Sezona fırtına gibi başlayan, rakiplerinin ve özellikle çok büyütülmüşlerin korkulu rüyası haline gelen Süper Lig Temsilcimiz Konyaspor’u izlemek bu yıl daha çok zevk veriyor…

Oynadığı oyun, taktikleri, takımın kazanma hırsı, futbolcuların birbirileriyle uyumu, bulunan pozisyonlar, atılan goller, kaçan goller, hızlı geri dönüşler, müthiş kurtarışlar vesaire… Kısa ve öz konuşacak olursak, Konyaspor bu yıl her ne kadar hem yönetim hem de teknik heyetten bunu net bir şekilde duymamış olsak da 100. yıl aşkına adı konulmamış bir şampiyonluk hedefiyle oynar gibi oynuyor.

Zaman zaman küçük kazalar da olabiliyor tabi…

Gaziantep maçında olduğu gibi. Maçın geneline baktığımız zaman daha çok pozisyon üreten, topa daha çok sahip olan taraf biz olsak da izlediğimiz ve gördüğümüz kadarıyla galibiyeti daha çok arzulayan taraf, ev sahibi olmanın verdiği avantajı da hanesine yazan Gaziantep ekibiydi.

Konyaspor’da ise geride kalan 4 maçta sahadan galip gelmiş bir takımın özgüveninden ziyade, bu durumun oluşturduğu psikolojik bir baskı var gibiydi…

Tabi eksiklerimizin de etkisi büyüktü…

Savunmanın önemini bu maçta çok daha iyi anlamış olduk. Abdülkerim Bardakçı ve Ahmet Çalık’ın cezaları nedeniyle kadroda yer alamadığı maçta onların mevkilerini koruma görevini Marin Anicic ve Adil Demirbağ devraldı. Her ne kadar her iki isim de ellerinden gelen gayreti göstermiş olsa da bu maç hem Abdülkerim’in hem de Ahmet’in Konyaspor savunma mekanizmasının aktif hale gelmesi için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaldı ki her iki isim de Süper Lig’deki mevkileri itibariyle başarı grafiklerine bakıldığında en önemli ve başarılı savunmacılar arasında ilk sıralara yazılıyor. Yine buradan hareketle her ikisinin ismi de farklı kulüplerin transfer listelerinde yer alıyor.

Geçtiğimiz hafta Abdülkerim Bardakçı’yı 3+1 yıl, Ahmet Çalık’ı ise 3 yıl yeşil beyaz formaya bağlayan sözleşmeler imzalanmıştı. Anlaşılan şu ki, teknik heyet ellerindeki bu iki cevheri iyi değerlendirmek istiyor. Yönetim açısından baktığımızda ise bu cevherlerin Konyaspor’da oynamaları durumunda elde edilecek olan kazanımlar da satışlarından gelir elde etmek üzere kurgulanan senaryo da iyi düşünülmüş. Nitekim kalırlar ve performanslarını korurlarsa Konyaspor kazanır. Yok gelen teklifler değerlendirilir ve satışları gerçekleştirilirse bu kez mali anlamda kazanan taraf yine Konyaspor olur.

Haftaya genel olarak baktığımızda her ne kadar skor itibariyle kaybeden taraf Konyaspor olsa da yeşil beyaz kartallar, aynı puanı paylaştığı Hatayspor’un Sivas’a 4-0 yenilmesi üzerine averajla bir sıra daha yükselerek 2. sıraya yerleşmiş oldu. Sürprizlere her zaman gebe olan ligde, bu yıl ilklere ve enlere imza atan Konyaspor için belki de kaybettiği haftada sıralamada kazanan taraf olmak da bir ilkti.

Dolayısıyla Konyaspor, Gaziantep maçının sonunda iyi yönden bakacak olursak kaybederken kazanan taraf oldu. Biraz keseden yemiş olduk. Lig maratonu çok uzun. Aynı azim, kararlılık ve inançla devam edersek Konyaspor’u 100. yılında çok daha iyi yerlerde görebileceğimize gönülden inanıyorum.