Türkiye’de ve dünyada ekonomik faaliyetin itici güçlerinden biri olan inşaat sektörü, aynı zamanda ülkemizin lokomotif sektörüdür.

200’den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliğiyle de istihdamda ve ekonomide ciddi oranda payı vardır.

Bunun yanında ülkemizin GSYH içindeki payı ise yüzde 10’na yakındır. Bu tablo dünya ortalamasının biraz altındadır.

Gelişmekte olan ülkelerde sektörün büyüme oranları, ekonomik etkinlik ve yüksek yatırım potansiyeli paralelinde gelişmiştir.

Sektör şehrimizin istihdamının ve ekonomisinin yüzde 20’sini karşılarken, Türkiye genelinde de yüzde 25’lik bir paya sahiptir,

Gerek yatırımda, gerekse kazancından dolayı oda öne çıkın sektörler birisi olmasıyla da dikkat çekiyor.

Ancak 2020 yılının ilk çeyrek döneminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla inşaat sektöründeki yatırımlar yüzde 10,2 oranında azalmıştır.

Yine söz konusu dönemde TÜİK verilerine göre, inşaattaki yatırımlar cari fiyatlarla 137,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Salgının ülkemizde görülmesiyle birlikte de altyapı ve inşaat ihalelerinde gerileme hızlanarak, yatırımları durma noktasına getirmiştir.

  1. yıllarda sektörün ana maddelerine yapılan zamlarla maliyetlerdeki artıştan dolayı zorlanıyor.

Maliyetlerdeki artışlar haliyle sektör temsilcilerini ve konut alacak vatandaşları olumsuz etkiliyor.

Sektörde yaşanan küçülme, başta işsizlik olmak üzere ekonominin geneline de ciddi olarak yansıyor.

Özellikle oluşturduğu istihdamla ve ekonomik hareketlilikle öne çıkan inşaat sektöründe yaşanan bütün sorunlar, işgücüne ihtiyacı da azaltıyor.

Bütün yaşanan sorunlarla gelinen noktada yine TÜİK verilerine göre; 2019'da yüzde 6,9'dan yüzde 5,5'e gerileyen inşaat sektörünün istihdamdan aldığı pay, Mart 2020 itibarıyla yüzde 4,9 olmuştur. Sektörde geçen yılın Mart ayına oranla istihdam edilen kişi sayısı 1,5 milyondan 1 milyon 290 bine gerilemiştir.

İnşaattaki Maliyetlerde yaşanan önemli artışlardan, devam etmekte olan projelerde fiyat farkı düzenlemesi ihtiyacını ortaya çıkmıştır.

Salgın önlemleriyle birlikte oluşan ek maliyetler önemli bir sorun oluşturmaya devam ediyor.

Konya Müteahhitler Birliği Derneği (KOMÜT) Yönetim Kurulu Başkanı Adem Bulut’un inşaat sektörünün zorlandığıyla ilgili değerlendirmesini sizlerle paylaşmak istedim.

KOMİT Yönetim Kurulu Başkanı Adem Bulut, “Kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörü harekete geçirme özelliğiyle ‘lokomotif sektör’ olarak bilinen inşaat sektörü, son dönemde, sektörün ana maddelerine yapılan zamlar, sektör temsilcilerini ve konut alacak vatandaşları zorluyor. Aynı zamanda maliyetlerdeki artış inşaatı da zorluyor. Son dönemde sektör, ana maddelerine yapılan zamlarla krizde. İnşaattaki temel girdi maliyetlerinin artışına neden olan zamların yanında bazı inşaat malzemelerinde ise, tedarikçi firmaların mal vermediği ve zam gelecek düşüncesiyle elinde ürünü olanın dahi ürününü piyasaya sunmadığı öğrenildi. Özellikle 2018 yılında Türk Lirasının değer kaybı ve faiz oranlarının yükselmesiyle başlayan bu sıkıntı pandemiyle birlikte devam ederken, üstüne gelen girdi maliyetlerindeki sürekli artış inşaatçıyı iyice zora soktu.”

Girdi maliyetlerindeki artışın konut fiyatlarına da yansıyacağına ve son kullanıcının daha pahalı konutlar almak zorunda kalacağına dikkat çeken KOMÜT Yönetim Kurulu Başkanı Adem Bulut, sektörlerin bu konu ile ilgili destek ve çalışma beklediğini ifade etmesi de oldukça önem taşıyor.

Eğer inşaat sektörünün yaşadığı bu olumsuz tabloya müdahale edilmezse, inşaat yapmak zorlanacağı gibi, konut alacak vatandaşlarında alması zorlaşacaktır.

Bütün bunların yaşanmaması için şehrimizin ve ülkemizin lokomotif sektörü olan inşaat sektörünün yaşadığı sorunlar çözüme kavuşturularak, desteklenmelidir.

İnşaatta girdi maliyetlerinin yükselişinden ne sektör temsilcileri nede konut alacak vatandaşların etkilenmeyeceği bir yapı geliştirilmelidir.

Umarım iktidar sektör temsilcilerinin sorunlarının çözümüyle birlikte, beklentilerine yeterince sahip çıkarak; sektörü her yönüyle rahatlatır.

Ne derseniz sizce de böyle yapılması gerekmezmi?