Dijital ve teknolojik dönüşüm ve yapay zeka ile uzay alanındaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kacır, savunma sanayisinde yerlilik ve milliliğin Türkiye için bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Türkiye'nin savunma sanayisinde geçmişte yaşadığı olumsuzluklardan bahseden Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği sayesinde Türkiye'nin ihtiyacı olan ne varsa kendi imkan ve kabiliyetleri ile üretme politikasına geçtiğini, Türk milletinin tam bağımsızlığını, istiklalini ve istikbalini kendi geliştirdiği milli savunma sistemleriyle tahkim etme yolculuğunun başladığını anlattı.

Kacır, Türkiye'nin savunma sanayisinde yerliliğinin yüzde 80'in üzerine çıktığını, neredeyse bütün kritik sistemleri yerli ve milli olarak üretme kabiliyetine haiz hale geldiğini kaydederek, savunma sanayisinde elde ettikleri bu başarıyı diğer alanlara da yaymak istediklerini vurguladı.

Türkiye'nin 22 yılda ciddi bir altyapı inşa ettiğinden bahseden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

Tren gar ve istasyonlarında ücretsiz internet dönemi başlıyor. Konya'da da kısa sürede başlayacak
Tren gar ve istasyonlarında ücretsiz internet dönemi başlıyor. Konya'da da kısa sürede başlayacak
İçeriği Görüntüle

"Bugün Türkiye'nin dört bir yanında teknoparklarımız var. Bu teknoparklarda 11 bin şirketimiz araştırma, geliştirme ve inovasyon odaklı çalışıyor. Bugün Türkiye'de 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezimiz, 200'den fazla üniversitemiz var. Türkiye'nin dört bir yanında yeni kurulmuş yeni teknoloji girişimlerine hizmet vermek üzere çalışan hızlandırma programları hızlandırma merkezleri var. Türkiye'nin yüksek teknoloji ihracatı bu dönemde 8 misline çıktı, 9 milyar doları aştı. Yani savunma sanayindeki başarıyı teknolojinin diğer alanlarına yaygınlaştırabilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz altyapı ve ekosistemi son 22 yılda büyük ölçüde inşa ettik."

- "Türkiye'nin ürettiği İHA'lar kendi sınıfında dünya lideri"

Bakan Kacır, bu sürede AR-GE insan kaynağının 291 bine yükseldiğini, AR-GE harcamalarının 16 milyar dolara çıktığını, özel sektörün AR-GE çalışmalarındaki payının yüzde 30'un altında iken yüzde 60'ın üzerine çıktığını, bilimsel yayın kapasitesinin 5 misline eriştiğini, bir yılda yapılan patent başvurusu sayısının 400'lerden 9 bine yaklaştığını söyledi.

Savunma sanayisindeki başarıda birtakım temel yaklaşımları benimsemelerinin çok büyük rol oynadığını dile getiren Kacır, Türkiye'nin 20. yüzyılda havacılık alanında yaşadıklarını anlattı.

Kacır, Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ gibi havacılığın unutulmaz isimlerinin ve bu alandaki diğer isimlerin 20. yüzyıldaki girişimlerinin akamete uğratılmasını anımsatarak, "Önleri öyle bir kesilmiş ki ürettikleri uçaklar adeta toprağa gömülmüş." dedi.

Türkiye'nin 21. yüzyılda ortaya konulan irade sayesinde havacılıkta bir başarı hikayesi yazdığını vurgulayan Kacır, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye, terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu sistemleri geliştirebilmek adına çıktığı bu yolda çok doğru bir karar verdi. Başka ülkelerin onlarca yıl, milyarlarca dolar, on binlerce insanla yaptıkları işleri taklit etmek, onların izlerinden adım adım gitmek, onların stratejilerini kopyalayıp yapıştırmak yerine kendi ve özgün stratejilerini geliştirdi. Paradigmanın değiştiği alana odaklandı ve nihayetinde 10-15 yıl gibi devletler tarihi açısından kısa sayılabilecek bir sürede bu teknolojide dünyada çok büyük bir üstünlük elde etti.

Bugün BAYRAKTAR, ANKA, AKINCI, AKSUNGUR, KIZILELMA gibi Türkiye'nin insansız hava araçlarının her biri küresel hava araçları alanında kendi sınıfında lider sistemler. Türkiye milli insansız hava araçlarıyla küresel pazarın yüzde 70'ine tek başına hakim. Tüm dünyada satılan insansız hava araçlarının yüzde 70'ten fazlası Türkiye'den ihraç ediliyor. Bu, Türkiye tarihi açısından aslında bir yüksek teknoloji sisteminde bugüne kadar elde ettiğimiz en büyük başarı."

- "Türkiye, otomobillerdeki dönüşümü iddialı yaklaşımıyla göğüslüyor"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, paradigma değişikliklerinin Türkiye gibi ülkelere önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, buna benzer bir değişimin otomobillerde yaşandığını söyledi.

Elektrikli araç teknolojileri ve bataryaları ile sürücüsüz otomobil alanında yaşanan gelişmelerden bahseden Kacır, "Türkiye, bu dönüşümü de iddialı bir milli teknoloji yaklaşımıyla göğüslüyor." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin yerli otomobil üretme ve Togg'un bugüne gelme serüveni ile özellikle ilk süreçte Togg'a yönelik eleştirileri anlatan Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerli otomobil fikrini ortaya attığı 2011 yılından kısa süre önce ABD'de yeni bir marka doğduğunu, elektrikli araç olarak geliştirilen Tesla'nın bugünkü değerinin 1 trilyon doların üzerinde olduğunu ifade etti.

Tesla'nın diğer bütün otomobil markalarının toplam piyasa değerinin birkaç katı olduğunu dile getiren Kacır, şu açıklamalarda bulundu:

"Yani 80, 100 yaşında, hepimizin ismini bildiği pek çok markanın toplam değerinin birkaç misli değere sahip tek başına. Bunun tek bir nedeni var; O diğerleri geçmişin teknolojisiyle meşgul olurken, Tesla doğuştan yeni nesil teknolojiye yöneldi ve muazzam bir fırsat elde etti. Aslında Cumhurbaşkanımız bu iddiayı ortaya koyduğunda hep birlikte bu iddia sahiplenilseydi belki bugün Tesla kadar kıymetli bir marka Türkiye'den çıkabilirdi. Gelecekte olacak ama bu daha erken olabilirdi. Şimdi bunu söylediğimde dahi inanmakta güçlük çekenler olduğunu görüyor ve üzülüyorum. Bunu İHA'larda yaptık. Bugün İHA'larda pazar payımız dünyada yüzde 70. Elektrikli araçlarda da 10 yıl önce yola çıkmış olsaydık muhtemelen insansız hava araçlarına çok benzer bir başarı hikayesi gerçekleştirmiş olacağız. Bundan sonra bu öğrenilmiş çaresizliklerden kurtuldukça, özellikle eğitim camiamızın katkılarıyla, çabalarıyla gençlerimizde güçlü bir özgüven oluşturdukça, önümüzdeki dönemin bizler için çok daha aydınlık olacağına yürekten inanıyorum."

Kaynak: AA