Geçende yazdım, gıda ürünlerindeki fiyat artışları insanların belini büküyor diye…
Birebir yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum…
Karatay İlçe sınırlarında ikamet eden birisiyim…
Kırşehir değil, Karşehirliyim!
Hanımın rahatsızlığı nedeniyle Pazar işi bana kaldı…
Mecburiyetten yani…
Değilse, Pazar işi benim işi değil…
Çünkü, çok kolay kazıklanırım!
He valla…
Erzurumlu Teyyo Pehlivanın dediği gibi, “bende yalan da yok, hilaf da yok…”
Özellikle de bu pandemi döneminde, tek tek tezgahların önünde durmak, fiyat araştırmak, insanlarla ağız ağıza, buruna buruna gelmekten çekiniyorum açıkçası…
Çekinmekte de yarar var…
Virüs bitmiş değil…
Tedbiri elden bırakmamak lazım…
Neyse…
Konumuza geliyorum…
Çarşamba günleri bizim semte Pazar kurulur…
Çarşamba Pazarı…
Pazardan içeri girdim, ilk tezgaha yanaştım ve ihtiyaçlarımı tek tek sıraladım…
Sıra ödeme işine geldi…
Pazarcı kardeş, 4-5 kalem sebzenin, daha doğrusu “ot”un fiyatını 75 TL olarak söyledi…
Son söylediği sebzenin rakamı bende büyük bir “şok”a neden oldu!
Üç kiloluk karnabaharın 1,5 kilosu da çöp…
Yani otu sapı…
Kaç TL tuttu biliyor musunuz?
Tabii ki bilemezsiniz…
Yazıyla yetmiş altı, rakamla 76 TL…
O şok halimle pazarcıya “ciddi misin?” diye sordum, “maalesef abi böyle” dedi…
“Kalsın kardeşim” dedim sadece! 
Karnabahar yesem ne olur, yemesem ne olur…
Girdim arama motoruna, araştırdım Karnabaharın insana faydalarını…
Bir sürü sıralamışlar…
Sinir sistemindeki hücreleri yenilerken, stres ve depresyon riskini azaltırmış…
Mümkündür…
Ama, kendisine biçilen bu rayiç bedelle, insanı hem sinir hastası yapar, hem de stres ve depresyon riskini artırır!
Karnabahar kış sebzesi…
Eyvallah…
Yemezsek ölür müyüz?
Zannetmiyorum…
Mesele yeme meselesi de değil…
Mesele; bu kadar pahalı olması…
Her şey pahalandı…
Hava şartlarının kötülüğüne bir de savaş eklenince, fiyat artışları, yani “zam amca” dur durak bilmiyor…
Domates 10, salatalık 20, limon 5, maydanoz, tere vs 3,5, kıvırcık ve normal marul 10 liradan satılıyor…
Soğan ve patates 3 aşağı 5 yukarı aynı rakamlarda…
“Meyveler mi” dediniz…
Yanına yaklaşılmıyor…
Öyle kibirliler, öyle gubuzlar ki, “zengin evin şımarık çocukları” gibiler…
Neyse ki, yaz geliyor…
Sabır!
Gerçekten üreticisiyle, esnafıyla, tüketicisiyle zor bir dönem geçirmekteyiz…
xxx
Mübarek Ramazan ayına 3-5 gün kaldı…
Rakamlar nerelere gidecek kimsenin bir bilgisi yok, ama sokaktaki insanlar tedirgin…
Neyse…
Ata binip uzağa gitmeden, içinizi karartmadan kısa keselim aydın havası olsun…
Allah, bu millete çektirmesin inşallah…
Ne diyeyim başka.