KÜLTÜR SANAT

KESİKBAŞ TÜRBESİ

Abone Ol

Türbe; Medrese Mahallesinde Memleket Hastanesinin arkasında Parsana yolunun üzerindedir. Mahruti kubbeli türbe, Selçuklu mimarisinin bütün temizliğini ve hususiyetlerini muhafaza ederek bize kadar gelebilen başlıca yadigârlardan birisidir.

 Alt kısmı tamamen kırmızımtırak SİLLE ve akımsı kesme iri GÖDENE taşlarıyla, kubbesi de tuğla ile yapılmıştır. İki çeşit taşın kullanılışı uzaktan abideye müstesna ve çok zarif bir durum temin etmektedir. 

Türbenin cenazelik-bodrum katı toprak seviyesinin biraz üstüne ve kapı hizasına kadar dört köşe yapılmış, toprak üstünde dört köşesinde birer müselles çıkarma bıraktıktan sonra sekiz köşeye geçmiştir. 

Müselles (üçgen) köşeler iskemle gibi oturmaya da yarayan istirahat yerleri de sayılabilir. Kapısı doğuya açılır. Kapı ile ahenkdar olmak üzere üç yüzüne de geniş mermer çerçeveli birer büyük pencere daha yapılmıştır. 

Türbe ayrıca; daha yukarıdan yarık halindeki sekiz pencereden de ışık alır. Kapısının som mermer çerçeveleri biraz yukarıda zarif ve yüksek kabartmalarla bir çelenk teşkil ederler. 

Kapıya iki tarafından mor mermerden ikişer basamaklı merdivenle çıkılır. Merdivenlerin ve sahanlığın kenarları kordele şeklinde işlenmiştir. Bu merdivenin altında bulunması lazım gelen bodrum katın kapısı toprak altında kalmıştır. Ufak bir kazı ile meydana çıkarılabilir.

Türbenin üstüne bir paratöner konmuştur. Bu kadirşinaslığı överken deliksiz ve kusursuz kubbesine kalın demirlerin çakılmasını hiç de doğru bulmadığımızı ilave ederiz. Türbenin sol tarafına vaktiyle saçak yapmak bahanesiyle ufak delikler açılmıştır. Sağ köşesindeki müsellesin de bir sıra taşları düşmüştür. Telafisi mümkün olan bu noksanlar tamamlandıktan sonra bir örnek müze halinde ziyaretçilere arz edilebilir. Türbe bir ara belediyenin barut deposu olarak kullanılmıştır.

Türbenin hiçbir yerinde yapanı, yaptıranı, içindeki yatırı ve yahut yatırları gösteren bir kitabe yoktur.  Konya'da idam edilenlere KESİKBAŞ derler. Burada bir idam edilenin kabul ediyoruz. Şimdilik hüviyetini tesbit edemedik.

KALENDER BABA - ŞEYH 

EBUBEKİR TÜRBESİ

Türbe; Kalenderhane Mahallesinde Musalla Caddesinde Kerim Bayraktar'ın bahçesindedir. Türbe sekiz cepheli ve mahruti kubbelidir. 

Türbenin temelinde bir sıra halinde taş kullanılmış, her tarafı ve kubbesi tuğla ile yapılmıştır. Kubbe eteğinde bir saçak halinde bir sıra taş görülür. Türbenin bodrum katının ve ikinci katın kapıları şimale (kuzey) açılır. Bodrum katının kubbesi taşla örülmüştür. Burada üç adet geniş hava değiştirme deliği vardır. 

Buradan sandukalar katına –bu çeşit birçok türbede olduğu gibi- geniş bir pencere açılmaktadır. Bodrum katta tek bir yatır vardır. Üst katta bulunması gereken sandukadan hiç eser kalmamıştır. 

İkinci kattan dışarıya sekiz pencere açılır. Mahrutun üstü yıkılmıştır. Mahrut yüzlerden bir kısmı çökmüş, bazı yerlerine de asırlardan beri iç kubbenin üstüne toplanmış olan güvercin gübresini almak için delikler açılmıştır.

Bu kıymetli eserin acil bir müdahale ile tamir edilmesi lazımdır. Türbenin hiçbir yerinde yapanı, yaptıranı ve içinde yatan ölünün hüviyetini, inşa ve ölüm tarihlerini gösteren bir kitabe yoktur. Eğer çini olması muhtemel bulunan sandukası bize kadar gelse idi meçhullerden bazılarını belki hepsini halletmek mümkün olacaktı. 

Türbenin halk arasında yaşayan adı Kalender Baba- Kesikbaş Türbesi'dir.

Biz bu türbenin Ebubekir Niksari isminde bir âlim adına yapıldığını Turgutoğlu Pir Hüseyin Bey'in (833 H. 1428 M.) tarihli bir vakfiyesinden öğreniyoruz. Bu vakfiyede Pir Hüseyin Bey'in vakfettiği KALANDERHANE anlatılırken deniliyor ki:

…Ala mesalihi'z- zaviyetü'l Kalenderiye elleti inde merkad-ı kutbu'l meşayıh ve'l arifîn menbaü'l mearif ve'l- yakîn eş-şeyhü'l kâmil Ebi Bekir El-Niksârî nurullahi merkadehü'l kâineti. Bi zahiri'l medinetü'l- mezkure el- hariç durub HalkabeğüşEl- Müsteğıyye. Ani'l tahdid bi şöhretiha bi mekaniha ve bi ismüha El marufu Bilengerhane.

Kalenderiye zaviyesinin işlerini görmek üzere bu mezar ariflerin ve şeyhlerin kutbu, ilmin ve yakînin kaynağı kâmil şeyh Ebu Bekir el- Niksari (Allah merkadini nur etsin). Şehr-i mezkurun dışkapısı Halkabeğüş kapısı ardında ile sınırlı bilengerhane ismiyle bilinir…

Not. Konyalı'nın kitabında yer alan Vakfiye kopyası, Anuş Gökce tarafından bu günkü alfabeye ve Türkçeye çevrilmiştir.

***

İsmail Hakkı Konyalı'nın Konya Tarihi kitabından alınmıştır.

BİLGİ: İbrahim Hakkı Konyalı'ya ait Konya Tarihi kitabı 1950 yılından önceki bilgileri bize aktarmaktadır. Kalender Türbesi ve Kesikbaş Türbesi bugün resimlerde de görüldüğü gibi restore edilmiş ve sağlam bir şekilde ziyaretçilerini beklemektedir. Türbeler Alaaddin Tepesini arkanıza alıp Emniyete doğru ilerlerseniz Musalla Mezarlığına varmadan hemen solunuzda Taka Restoranın faaliyet gösterdiği alanda yer almaktadır.