Yaz mevsiminde dengeli beslenildiği gibi bu durum kış ayları için de geçerlidir. Soğuk havalarda bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar vücudu yenileyici ve onarıcı güce sahip besinlerin tüketilmesi tavsiyesinde bulundu.

8-2-8

VÜCUT DİRENCİNİZİ ARTIRACAK BESİNLER TÜKETİN

Sıtma geçen yıl 608 bin can aldı Sıtma geçen yıl 608 bin can aldı

Kış aylarında enfeksiyonlara yakalanmamak için vitamin ve mineral yönünden zengin beslenmek gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Nur Açlan, özellikle A, C, B6, E vitamini ve çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, brüksel lahanası, kırmızılahana, karnabahar, havuç, marul, yeşilbiber, roka, sarımsak, soğan ve meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elmadan bir veya birkaçının günlük beslenmede yer alması gerektiğini dile getirdi. Nur Açlan, vücut direncini artırmak için mevsiminde bol taze meyve tüketiminin çok önemli olduğunu belirterek, “Güçlü bir bağışıklık sistemi için antioksidan kapasitesi yüksek gıdalar tüketin. Bu yiyeceklerin ana özelliği vücudu yenileyici ve onarıcı güce sahip olmalarıdır. Semizotu, turunçgiller, ceviz, ıspanak, badem, nar, enginar, brokoli, havuç, kivi, balık, ananas, kuru baklagiller, kuşburnu, zeytin, zeytinyağı, yulaf kepeği ve yoğurt gibi besinler bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Öğünlerde bu yiyeceklere sık sık yer verilirse hastalıklara karşı vücut direnci artar” diye konuştu.

8-3-8

GRİP SÜRECİNDE SUSSUZ KALMAYIN

Grip, insanı bitkin düşüren ve bazı türleri ciddi problemlere yol açabilen bir hastalıktır. Bundan korunmak için tüketilebilecek olan besinler hakkında bilgi veren Nur Açlan, haşlama balık, tavuk suyu, haşlama tavuk, tavuk ve sebze çorbaları, portakal, greyfurt, mandalina, limonlu çay, zencefil çayı, ekinezya çayı, kuşburnu çayı, adaçayı, papatya çayı, okaliptüs çayını tavsiye etti. Açlan, “Grip boyunca vücudunuzun susuz kalmamasına dikkat etmelisiniz. Bitki çayları bu konuda size yardımcı olabilir. Sıcak çay aynı zamanda boğaz ağrılarını ve öksürüğü hafifletir” şeklinde konuştu.

PROTEİNİ İHMAL ETMEYİN, LİFLİ GIDALAR TÜKETİN

Her mevsimde olması gerektiği gibi kışın da karbonhidrat, protein ve yağların günlük beslenme içerisinde dengeli bir şekilde tüketilmesi gerektiğini kaydeden Açlan, kış mevsiminde beslenme alışkanlığında meydana gelen değişikliklerden birinin de daha yağlı yiyeceklerin tüketilmesi olduğunu söyledi. Açlan, “Yazın olduğu gibi kış mevsiminde de kızartma ve kavurmadan kaçınılmalı, yağ tüketimine dikkat edilmelidir. Haftada 2 günü geçmeyecek şekilde kırmızı et, diğer günlerde beyaz et veya balık eti öğünlerde tercih edilmelidir. Sonbaharda ve soğuk kış günlerinde yenen balık, içerdiği Omega-3 yağ asidinden dolayı bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine de yardımcı olur. Kış aylarında sofralardan eksik olmaması gereken gıdalardan biri de kuru baklagillerdir. Bunun yanı sıra proteini ihmal etmeyin. Lifli gıdalar tüketin” ifadelerine yer verdi.

8-4-7

IHLAMUR, NANE, PEKMEZ… KIŞ İÇİN BİREBİR

Kışın tüketilebilecek ve sıcak tutacak içecekler hakkında bilgi veren ve tavsiyelerde bulunan Nur Açlan, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Nane, mide problemlerine iyi gelirken, soğuk algınlığı belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. Genellikle her evde bulunan ve çocukluktan beri tüketilen bir içecektir. Ayrıca; A ve C vitaminleri, kalsiyum, demir, fosfor, potasyum ve magnezyum da içerir. İçerdiği mikro besinlerin dışında, antioksidan özelliklerine de sahiptir. Ihlamur ve adaçayı da antioksidan bakımından zengindir. Boza, probiyotik özelliği sayesinde kan şekeri, kolesterol ve vücut ağırlığının korunmasını sağlar. Boza, sindirim sistemi rahatsızlıklarının önüne geçer. Soğuk kış günlerinde hastalıklara karşı pekmezli kış çayı da tüketecekleriniz arasına eklenebilir. Yüksek besin değerine sahiptir. Kalsiyum, bakır, magnezyum, manganez ve potasyum açısından zengindir. Ayrıca selenyum gibi bazı kanser karşıtı minerallere de sahiptir. Kombocho çayı, bağırsak sağlığını koruduğundan sindirim sistemine yararları olduğu araştırmalarla ortaya konulmuştur. Hem prebiyotik hem probiyotik içeriği sayesinde sindirim sistemini destekler. Herhangi bir rahatsızlığınız var ise, tüm içeceklerde fazla tüketim istenmeyen sonuçlar getirebilir. Bu konu da unutulmamalı.”

ABDULLAH BAŞYEMENİCİ

Editör: Birkan Bakay