Yaklaşık 2 ay önce 11 ili etkileyen depremlere Kahramanmaraş’ta yakalanan 62 yaşındaki Hüseyin Eryiğit ve eşi, engelli torunlarıyla birlikte Konya’ya gelmek zorunda kaldı. Deprem anını ve sonrasında çekilen sıkıntıları aktaran Eryiğit, aynı zamanda depremde kızı ve 3 torununu kaybetti. Eryiğit, olanları anlatırken gözyaşlarını tutamadı, “Anneannesi torunları seviyor diye marketten yoğurt almıştı, yiyemediler. Dördünü de ellerimle toprağa verdim. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. Konya’ya geldik ancak bir iş ve engelli torunum dolayısıyla birinci katta ev bulamazsak tekrar dönmek zorunda kalacağız.” diye konuştu.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Hüseyin Eryiğit. Kahramanmaraşlıyım. Depremden sonra engelli torunum ve eşimle birlikte Konya’ya geldik. Damadım Konyalı, o buraya döndü. Biz de torunum için geldik.
Depreme yakalandığınızda evinizde miydiniz?
Evet, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesindeki evimizde uyuyorduk. Biz 2 katlı bir binanın zemin katında oturuyorduk. Saat 4 gibi çok şiddetli ve uzun süren bir depremle uyandık. Çok şükür evimizde bir sıkıntı yok. En son büyük bir deprem olan Elâzığ depremini hissetmiştik ancak kısa sürmüştü. Bu sarsıntı uzun süreliydi.
HASTANENİN DE YIKILMIŞ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNEMEDİK
Eve tekrar girebildiniz mi?
Hayır, bir aracın içerisinde kaldık. Zaten artçı sarsıntılar devam ediyordu ve her ne kadar ev yıkılmamış olsa da korkudan dolayı eve giremiyorduk. Öğle olmadan damadın kardeşleri Kahramanmaraş için yola çıktıklarını haber ettiler. Yolların yıkıldığını ve kapalı olduğu söylendi ancak onlar gece yarısı Maraş’taydı.
Salı günü kızımın oturduğu binanın yıkıldığını duydum ve oraya gittim. Allah razı olsun, bölgeden 10-15 kişi gelmiş, enkazdan birilerini kurtarmaya çalışıyorlardı. Orası biraz eski bir semt olunca civardaki neredeyse tüm evler yıkılmıştı. Zaten o bölgedeki tüm siteleri yapan şahıs aynıymış. Hiçbir şey televizyonda görüldüğü gibi değil. Kaldırmaya çalışıyorsun enkaz kalkmıyor. Alet, ekipman yok. İlk etapta üst katlardan 3 tane kız çocuğu çıkardık. İkisi vefat etmişti, birinin nabzı atıyordu. Hastaneye götürdüler ancak hastanenin de yıkılmış olabileceğini düşünemedik. Kahramanmaraş’ın çarşısı yok. Kıbrıs meydanından aşağısı yok oldu. Yıkılmayan binalarda yıkılıyor.
Yaralanan, vefat eden yakınınız oldu mu?
Benim torunumun biri deprem anında vefat etmiş. Kızım ve iki torunumun hiçbir yerinde çizik yoktu. Doktor raporuna göre donmuşlar. Benim bir arkadaşımı dokuzuncu gün çıkardılar. Eşi ve kızının bedenleri yavaştan bozulmaya başlamış. Doktorun söylediğine göre arkadaşım 8’inci gün vefat etmiş. Biz kızım ve torunlarımın cenazesini alarak Konya’ya geldik. Keşke ben vefat etseydim de onların acılarını görmeseydim, daha öpmeye, sevmeye doyamadığım yavrularım gitti.
Başınız sağ olsun, size yardımcı olan birileri oldu mu?
Afyonkarahisarlılardan ekmek aldım. Zonguldaklılardan su aldım. Kütahyalılardan başka bir şey, Kırşehirlilerden başka bir şey aldım. Daha ilk günlerde bu vatandaşlar, TIR’larla kamyonlarla gelmişlerdi. Devlet 3 gün yok olduğunu kabul etti. Devletin gelemediği yere, bu insanlar geldi.
Konya’ya geldiğinizde sanırım damadınızın yanında kaldınız?
Biz gelmeden 1 hafta önce damadımın evinin üst katında bir ev boşalmış, oraya yerleştik. Ancak torunum engelli, bizler de yaşlı olduğumuz için üçüncü kattan inip çıkarken zorlanıyoruz. Birinci katta ödeyebileceğimiz ücrette bir ev arıyoruz. Tabi buradaki yaşam şartlarını da göz önüne aldığımızda ne kadar süre burada kalabiliriz bilmiyorum. Kendime bir iş arıyorum, bulamazsak şehrimize geri döneceğiz. Burada kimseyi de tanımıyoruz.
Tekrar Maraş’a, evinize gittiniz mi?
Evet, eşimin kullandığı ilaçlar vardı; isimlerini bilmiyoruz. Onları almam gerekiyordu. Bir valiz eşya alabildim. Onları alıp geri geldim. Bölgenin durumu hala çok kötüydü. Kamyonlar hala molozları taşıyordu, enkazlar kaldırılıyordu. Kıbrıs Meydanı, Maraş’ın en işlek yeriydi. Herkes birbiriyle orada buluşurdu. Maraş’ı bilmeyen biri bile oraya gitse en fazla 3 gün içinde aradığı kişiyi orada bulurdu. Ben otobüsle oradan geçerken bölgeyi tanıyamadım. Çok sayıda fabrikalar yıkılmış.
Depremle ilgili vatandaşlara, ilgililere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bu kadar can kaybının bölgede yapılan binalarda gerekli tedbir alınmamışsa, tekrar yapılacak olanlarda alınmalı. Suçlu olduğu halde imar barışında affedilenler var. Suç sadece birkaç kişinin üstüne yıkılmasın istiyorum.
İnşallah, teşekkür ederiz.
HACER CEYLAN
