İyi ki Doğdun Efendim

Abone Ol

Salatullah, selamullah, aleyke ya rasulallah

Güneş ve ay tutulmada

Sen doğdun diye Veda tepelerinden

Ay yüzlü güzellerin tahtı, Kisranın sarayı yerle yeksan

Senin saltanatının heybetinden

Doğum kutlu, dünya kutlu, tüm kâinat umutlu

Sonbahar hazanında düşen yaprak umutlu

Kuruyan, çatlayan toprak, alnından damlayan güller ile neşelenir, yeşerir

Topraktan baş gösteren tüm güllerle bilmez ki insanlık seni devşirir

Ol! Dedi de Yüce Yezdan kanatlandı baharlar

Sensiz efkârından gece kara perdesini yırtar

Kıyamete değin senin nurun yetişir bu ümmete

Dahi ondan seni Hatemül Enbiya eyledi Yaradan

Aşkı senden öğrendi hem Mecnun ile Ferhat

Senin yüzün görse idi eylerdi aşkınla feryat

Değil Leyla, değil Şirin akıl kalmazdı başta

Görselerdi senin gül cemalini en başta

Ey âlemlerin rahmeti! Ey kâinatın güneşi! Ey ayı, güneşi ve yıldızları sönük bırakan, kıskandıran nur tufanı! Salât ve selam senin üzerine olsun.

Toplu halde tüm kavimler karanlık ve sapkınlığa düştüklerinde, ölmeden mezara giren çocuğun son nefesine yetiştin de minik ellerinden tutup sen kaldırdın düştüğü yerden. Yalnızca bedenini değil haysiyetini, şerefini, onurunu da kaldırıp yücelttin. Küfrün küflenmiş bulutlarından dökülen zulmetin katran yağmurlarıyla iliklerine kadar ıslanmış bu ümmetin kurtuluş umudu ancak sensin.

Hani Allah dostları, peygamberler, Hak âşıkları ölmez sadece perdenin ardına geçer ya. İşte biz de seni hâlâ nefesiyle, gözyaşı ve dualarıyla diri ve eli biz mahzunların elleri üzerinde biliyoruz. Umudumuz sende. Şimdi çocuklara kız erkek ayrımı yapmadan eşit! Şekilde zulmediliyor. Şimdi insanlar içlerindeki harabattan habersiz dışlarını mamur etmenin derdine düşmüş. Beşeriyet genç kalmanın, yaşlanmamanın, çok yaşamak, çok yemek, çok uyumak, çok gülmek; dünyada nimet diye adlandırılan ne varsa hepsinden tatmanın, hazzın doruklarına ulaşmanın derdinde. Gel de düştüğümüz bu uçurumdan bizi sen kurtar. Duana muhtacız. Keşke seni gören o şanslı azınlığın içine dâhil olabilseydik. Keşke bir kere huzurunda diz çöküp sohbetinde bulunabilseydik. Keşke maruzatımızı mektupla değil yüz yüze iletebilseydik. Fakat tek tesellimiz sen bizlerden yani senden çok sonra dünyaya gelen ve sana görmeden iman eden ümmetinden 'kardeşlerimdir' diye bahsettin. Bize bu saadet, bu paye yeter. Sana tam manasıyla tabi olamasak ta bizlerden razı ol ve yüz çevirme. Bizlerden vazgeçme ki sen de vazgeçersen gerçekten hüsrana uğrayanlardan oluruz.

Selam sana ey enbiyalar serveri. İyi ki doğdun, iyi ki varsın. Olmasaydın olmazdık.