Otel ve banka işlemlerinde ya da farklı resmî belgelendirmelerde vatandaşlar, kimlik kartlarının bir kopyasının alınması istemiyle karşı karşıya kalabiliyor. Hizmetin verilmesi adına zorunlu olarak gösterilen bu işlemlerde uzmanlar, kimlik aslının ibraz edilmesi durumunda, kimliğin fotokopi ya da fotoğraflanmasına gerek kalmayacağını vurguluyor. Ancak bu durumun ‘zorunlu’ kılındığı işlemlerde vatandaşın ne yapması gerektiği ve kimlik bilgilerinin art niyetli kişilerin eline geçtiği durumlarda vatandaşların üstüne düşen yasal sorumluluklarla ilgili Avukat Kasım Büyükerkek konuştu. Büyükerkek, İçişleri Bakanlığı’nın 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren yeni çipli kimlik kartlarına geçilmesi gerekliliğini duyurmasının ardından kullanılmaya başlanan çipli kimlik kartlarıyla birlikte artık kurumların da çipli kimlik kartı doğrulama teknolojisine bir an önce geçmesi gerektiğine işaret etti.
‘EN DEĞERLİ KAYNAĞIMIZ, VERİLERİMİZ’
Özel ve kamu kurumlarında kimliğin aslı olmaksızın işlem yapılmadığı için fotokopinin kaybolması durumunda bu tür olayın yaşanmasının mümkün olmadığını ifade eden Büyükerkek, internet üzerinden yapılan işlemlerde ise kişinin başına gelebileceklerle ilgili konuştu. Büyükerkek, “Yalnızca fotokopi ile resmi bir işlem yapılması mümkün değil ancak internet aboneliği ya da üyelikler yapılarak kişi, zan altında bırakılabilir. Bunun için en değerli kaynak olarak gördüğümüz verilerimizi, hukuki zorunluluklar ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun işlemler dışında kimseyle paylaşmamak gerekir. KVKK’ya uygun biçimde yönetmeliklerde yer alan kurumlara ise bu bilgiler verilebilir.” ifadelerine yer verdi.
FOTOKOPİNİN ÜZERİNE KURUM VE NEDEN VERİLDİĞİNİ MUTLAKA YAZIN!
Kimlik bilgilerinin paylaşımı kadar ‘nasıl paylaşıldığının’ da önemli olduğuna işaret eden Büyükerkek, bazı yerlerde fotoğraf çekmek suretiyle kimlik bilgilerinin kayıt altına alınmasının uygun olmadığını ve bu hususta kimlik sahibinin işletme ya da kurumu uyarabileceğini belirterek şunları söyledi: “Otellerde bazen yoğunluktan kaynaklı, bilgiler daha sonra sisteme işlenmek üzere kimliklerin fotoğrafları çekilebiliyor. Emniyet Müdürlükleriyle paylaşılmak üzere alınan kimlik bilgilerinde, kimlik ibrazı zorunlu olsa da kimliğinizin fotoğrafının ya da fotokopisinin çekilmesine müsaade etmeyebilirsiniz. Otel formunda gerekli bilgiler verildiği takdirde yükümlülük ortadan kalkmış olur. Ancak fotokopinin çekilmek istenmesi, ısrarla ve hizmet alamama noktasına gitmişse silinmeyen bir kalemle fotokopi üzerine ‘otel kaydı içindir’ gibi bir not düşülmesi, başka yerlerde kullanılmasının önüne geçmiş olur.”
‘TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL ANCAK TEDBİR HER ŞEYDİR!’
Büyükerkek, kimlik bilgilerinin kötü niyetli kişilerin eline geçmesiyle bir suç işlenmesi halinde bu durumun kişiyi suçlamak için kendi başına yeterli bir delil olmadığının altını çizdi. Zan altında kalınması halinde ise profesyonel bir avukat yardımıyla suçsuzluğun ispatlanabileceğini bildiren Büyükerkek, “Bu süreçlerin hiç yaşanmaması için bilgilerimizin kötü niyetli kişilerin eline geçmemesi adına gerekli önlemleri almalıyız.” dedi.
‘YÜKÜMLÜLÜK KURUMA GEÇER’
Kişinin ilgili kurum ve kuruluşlara verdiği kimlik bilgilerinin art niyetli kişilerin eline geçmesi halinde yükümlülüğün kimde olacağıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Büyükerkek, “Kişi kimlik bilgilerini korumak zorunda ancak siz bilgilerinizi bir kuruma ibraz ettiğiniz takdirde, o bilgilerinizi korumakla siz değil; o kurum yükümlü olur. Yani kimlik sahibinin yükümlülüğü o kuruma geçer.” şeklinde konuştu.
KARTLAR YENİLENDİ, İŞLEMLER HALA ESKİ USUL
İçişleri Bakanlığı’nın 1 Ocak 2017 tarihinde duyurmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yeni çipli kimlik kartlara geçti. Yeni kimlikler yaklaşık 8 yıldır kullanılsa da pek çok kurum hâlâ kimlik doğrulamada çipi kullanmayarak ‘fotokopi’ usulüne devam ediyor. Yeni kartların veri sahibi ve veriye ulaşan sorumlular tarafından çift taraflı bir güvenlik tedbirini sağladığını vurgulayan Avukat Büyükerkek, kartların güvenlik amaçlı içerisinde hem kullanıcının parmak izini hem de şifresini barındırdığını aktardı. Bu kapsamda çipli kimlik kartı doğrulama teknolojisiyle daha hızlı ve daha güvenilir bir doğrulama yapılabileceğine işaret eden Büyükerkek, “Ehliyetin de kimlik kartına dahil edilmesiyle birlikte, birçok doğrulama işlemi tek kart üzerinden görüntülenebiliyor ancak bunlar için de kurumlarda bir sistem şart! Önce resmi yerler, daha sonra ise diğer kurumlar bu sisteme geçiş yapmalı.” diye konuştu.
