Bazı günler vardır, özelleştirilir ve özelliği olan günde tekrar anılması için etkinlikler düzenlenir. “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” de bu özel günlerden biridir. Gazeteci; gündemi okuyan, takip eden, kendi mesleğinin dışındaki konular hakkında da bilgi sahibi olması gereken, araştırmacı, doğrucu ve bağımsız olmalıdır.

Neden Gazeteciler Günü değil de Çalışan Gazeteciler Günü?

1961 Anayasası’nda 10 Ocak’ta Resmî Gazete’de yayımlanan ve çalışan gazeteciler lehine yer alan, iş sözleşmeleri yapılması, hak ve ücretlerin iyileştirilmesi gibi hükümler çalışan gazeteciler içindi. Resmî Gazete’de yayımlanması ile “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kabul edilen fakat 12 Mart 1971 askerî darbesinden sonra bu hakların bir kısmının geri alınması üzerine “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirilmesi ile her yıl 10 Ocak’ta kutlanmaya başlanılmıştır. Gazetecilerin hak ve ücretlerini düzenleyen kanunla çalışan gazeteciler kanunla avantajlar elde ederken, gazete patronları bu konuda rahatsız olarak birleşmiş ve birkaç gün gazeteleri bile kapatmışlardır. Gazete patronlarının bu tepkisine karşılık gazeteciler bir araya gelerek zor koşullarda 3 gün süren çalışma sonucu “Basın Gazetesi” adlı gazeteyi çıkarmışlardır. 212 sayılı basın yasası ile bazı hakları elde etmelerine rağmen, gazete, televizyon kanalları ve internet medyası üzerinden çalışan gazeteciler hâlen yeterli hak ve güvenceye kavuşamamıştır. Temennimiz 2024 yılının “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü basının tüm sorunlarının çözüldüğü, bireylerin basını daha çok sahiplendiği bir gün olarak daha çok bayram havasında kullarız.

Gazetecilik dünyanın en zor ve aynı zamanda onurlu mesleğidir. “Gazetecilik mesleğini hayatım boyunca yapmak istediğim üç şeyi birleştirdiği için seçtim. Bunlar: yazmak, farklı insanlarla karşılaşmak ve seyahat etmek.” Gazetecilik bana göre dünyanın en kutsal mesleklerinden biridir. Çünkü insanlar sizin sayenizde gündemi takip ediyor, siz olmasınız asla haberleri olmayacak bilgileri ediniyorlar. Bu yüzden bu meslek insanlığın merak duygusu ve bilgi edinme arzusu devam ettikçe devamlılığını koruyacak. Öyle bir meslek düşünün ki bir memleketin her anında ve her yerindesiniz. Tüm insanlarla iç içesiniz. Hayatın getirdiği ne varsa birlikte baş üstüne dediğiniz ve her şeyi birlikte paylaştığınız bir meslek…

Gecesi gündüzü olmayan, hastalığı, sağlığı olmayan, her an yanı başınızda olan bir gazeteci… Ve sizin de her anınızda yanınızda olan gücü ve maneviyatı ile değerli nice insan… Sevinçlerini, hüzünlerini her anlarını paylaştıkları ve her duygunun paylaştıkça şifa verdiğini gördüğünüz bir meslek. İşte ben de bu gençliğim, hayalim, her anım olan bu harika mesleğin içerisindeyim. Bizler hayatı yazıyoruz, dinliyoruz, paylaşıyoruz… Ve her an iyi ki gazeteci olarak hayatımı devam ettiriyorum dediğim mesleğimi icra ediyorum. Herkesin yer edindiği kalbimde bu mesleğin payını paylaşıyorum sizinle. Her meslekten, her andan bir tutam biriktiren kalbimle her gün sizler için araştırmaya, yazmaya devam ediyorum.  

Bu vesileyle tüm meslektaşlarımın “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutluyor ve diyorum ki iyi ki gazeteciyim. İyi ki Ailenizin Gazetecisiyim…

Bu onurlu yolda desteklerini her daim yanımda hissettiğim annem Hatice Çağla’ya, babam Hasan Çağla’ya, kardeşim Taha Süleyman Çağla’ya, tüm aile büyüklerime ve sevenlerime çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız…