Depremlerin ardından Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Konya, Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) ve bölgedeki bakanlarla yapılan toplantılar neticesinde Hatay’da bulunan Komando Tugay Komutanlığına konuşlandı. 81 ilden gönderilen yardımların bölge organizasyonunu üstlenen MÜSİAD Konya’nın yaptığı çalışmaları MÜSİAD Konya Şube Başkanı Mehmet Hilmi Kağnıcı anlattı. İzlenim için gittikleri Hatay’da 15 gün boyunca faaliyetlere katılan Kağnıcı, “Askerimiz ve Konya’daki üyelerimizin desteğiyle güzel işler başardık.” ifadelerini kullandı.

Depremi ilk olarak ne zaman öğrendiniz ve öğrendiğinizde neler hissetmiştiniz?

Depremi olduğu 6 Şubat sabahı MÜSİAD Konya olarak yaklaşık 170 üyeyle yaptığımız bir umre seyahatinden dönmüştük. Sosyal medya ve haber kanallarından bir deprem olduğunu ve hatırladığım kadarıyla 74 kaybımızın olduğu söylenmişti. Üzüldük ancak depremin bu boyutta olduğunu hala bilmiyorduk. Birkaç saat sonra depremin büyüklüğünü öğrendik ve çok hızlı bir şekilde bir toplantı düzenledik.

MÜSİAD olarak bölgede seferber oldunuz, ilk anda nasıl bir yol izlediniz?

Toplantıda acil olarak bölgeye götürülmesi gerekenler konuşuldu ve temin edilerek o gece 1 TIR yardım malzemesi bölgede için yoldaydı. Depremin ikinci günü de bir toplantı ve AKOM’la irtibat neticesinde acil ihtiyaçlara karar vererek, o gün bizler de Hatay için yola çıktık.

Bölgede neler yaptınız, kimlerle irtibata geçtiniz?

15 gün boyunca bölgedeydim. İlk olarak AFAD binasında milletvekilimiz Leyla Şahin Usta’yla biraraya gelerek bir toplantı yapmayı planlamıştık ki, bakanlarımız Hulusi Akar ve Fahrettin Koca da bölgede toplantımızda yer aldı. Toplantı neticesinde Bakanımız Hulusi Akar’ın talimatı ve 6’ncı Kolordu komutanımızın jestiyle, Hatay’da bulunan Komando Tugay Komutanlığı bizlere koordinasyon merkezi olarak verildi. Diğer illerde bulunan MÜSİAD’tan gelen yardımlar oluyor ve bunların gerekli yerlere ulaştırılması gerekiyordu. Böylelikle izlenim için yer aldığımız bölgede, yardım organizasyonu için kalmış olduk. Kimin neye ihtiyacı olduğunu tespit edip, MÜSİAD başkanlarımıza iletiyorduk. Yardım dağıtım merkezimize gelen TIR’ları da askerimiz ve Konya’daki üyelerimizin desteğiyle dağıttık.

Oradaki gözlemleriniz nelerdi?

Yıkım o kadar büyüktü ki, AFAD da elinden geleni yapıyor ancak yetişemiyordu. Bölgede bu tür faaliyetleri üstlenen yetkililer vefat etmiş, yakınlarını kaybetmişler ve olaya müdahale edemiyorlardı. Zaten bölgeyi gördüğünüz zaman, elinizden gelenin fazlasını yapmak istiyorsunuz.

Merkezde bulunan insanlar, merkeze konuşlanan koordinasyon merkezlerinden ihtiyaçlarını gideriyordu. Özellikle ücra köy, yolu düzgün olmayan kasabalara da daha küçük araçlarla yardımın ulaşması gerekiyordu. Askerimiz ve MÜSİAD üyelerimiz kendi araçlarıyla bu görevi de yerine getirdik.

FARKLI BAĞLAR KURULACAK

15 gün boyunca bölgedeydiniz; hatırınızda kalan, etkisinde kaldığınız bir olay var mı?

Dün her şeyi tamam olup, bugün malını, mülkünü, sevdiklerini kaybetmiş insanlar bizleri ister istemez etkiledi. Çocukların notlarla gönderdiği, oyuncaklar vardı. Azerbaycan’dan gelmiş mektuplar vardı. Hatay’da gerçekten Konya’dan çok fazla insan vardı. Her köşede bir Konyalı vardı diyebilirim. Yardım kolisini kendisine ulaştıran arkadaşımıza ‘siz de mi Konya’dan geldiniz’ diyen bir amcamız vardı. ‘Evet’ cevabını alınca, ‘Bundan sonra Konya’ya tek laf edenin 32 dişini kırmazsam ne olayım’ demişti. Yemek, su, temizlik, hijyen başta olmak üzere her yerde Konya vardı. İnşallah bundan sonra da Hatay’la çok farklı bağlarımızın olacağına inanıyorum.

HATAY BEDESTEN ÇARŞISI BAYRAMA HAZIR OLABİLİR!

Bundan sonraki süreçte yapılacaklarla ilgili bilgi paylaşır mısınız?

İlk günlerde bölgede bir kargaşa vardı ancak şu anda devlet bölgede ve bölgeye yetebiliyor. Bizler de MÜSİAD olarak deprem bölgesinde ve o bölgeden gelen kardeşlerimiz için, Ramazan gibi mübarek bir ayın bizleri birleştirmesiyle de çalışmalarımıza devam ediyoruz. En azından manevi olarak yanlarında olmaya çalışıyoruz. Bölgede iftar programları, zekât kolisi, yetim yurdundaki çocuklarımıza bisiklet ve oyuncak dağıtımımız oldu. Bundan sonra da bölgeye gidip geleceğiz. Orası bizim ikinci evimiz gibi oldu.

Ayrıca Hatay’ı yalnız bırakmayarak, MÜSİAD Konya öncülüğünde büyükşehir belediyemiz ve sanayi odamızla birlikte bir çarşı yapıyoruz. Çok hızlı bir şekilde yapımına devam eden Hatay’daki Bedesten Çarşımızı inşallah bayrama açacağımızı umut ediyoruz. İnşallah bu şekilde yaraları daha çabuk saracağız.

Depremle ilgili başka neler söylemek istersiniz?

Bu gibi durumlarda ben olayı bir kriz olarak görüyorum ve bu krizi fırsata çevirmek gerektiği düşüncesindeyim. Fırsattan kastettiğim, yardım edilecek bir el var ve sen o eli tutabilirsen krizi fırsata çevirmiş oluyorsun. Bu krizlerden faydalananlar ve zarar edenler oldu. Afet durumunda olayın maddi boyutunu çıkarak olarak göz önünde bulunduranları, bu krizden zarar edenler olarak görüyorum. Ancak halkımızın büyük çoğunluğu fedakarlıklar yaptı, bu fırsata yardım ederek erişebilenler oldu. Rabbim milletimizden bu merhameti almasın. Bu duygularla inşallah, yaranın çok çabuk sarılacağını düşünüyorum.

Ayrıca bu gibi durumlarda daha hızlı aksiyon almak adına yalnızca AFAD gibi kurumların yanı sıra, farklı kurumlara da farklı görevlendirme getirilebilir. Bu tür bir acil plan eylemine, kamu kurumu ve sivil toplum kuruluşları da dahil edilirse daha hızlı aksiyon alınacağını ve her türden yardımın bölgeye ulaştırılacağını düşünüyorum.

Teşekkür ederiz.

HACER CEYLAN 

Editör: TE Bilişim