Torku Konyaspor, Fenerbahçe karşısında çok çok iyi bir oyun ortaya koyamamış olsa da, 90 dakikalık mücadelesini takdir etmemek mümkün değil.
Sadece mücadele de değil, Konyaspor'un girdiği gol pozisyonlarının Fenerbahçe'den daha fazla olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tamam, yeşil beyazlı futbolcularımız çok pas hataları yaptılar. Tam hücuma çıkılacağı anda kaptırılan toplar saç baş yoldurdu ama buna rağmen sahada koşan, azimli ve girdiği gol pozisyonları ile Fenerbahçe taraftarını endişeye sürükleyen bir takım vardı.
Buna rağmen sonucun mağlubiyetle bitmesinin iki ana nedeni vardı. Onlardan birincisi iki hakem hatası, ikincisi de iki kaleci hatası idi.
İki hakem hatası Fenerbahçe'nin gollerinden önce verilen yanlış faul kararlarıdır. Verilen faul kararlarının ikisinin de hatalı olduğunu ve bu pozisyonlarda faul olmadığını üstüne basa basa söylüyorum. Bunlara faul çalarak iki kirli gole sebebiyet veren hakemlerimiz, hiç mi Avrupa kupalarındaki hakemlerden örnek almazlar?
Hadi hakem hatası her maçta, her takıma karşı oluyor diyelim, ya Kaya'nın yediği gollere ne demeli?
Her iki golde de, elinden kaçırdığı toplardan gol yiyen Kaya'nın Süper Lig kalecisi olabildiğini söylemek mümkün değil. Peki, o böyleyken, onu kaleye koyan teknik heyetin hiç mi suçu yok? Kaya ve Kaya'yı kaleye koyanlar, Konyaspor'un 3 puanına engel oldular. Bu maçta Kaya böylesine iki hatalı gol yememiş olsa, Konyaspor sahadan mutlak galibiyetle ayrılmış olacaktı. Zira Fenerbahçe'nin başka da mutlak gol pozisyonu yok denecek kadar azdı!
Temsilcimiz, maçın son 15 dakikasında girdiği pozisyonların hiç değilse birinde golü bulup, en azından 1 puan çıkarmalıydı. Ama daha önce de yazdığım gibi, iyi kaleciden başka iyi bir golcüden de mahrum olan Konyaspor, ne yazık ki, 3 puan çıkartabileceği maçtan puansız dönmek zorunda kaldı.
Bu arada maçtaki penaltı ve Bekir'e gösterilen kırmızı kart son derece haklı ve netti. Ayrıca Volkan'a ikinci sarıdan kırmızıyı gösterememiş olması, Volkan'ın, maçın hakemi ile birlikte tüm hakemleri de, Şükrü Saraçoğlu stadının çimlerine gömmesi anlamına gelmiş oldu. Bu davranışı Volkan değil de, bir Anadolu takımı oyuncusu yapsa, sonuç böyle mi olurdu? Hakemlerimizin bir an önce büyük takım fobisinden kurtulmaları gerekir.
sedater42@gmail.com