Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mes'ud b. Gafil b. Habib el- Huzeli; ilk Müslümanlardan ve Kûfe'de ilk tefsir ve fıkıh mekteplerinin kurucusudur. İslam'dan önceki hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Babası Abdullah b. Haris b. Zühre'nin halifi (yeminli-muahid) idi. Bu yüzden o da Beni Zühre'nin halifi olarak tanınmıştır. Abdullah fakir bir ailenin çocuğu olmasından dolayı Ukbe b. Muayt'ın sürülerine çobanlık yapmıştır. İslamı kabul eden altıncı kişi olmaktan dolayı şeref duyduğunu her zaman belirtmiştir.

Abdullah b. Mes'ud'un annesi Ümmü Abd binti Abdüved ve kardeşi Ukbe'de ilk Müslümanlardandır. Müslüman olduktan sonra İslamın azılı düşmanlarından Ukbe b. Ebu Muayt'ın yanından ayrıldı ve kendini dine, Hz. Peygamberin hizmetine adadı. Mekke'de iken o da diğer Müslümanlar gibi müşriklerin eziyet ve işkencelerine maruz kaldı. Bu işkencelerden kurtulmak için Habeşistan'a hicret etmek zorunda kaldı. Müşriklerden korkmadan Kâbe'de açıktan Kur'an-ı Kerim okuyan ilk sahabe odur. Abdullah b. Mes'ud ayrıca ilk Medine'ye hicret edenlerdendir. Peygamberimiz onu Zübeyr b. Avvam ve Muaz b. Cebel ile kardeş ilan etti. Peygamberimizle birlikte bütün savaşlara katılmış, hatta Bedir savaşında yaralı bulduğu Ebu Cehil'i öldürmüştür. Hz. Peygamber ümmetin firavunu diye bahsettiği Ebu Cehil'in öldürülmesinden dolayı Allah'a şükrederek Abdullah'ı övmüş ve Ebu Cehil'in kılıcını ona vermiştir.

Abdullah ve annesine Mescid-i Nebi'nin arkasında kalmaları için bir ev ayrıldı. Rasülullah'ın evine rahatça girip çıkmaları için izin verildi o kadar çok peygamberimizle yakın münasebet kurdular ki görenler onları aileden sanırlardı. Peygamberimizin özel hizmeti dışında yeni İslamı seçmiş kişilere İslamiyeti öğretirdi. Abdullah sahabe arasında ahlak ve yaşayışı bakımından peygamberimize en çok benzeyen bir kimse olarak kabul edilirdi. Hz. Peygamberin vefatından sonra meydana çıkan Ridde olaylarında Medine'nin savunulmasında ve stratejik noktaların korunması maksadıyla halife Hz. Ebu Bekir tarafından seçilenler arasında yer almıştır.

Abdullah b. Mes'ud, Hz Ömer zamanında Kûfe kadılığı ve beytûlmal idaresi ile görevlendirildi. Daha sonra Şureyh'in kadı olarak gelmesinden sonra beytûlmal ile ilgili görevini sürdürdü. Ömer şehit edilince Medine'ye döndü ve bir süre orada kaldıktan sonra halife Osman tarafından Kûfe valiliğine geri iade edildi.

Abdullah b. Mes'ud Irak tefsir mektebinin temelini atarak Kuran ilimlerine de önemli hizmetler yapmıştır. Irak mektebi fıkıhta olduğu gibi tefsirde de re'ye önem vererek bu ilimleri daha sonraki nesillere aktaran birçok değerli âlimler yetiştirmiştir. Onun sesi çok güzel olduğu için peygamberimiz onun Kuran okuyuşunu zevkle dinlerdi. Sahabe arasındaki Kuran hafızlarının önde gelenlerinden biriydi. Yetmişten fazla sureyi peygamberimizin kendisinden öğrenmiştir.

“Sizden hüküm vermek durumunda olan kimse önce Allah'ın kitabına baksın, aradığı orada yoksa Resulü'nün hükmüne başvursun, bunların her ikisinde de yoksa Salihlerin hükmettiği ile hükmetsin, şayet bunların hiçbirinde bir hüküm bulamıyorsa kendi görüşüne başvursun bunu da beceremiyorsa hüküm vermekten vazgeçsin.”