1971 yılında kurulan ve edindiği tecrübeyle yatırımlarını sürdürerek büyüten Önder Metal, bugün Konya’nın önemli bir ihracatçısı durumunda. Yaptığı teknoloji yatırımlarıyla, özel ve katma değerli ürünler ortaya koyarak, özellikle Avrupa’nın en önemli çözüm ortaklarından biri olmayı başaran Önder Metal’in hedefi, yatırımlarla büyümeyi sürdürmek.
ADIM ADIM BÜYÜDÜLER
Önder Metal Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sertok firmanın gelişim sürecini anlattı. Önder Metal’in 1971 yılında babaları Bahattin Sertok tarafından kurulduğunu belirten Sertok şu bilgileri paylaştı; “Firmamız kaporta tamiratı ve kamyonet kasası imalatı yapmak üzere şahıs firması olarak kurulmuş, daha sonraki yıllarda dorse imalatı da gerçekleştirmiştir. 1975 yılında ilk abkant presini ve giyotin makasını yaptırarak, kendi imalatına yönelik sac kesim ve bükümü işlerini yapmaya başladık. Daha sonraki yıllarda değişen piyasa koşulları gereği ve hızla ilerleyen otomotiv sektöründen dolayı yatırımlarını piyasaya yönelik sac satış kesim bükümü ve imalatçılara yönelik yarı mamul üretimine yoğunlaştık. 2001 yılında kurumsallaşma çalışmalarının başlangıcı olarak Önder Metal Makina İnşaat San. Tic. A.Ş. unvanı ile aile şirketi haline geldik. Aynı yıl içerisinde bölgenin en gelişmiş sac işleme fabrikasını kurmak için toplam 20.000 metrekarelik alanda yeni tesislerin inşaatlarına başlayarak, 2003 yılında bu yatırımı da tamamladık. Bu yatırımlarla yurtiçinde araçüstü ekipman, dorse, damper ve mobil vinç üreticilerinin yüksek mukavemetli ve aşınma direnci yüksek çeliklerden, yüksek hassasiyette kesim büküm taleplerini karşılayabilecek kapasiteye ulaştık. Aynı anda dünyanın önde gelen çelik üreticilerinden, ülkemizde üretimi yapılamayan yüksek mukavemetli ve aşınma direnci yüksek sacların ithalatını da aracısız olarak yapmaya başlayarak, üretici firmalar için tüm çelik ihtiyaçlarını karşılayabilecek önemli bir çözüm ortağı halini almış olduk. Bunlarla yetinmeyerek kendi sektörümüzü Avrupa bölgesinde yakın takip ederek kaynaklı üretim, talaşlı imalat, kumlama ve boya prosesleri için 2. Fabrika yatırımını da 2012 yılında tamamladığımızda artık kaynaklı, işlenmiş, boyanmış montaja hazır komponent üreticisi haline gelmiştik.”
KALİTE İHRACATI GETİRDİ
2015-2016 yıllarında uluslararası pazara girdiklerini anlatan Sertok; “İsrail, İran, Ukrayna ülkeleri ile başlayan ihracat deneyimlerimizde; dorse-damper imalatçılarına montaja hazır kaynaklı şase, vinç bomları gibi ürünler vermeye başladık. Her yıl yurtdışında katıldığımız uluslararası fuarlarda, Avrupalı global büyük firmaların dikkatini çekmeyi başarıp başta Almanya olmak üzere Avrupa pazarını kendimize hedef olarak belirledik. Yüksek kalite ve yüksek kapasite beklentisi olan dünya markası global ölçekli bu firmaların, stratejik tedarikçi pozisyonuna gelebilmek için hem nitelikli insan kaynağına hem de ileri teknolojiye sahip makine yatırımlarına aralıksız devam edip son 3 yıl ihracat rakamlarımızı arttırarak bu pazarda yerimizi almış olduk. Şuan 270 personelimizle, yaptığımız yatırımların meyvesini alarak, ihracatta Konya’da iyi bir sıralamaya girmek suretiyle ciddi manada katlayarak yolumuza devam ediyoruz. Artık yönümüzü tamamen Avrupa’daki üretici firmalara çevirmiş olduk” ifadelerini kullandı. Yatırımlarının süreceğinin bilgisini paylaşan Sertok; “Bu yıl da toplam 4.5 milyon Euro ya ulaşan yeni yatırımlarımız, yılın son çeyreğinde devreye alınacak olup 2025 yılı ihracat artış hedeflerimize çok ciddi katkı sağlamasını planlamaktayız. 2025 yılı içinde de önemli yatırım hedeflerimiz var. Kapasite artışımıza devam edeceğiz. Türkiye’deki daralma Avrupa üretim verilerinde de paralellik göstermekte olmasına rağmen, şirketimizin ihracat rakamları bu yıl geçtiğimiz yıllara göre daha yüksek olmasını bekliyoruz. İhracattaki başarımızın temelinde yatan faktör; 3 yıl önce 3 Euro/Kg. olan birim ihracat fiyatımızın 5 Euro/Kg. ulaşmasını sağladık. Yaptığımız yatırımlarla katma değeri daha yüksek üretim yaparak rekabet gücümüzü de arttırmayı başarmış olduk. Biz işimize yatırım yapan bir firmayız. İşimizin gerektirdiği kalite ve kapasite artışını sağlamak adına, ekip olarak sürekli çalışmalar yürütüyoruz. Dolayısı ile kendi işimizi en iyi nasıl yaparız, en kaliteli ürünleri nasıl ortaya koyacağız bunun için yatırımlarımızı sürdürüyoruz” diyor.
HER TÜRLÜ OLUMSUZLUĞA KARŞI HAZIR OLMALIYIZ
Sertok, ülke ve dünya genelinde yaşanan ekonomik sorunlara ilişkin de değerlendirmeler yaptı. Sanayicinin bu süreçlerden direkt etkilendiğini vurgulayan Sertok, şunları aktardı; “İstihdam ve yatırım yükü tamamen sanayicilerin üzerinde. Dolayısı ile olumsuz etkileyecek birçok faktör olmasına rağmen sanayicinin fırsatları kollaması gerekiyor. İşler iyiyken bile kısa, orta ve uzun vadeli planlar ortaya koyarak, oluşabilecek olumsuz durumlara karşı aksiyon alabilmeliyiz. Biz hep bunu uygulamaya çalıştık.”
GENÇLER ÜRETİM ODAKLI DÜŞÜNMELİ
Türkiye’nin genç nüfusunun büyük bir avantaj olduğuna dikkat çeken Sertok, gençlere de çağrı yaptı. Özel sektörde ciddi fırsatlar olduğuna dikkat çeken Sertok; “Ben üniversite mezunuyum. Gençlerimiz sanayiye olumlu baksınlar. İş alanlarını seçerken üretim odaklı meslek gruplarına önem vermelerini tavsiye ediyorum. Genç nüfus Türkiye’nin en büyük avantajı ama biz bunu değerlendiremiyoruz. Eğitimdeki hatalar veya geçmişteki yanlışlarla bugünlere geldik ama geç kalmış değiliz. Çünkü Avrupa’da yaş ortalaması çok yükseliyor. Türkiye’deki genç nüfusu üretime kanalize edersek, ülkemizin gelecekte önü açık diye düşünüyorum” açıklaması yaptı.