Konya bir kez daha karla yüzleşti.
Ve yüzleşmede yine mağlup oldu; marka şehir.
Alt yapı çöktü, ulaşım aksadı, tramvaylar çalışmadı, yollar ve kaldırımlar kar yığınlarıyla doldu!
Eziyeti yine vatandaş çekti.
Yollardaki karlar geceden kürenmeyip, tuzlanmadığı için karda kayan belediye otobüsünü yine vatandaş itti,
Kar kürüme aracı gelmeyen sokağını vatandaş kendisi temizledi,
Tuzlanmayan yollarda Allah'a emanet aracını kullandı,
Tramvayın elektrik teli koptu, yoğun tipi içinde yürüyerek yoluna devam etti,
İş yerinde elektrik-internet gitti-geldi korkusu yaşadı,
Kısacası karın çilesini yine marka şehir çekti!
Peki, karla mücadele çok mu zor?
Meteoroloji günler öncesinden uyardı.
Çok mu zor yolları kürümek, tuzlamak, buz çözücü solüsyon dökmek, alt ve üst yapıyı iyileştirmek!
Çok mu zordu günler öncesinde ekipleri planlı bir şekilde şehirde görevlendirmek.
Çok mu zordu bırakın sokakları ana artelleri kardan temizlemek.
İktidarın kale illerinden biri olan Konya için çok zor olmasa gerekir.
Başbakan'ı Konya'dan çıkan bir ilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her daim desteğini alan bir ilde yaşanan bu manzara yöneticileri biraz düşündürmeli.
Eğer, Nasıl olsa seçildik, kar nasıl olsa yağdığı gibi erir anlayışı varsa Konya bırakın yüzde 64'ü yüzde 100 verse çile çekmeye devam edeceğe benziyor!
Şiddetli bir yağmurda, yoğun karda, tipi de değişmeyen yaşadıklarımız, Konya'yı yönetenlerin ayıbı! Diyeceğim ama demek de istemiyorum.
Çünkü ortaya çıkan tablo onlardan önce seçmenin ayıbı!
Sonuçta o yöneticileri başımıza biz getiriyoruz. Kaç defa seçtiğimiz yöneticilerin yaptıklarını ayıplayabilir miyiz?
Sonuçta 3 dönem AK Parti'ye oy atıp bir de; karla mücadele ediyoruz iddiasında bulunan partinin başkanlarını eleştirmek demokrasiyle bağdaşmaz sanırım!
Ayıplayacaksak seçmen olarak kendimizi ayıplamalıyız.
Bir suçlu arıyorsak suçlu önce biz değil miyiz?
Ortada tekerrür eden bir sorunlar varsa bu;
2004'te yüzde 62,016,
2009'da yüzde 68,415 ve son olarak,
2014 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde AK Parti'ye oy veren yüzde 64'ün ayıbı olması gerekmez mi?
Özellikle parti ismi veriyorum çünkü Konya'yı yönetecek başkana oy verilmedi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan nezdinde AK Parti'ye oy verildi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek;
Meram Belediye Başkanı Fatma Toru;
Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli;
Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın başarıları için verilmedi oylar.
Oyum AK Parti'ye dendi ve sandığa gidildi.
Ama bir şey unutuldu o da Konya'yı Sayın Erdoğan'ın değil, belediye başkanlarının yöneteceğiydi.
Sonuçta ortaya çıkan tablo bu.
Bir karla dahi baş edemeyen belediye başkanları tarafından yönetiliyoruz.
İnsanlar nasıl yaşıyorsa öyle yönetilirmiş. Demek ki yaşadığımız gibi yönetiliyoruz.
Onun için sayın başkanları hiç eleştirmeye filan gerek yok.
Oylar verildi, mazbatalar alındı.
Şu anda 2019 yerel seçimlerine kadar; dönülmez akşamın ufkundayım veya kendim ettim kendim buldum şarkısını söyleyebilirsiniz!