Savaşı’nın başlarında Türkçü aydınlar tarafından kaleme alınan birçok tarihî ve edebî eserin konusunu Turancılık meselesi teşkil etmiş, romantik bir üslûpla yazılan bu eserler Türk aydın ve gençlerini derinden etkilemiştir

***

Macar Turan Vakfı’nın organize ettiği 27 Türk boyunu bir araya getiren Hun-Türk Halkları 7. Kurultayı 12-14 Ağustos 2022 tarihlerinde Bugaç, Budapeşte'de gerçekleştirildi.

Macar Turan Vakfı tarafından Hun-Türk milletlerini yakınlaştırmak amacıyla düzenlenen ve büyük ilgi gören Turan Kurultayı sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesinin ana teması, "Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz" oldu.

Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen Turan Kurultayı’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız, Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek,  Turan Kurultayı Bilim Kurulu

Tarafından açıklanan sonuç bildirgesinde şu kararları alındı;

1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.

2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.

3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.

4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.

5) Bunun dışında;  Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere,  Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-  Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zaruri olmuştur.

6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.

7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.

8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.

10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.

11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.

12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.

13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.

14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.

15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.

16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.

17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.

18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.

19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.

20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.

21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.

22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.

Turan kurultayının, Türk dünyasının birliğine ve dirliğine vesile olması dileğiyle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Son söz Azerbaycanlı merhum şair ve yazar Bahtiyar Vahabzade beyden: “Ayrılan guvveler birleşmelidir, Vatan bir coğrafyaya yerleşmelidir.”

Baki Selamlar.

Kaynak: https://www.enpolitik.com/turan-kurultayi-sonuc-bildirgesi-aciklandi-337193-haberi