Vatan ve millet aşığı bir dava adamı olan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şahadetinin üzerinden tam 12 yıl geçti. 12 yıl önceydi. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının seçim gezisi için bindikleri helikopter düştü. İçindekiler hayatını kaybetti. Hepimizin yüreğinde hissedip diline pelesenk olan kendisine ait şiirini paylaşmak istiyorum. "Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum. Durun, kapanmayın pencerelerim, Güneşimi kapatmayın, Beton çok soğuk, üşüyorum." İşte böyle anlatıyordu hislerini "Üşüyorum" diyordu. Ne o bilebilirdi ne de bir başkası, hayata veda edeceği yerin yirmi beş yıl önce yazdığı şiirdeki kadar soğuk olacağını. Mamak Cezaevi’nin kırık taşları üzerinde yazılan mısralar, bir anlamda Yazıcıoğlu'nun yazgısının da satırlarıydı. Kapkara bir dehlizde beyaz bir sayfaya değil de sanki Berit'in bembeyaz karlarının üzerine yazılmıştı.

Hayatı bitmek bilmeyen mücadelelerle dolu, bir duygu, bir düşünce, bir dava adamıydı Yazıcıoğlu. Onunla aynı görüşü paylaşsın ya da paylaşmasın herkesin, her kesimin, insanlığını, beyefendiliğini, saygınlığını takdir ettiği bir kişiydi. Anadolu'nun bağrında yetişen binlerce, milyonlarca vatan âşığından biri olarak yaşadı ve bir akşamüstü, canı kadar sevdiği memleketinin bilinmezliğinde kayboldu. Gidişi de varlığı gibi efendice, sessizce, kendince oldu. Muhsin Yazıcıoğlu ovalarda salınan bir kartal misali bütün zincirleri kıran, bütün bendeleri aşan bir öte memleketler sevda muştucusu. Soğuk, ıstıraplı zindan günlerinde işkenceye, çileye rağmen, verilmeyen karanlık odada teyemmümle namazını kılan bir Anadolu sevdalısı. 28 Şubat’ın en zalim, en ürkütücü zamanlarında yüreğinde taşıdığı kefeni sözleri üzerine bir libas gibi serip "Namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam" diyerek 15 Temmuz’da tanklara karşı direnen, milletine seneler öncesinden yol gösteren biri. Hâsılıkelâm "Muhsin kim?" dersek; Muhsin, bir yiğit delikanlı; sordum, aslı Sivaslı; o, milletin evladı; Muhsin Yazıcıoğlu. Çocukluk yıllarımda tanıma fırsatı bulduğum merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu vefatının 12. yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun. Ruhu için el - Fatiha.

KONYALI ESNAF ÇÖZÜM BEKLİYOR

Koronavirüs vaka oranı haritasına göre, kırmızı kategorideki 'çok yüksek riskli' iller arasında yer alan Konya'da, restoran ve kafelerde paket servis veya 'gel al' hizmeti veriliyor. Valilik binası önünde toplanan bir grup lokanta ve restoran sahibi ise tedbirlerin esnetilmesini istedi. Konya’da bu sektörde hizmet eden birçok tanıdığım var. Yapılan kısıtlamalar sebebiyle bu sektörde faaliyet gösteren bu işletmeler ve yanında çalışan personelleri zor zamandan geçiyorlar. Konyalı bir grup esnaf perşembe günü Mevlana Meydanı’nda masa ve sandalye yakarak zorda olduklarını söylediler. Yine bir grup esnaf da pazartesi günü Konya Valiliği önünde sorunlarını dile getirdi. Darda olan bu esnaflarımızın sorunlarını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Vali Vahdettin Özkan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay,  Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Karabacak, Konya Lokantacılar Odası Başkanı Ali Osman Karamercan,  Konya Milletvekilleri Ahmet Sorgun, Tahir Akyürek, Orhan Erdem, Leyla Şahin Usta, Ziya Altunyaldız, Hacı Ahmet Özdemir, Gülay Samancı, Abdullah Ağralı, Selman Özboyacı, Halil Etyemez, Mustafa Kalaycı ,Esin Kara, Abdüllatif Şener, Abdulkadir Karaduman ve Fahrettin Yokuş’a büyük görevler düşüyor ve Konya esnafı bu isimlerden gelecek müjdeyi bekliyor.

ORGANİZASYON VE DÜĞÜN SEKTÖRÜNÜN SESİNİ DUYUN

Pandemiden en çok etkilenen sektörler arasında yer alan düğün ve organizasyon sektörü de pandeminin bir an önce bitmesini bekliyor. Ancak bazı vatandaşlarımız da ısrarla salgının bitmesini istemiyormuş gibi kurallara uymuyor. Kurallara uymadığımız her an kısıtlama sebebiyle faaliyetlerine ara veren ya da kısıtlı imkânlarla çalışan bu kişilerin haklarına girmiş oluyoruz. Düğün ve organizasyon firma temsilcilileri vaka artışlarında sektörlerinin etkisinin olmadığı düşüncesinde. Sektör temsilcileri normalleşme adımları ile birlikte vatandaşların kendilerinin de normalleştiğini düşündüklerini ifade ediyor. Hâlâ düğün solanları kapalı ve düğünler bir saatlik nikâh şeklinde yapılıyor. Nikâhlar 50-100 kişi arasında yapılıyor. Kongre ve genel kurullar için 300 kişilik izin verilirken, bir çiftin en özel gününe neden 100 kişi ile izin verildi?

Sektör temsilcileri artan vaka sayılarında kendilerinin bir etkisi olmadığını ve tek bir beklentileri olduğunu dile getiriyor, “Fotoğrafçılar, garsonlar, müzisyenler ve organizatörler sektörlerinin bir an önce açılmasını istiyor. Sektör temsilcileri, “50 kişi ve 1 saat sınırlaması nedeni ile müşterilerimiz, çiftlerimiz gelip anlaşma yapmakta çekingen davranıyorlar. Çünkü 1 saat sınırlaması olduğu için yetişemezsek diye korkuyorlar. Yine aynı zamanda ramazandan sonra kınalara, nişanlara yasak gelirse diye korkarak, kaparo vermekten çekiniyorlar. 50 kişi ile 1 saat kuralı olduğu için biz şu anda müşteri kabul edemiyoruz. Yani müşterilerimiz gelip gün alıp rezervasyon yaptırmıyorlar. Bizim en büyük beklentimiz, yarı kapasite ile HES kodu ile maske, mesafe ve hijyene dikkat ederek organizasyonlarımızı yapmak. Bize misafirlerimiz geldiğinde 500 kişilik, 1000 kişilik, bin 500 kişilik yerlerde yarı kapasite olarak çalışabilirsiniz dendiği zaman bunu çok rahatlıkla masa ve sandalye mesafelerimizi ayarlayarak yapabilecek imkânımız var. Biz sürelerin 1 saatten, 2 veya 2 buçuk saate uzatılmasını istiyoruz.” Umarım yöneticilerimiz bu sektörün de sesini duyar.