Başrollerini Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve Eli Wallach’in paylaştığı Amerikan filmi “iyi, kötü, çirkin” değil, benim söz etmek istediğim…

Bizim, yani yerlinin de yerlisi olan 3 konuyu sizlerle paylaşacağım…

Malum “Recep, Şaban, Ramazan, Bayram” derken, güzel ve sayılı günleri geride bıraktık…

Allah tekrarını göstersin, samimi, kalp kırmayan, vicdanlı ve merhametli insanlara.

ÇİRKİN!

Önce çirkinden başlayalım…

Temizlik görevlisi, elinde süpürgesi daha kafasını kaldırmadan ya da iki adım atmadan, arkasından gelen, mutsuz, umutsuz, suratsız ve çirkin bir yaratık, elindeki çöpü ve sigara paketini, temizlikçi arkadaşın süpürdüğü yere fırlatıp attı…

Af edersiniz “küfür” eder gibi veya “intikam” alır gibi ya da “bela” arar gibi…

Temizlik görevlisi arkadaş, çirkin! suratlının bu yaptığını elbette görmedi…

Ama ben gördüm…

Çirkin suratlıya, “iki adım daha atsan temizlikçi arkadaşın çöp kovasına atardın elindekileri, bu yaptığın insanlık mı, ayıp değil mi?” dedim…

Beni tepeden tırnağa süzdükten sonra kuyruğunu kıstırdı yoluna devam etti…

Benim verdiğim tepkiyi temizlikçi arkadaş verseydi acaba, bu çirkin suratlı lavuk, o gariban emekçiye davranış şekli kesinlikle farklı olurdu…

Ha şu da var, çirkin yaratık’a müdahale eder, hakkını da avucuna verirdik, o ayrı mesele…

Şükürler olsun ki, sokaklarımız, caddelerimiz, meydanlarımız pırıl pırıl…

Konya’nın sokaklarının, caddelerinin, meydanlarının, umumi tuvaletlerinin temizliği, bizim toplumumuzun, bizim insanlarımızın, bizim yöneticilerimizin kültürüdür, temizlik imandan anlayışıdır, dolayısıyla da şehrimin vitrinidir…

Konya, dışarıda sadece Mevlana Hazretleri ile ya da Konyaspor’la anılan bir şehir değil, Konya temizliği ile de alkışlanan, örnek olarak gösterilen bir şehirdir…

Çıkıyor hayasız çirkin bir adam, elindeki çöpü yere fırlatıyor…

Bir başka midesiz ise boğazındakini ya da genzindekini gürültülü bir şekilde, yani böğürerek yere tükürüyor!

Öküz…

Öküzlerden özür diliyorum, o mübarekler bile yapmıyor bu çirkinliği…

Neyse.

Xxx

KÖTÜ

Ramazan’ın son günleri…

Mahalleden arkadaşım…

Daha önce de köşeme misafir etmiştim kendisini…

Gariban…

2500’lüklerden…

Dar vakit…

İftara 3-5 adım kalmış…

Kalktı yanımızdan…

Ayaklandı…

“Nereye Hacı?” diye sordum…

“Kadınlar Pazarına, iki domates, iki salatalık, 100 gram da biber alıp, eve gidip salata yapacağım” dedi!

Bu arkadaş, çok değil bir yıl öncesi evine iki kilo domates, iki kilo salatalık, bir kilo biber alan bir arkadaşımız…

Çarşı Pazar ateş pahası…

Kötü yani…

Dostlardan gelen yardım çekleriyle, o arkadaşımızın yarasına pansuman da olsa merhem olundu…

Ama, ne zamana kadar?

Ne diyebilirim ki, “Allah yardımcımız olsun” demekten başka.

Xxx

İYİ

Bu şehrin iyi ki Murat Kurum gibi bir Bakanı var…

Konya’nın siyasetinde var, sporunda var, sanatında var…

Bir insanın, insanını sevmesi bu kadar olur…

Bir insanın, şehrini sevmesi de bu kadar olur…

Bakan Murat Kurum düzgün insan…

Şahsi çıkarları için siyaset yapmayan nadir insanlardan…

Nezaketli, yol yordam bilenlerden…

Kibirli ve kaprisli olmadığı için her işte vardır, sevilip sayılması da ondandır…

Maskeli değildir…

Zoru görünce vites değiştirenlerden hiç değildir…

Arifeyi bizimle, Bayramı başkalarıyla geçirmedi…

Başarılı bir adam…

Takdir görüyor mu?

Allah var, Konyalı takdir ediyor…

Sadece Konyalı mı?

Ülkenin genelinden alkış alıyor…

Helal olsun…

Biz kendisinden razıyız.

xxx

MÜLTECİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Güvenli bölgelere 500 bin Suriyeli dönüş yaptı. 1 milyon Suriyeli kardeşimizin dönüşünü sağlayacak bir projeyi hayata geçireceğiz” açıklaması, açıkçası hoşuma gitti…

Ama yetmez…

Geri kalanları da vatanlarına, yuvalarına, hısımlarına akrabalarına uğurlamalıyız…

Elbette kolay değil, ama zor da değil…

Bu iş sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin ya da iktidarın görevi değil…

Bu insanlık dramına bütün dünya duyarlı olmalı…

Çünkü, bu sınav sadece Türk Milletinin sınavı değil, dünya milletlerinin de sınavıdır.