Kandida mantarıyla birlikteliğinde birçok hastalığı da tetikliyor. Birçok hastalığı tetiklemesiyle birlikte günümüzün en büyük problemleri depresyon ve kilo artışını da birlikte getiriyor. Kaşıntı, kızarıklık, uyku düzensizliği, kas ağrıları, ciltte renk değişikliği, egzama, iltihaplanma, stres, kabızlık, yorgunluk, unutkanlık, konsantrasyon bozulmaları gibi birçok yan etkiyi getirirken yapılacak en önemli nokta tıbbı tedavi almaktır. Genellikle tedavisi uzayan bu mantar ancak tedaviyi sürdürdükten uzun süreçli uygulanması gerekiyor. Bu mantar tıbbı destekle tedavi edilebilir. Bununla birlikte kandida mantarının beslenmeyle ilişkisi olup olmadığı araştırılmış ve beslenmeyle tedavi edilebileceği savunulsa da herhangi bir bilim raporu ortaya konulmamıştır. Sağlıklı beslenme ve uzman tarafından alınacak olan tıbbı tedavi yapılması şarttır.

Kandida diyeti savunucuları beslenmeye başlanmadan arınma dönemi olan birkaç gün önceden uygulanan beslenmede tavsiye ettikleri limon, haşlama sebze, kemik suyu, salata ve az miktarda protein içeren besinler tüketimiyle başlanmalı, sindirim sistemi rahatlatıp, vücuttaki toksinlerin uzaklaştırılabileceği savunuluyor. Bu süreçte bağışıklığı güçlendirici ama bu mantarı besleyen besinleri vücuttan uzaklaştırılması gerektiği savunulmuştur.

Kandida beslenmesini ortaya koyan ve bunu savunan kişiler vücuttan uzaklaştırılabilecek ve hangi besinlere yer verilmesi gerektiğinii şu şekilde sıralamaktadırlar.

Şeker ve şeker içeren besinlerin tüketilmesi yasaklanmıştır. Sadece şekersiz tatlandırıcıların beslenme de serbest tutmuşlardır. Nişastalı besinler beslenmeden tamamıyla çıkarılmıştır. Sebzelerden patates, havuç, bezelye meyvelerden hurma, muz, mango, üzüm, kuru meyveler, meyve suları tüketmemek, bunların yerine brokoli, lahana, enginar, kereviz, ıspanak, kuşkonmaz, patlıcan, kabak, sarımsak, salatalık, domates, limon bunlarla birlikte çilek, elma, portakal, kivi avakado şekeri düşük besinler tüketilmelidir.

Protein açısından tüketilmeyecek besinler arasına peynir, süt, işlenmiş et, krema gibi besinleri tüketmemeliyken, bunların yerine yumurta, balık, tavuk, işlenmemiş kırmızı et, olgunlaştırılmış peynir çeşitleri tüketilebileceklerini öngörmüşlerdir.

Bağırsakların korunması için fermente besinleri tüketilmesi gerekiyor. Kefir, yoğurt, turşu, elma ve alıç sirkesi bağışıklığı güçlendirdiği için mantarın üremesinin durdurulabileceği düşünülmektedir.

Kafeinli içecekler tamamıyla beslenmeden çıkarılması gerektiğini savunulmuştur. Kafein içeren enerji içecekleri, kahve, çay gibi besinlerden uzak durulması gerekir.

Bunlara ek olarak zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, badem, keten tohumu, kinoa, çiya, darı, keff, amarant, fındık, zencefil, zerdeçal, karabuğday, yulaf, kekik, lahana suyu, kemik suyu kullanılabileceği önerilmektedir.

Önerilmemesi gereken diğer besinler ise, gluteni tamamıyla beslenmeden çıkarılması gerektiği, buğday, arpa, çavdar tüketilmemesi savunulurken buna ek olarak ayçicek yağı, margarin, ketçap, mayonez, turp, yerfıstığı, antep fıstığı, kaju ve sodanında beslenmeden tamamıyla çıkarılması gerekmektiği savunulmuştur.

Aslında her daim savunduğumuz sağlıklı beslenmeyi hayatınıza yer edinirseniz alacağınız tıbbı tedaviyle bu mantardan kurtulabilirsiniz. Hiçbir bilimsel raporda da yer almadığı gibi kandida mantarını azaltan mucizevi bir besin bulunamamıştır. Yazının başında da değindiğim gibi bilimsel raporlarla kanıtlanmış araştırmalar olmadığı için hangi besinin kandida diyetinde yer alması gerektiğiyle ilgili net kanıtlanmış bir beslenme yoktur. Onun için bağışıklığı güçlendirici, sindirim sisteminizdeki faydalı bakterileri probiyotiklerle çoğaltarak, vücudunuza gerekli uzman gözetiminde vitamin mineral desteği alarak ve sağlıklı beslenerek ve en önemlisi tıbbı tedavi alarak bu süreci geçirmelisiniz.

Sağlıcakla kalın…