İşte yapacağınız bu!

Abone Ol

İşte yapacağınız bu!

1 Kasım'ın üzerinden 10 gün geçti...

Artık beklentiler, mazbataların bir an önce alınması ve yeni kabinenin de büyük bir hızla kurulması yönünde.

Tabi bunun için de önümüzde küçük bir süreç var. Ve bu süreç işliyor.
Vatandaş, kabinenin hemen kurulmasını istiyor. Çünkü, yeni hükümetin kurulması demek, vatandaş nezdinde verilen sözlerin yerine getirilmesi için çalışmalara başlanılması demek.

Dün de AK Parti'nin Konya Milletvekilleri mazbatalarını aldı.

Bir taraftan mazbatalar alınadursun, diğer taraftan milletvekilleri hem birebir vatandaşla görüşüp hasbihal ederek; hem de sosyal paylaşım siteleri üzerinden halk buluşmaları organize ederek sokağın nabzını tutmaya çalışıyor.

Milletvekilleri, seçimin hemen ardından hem merkezde, hem de ilçelerde ziyaretler gerçekleştirerek, kendilerinin dahi beklemedikleri bu büyük destekten ve seçime katılımın yüksek olmasından dolayı teşekkürlerini sunuyor.

Aslında seçime katılımın yüksek olduğunu söylüyoruz. Ancak oy vermeyen yüzde 13'lük dilim de pek azımsanamaz.

Yüzde 13 demek, mecliste var olmak demek.

Yüzde 13 demek, Türkiye'nin AK Parti ve CHP'nin ardından en büyük üçüncü partisi olmak demek.

Yüzde 13 demek, MHP'nin de HDP'nin de önüne geçmiş olmak demek.

Yani MHP'ye ve HDP'ye oy verenlerden daha çok hiç oy kullanmamış olan bir kesim var.

Asıl konumuza tekrar dönecek olursak, milletvekilleri millete vekalet ettiklerinin farkına varmış gibi.

Bir örnek verecek olursak, AK Parti'nin Konya Milletvekilleri'nden Mehmet Babaoğlu... Önceki akşam, sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden 'Millet vekilden ne ister?' başlığı adı altında kendi sayfasında facebook kullanıcıları ile biraraya gelmiş.

Vatandaş sormuş, vekil yanıtlamış. Eleştirenler de olmuş, hayırlı hizmetlere vesile olmasını dileyenler de...

Yine aynı şekilde AK Parti Konya Milletvekilleri Ahmet Sorgun, Abdullah Ağralı, Muhammet Uğur Kaleli gibi isimler de seçimin hemen ardından ilçelere ziyaretler gerçekleştirerek, seçmenle kucaklaştılar.

Sadece ilçeler değil elbet. Vekil ile asil arasındaki uçurumları yok eden ve insancıl olarak nitelendirebileceğimiz bu yaklaşımlar, şehir merkezinde ismini şu an zikredemediğim diğer birçok vekil tarafından yapılıyor.

Bunlar güzel ve hoş çalışmalar. Vatandaşın istediği de bu ya zaten. Gelsin gitsin, bizimle irtibat halinde olsun, aramızda uçurumlar olmasın, bakkaldan ekmek alsın, çay ocağında çay içsin, siyah ve camları filmli arabalarla vızır vızır gezmek yerine, sokaklarda yürüsün. Esnafla selamlaşsın, bir çocuğun başını okşasın. Komşu buluşmaları organize etsin gibi gibi...

Vatandaşın istediği bir önemli şey daha var ki, bunu da bazı vekiller çözmüş durumda. Telefonlarının sürekli açık olması ve mümkün mertebe aranıldığında cevap verilmesi. Uzun yıllardır milletvekilliği yapmış olmanın getirdiği tecrübeyle midir bilemem ama bunu da en iyi yapan MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı...

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'u seçimden sonra henüz sahalarda göremedik. Ama onun da temsil ettiği kitleye hitap eden sosyal ve insani çalışmaları olacaktır elbet.