Ramazan ayı geldi çattı. İbadetlerin en güzelini ihya ettiğimiz bu ayı dört gözle bekleyen nice insan var. Kimi her vaktini ibadetle geçirmek için, kimi Ramazan ayında rızkı artacağı için sabırla bekliyor. Ancak çoğu insan Ramazan’ın amacını unutuyor.  Oruç açlığın zorluğunu görüp bolluğun kıymetini anlayarak şükretmek ve açlıkla sınanan insanlara ikramda bulunmak için bizlere bir fırsat sunuyor.

 Bu fırsat bize yoksulların durumunu daha iyi anlamayı, dolayısıyla onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarf etmeyi vesile kılıyor. Zaten bu sebeple Ramazan ayı gelince ihtiyaç sahiplerine verilen fitre herkesin bayrama sevinçle ulaşmasını amaçlıyor.

İftar sofralarına koyacağımız nimetleri açlığın verdiği doymayacağız, yetmeyecek hissi ile çeşitlendiriyoruz fakat israfı önlemek amacıyla normal zamanda ne tüketiyorsak aşırıya kaçmadan hazırlıklarımızı sürdürmeye gayret göstermeliyiz. Ramazan ayı bereket ayı hepimiz farkındayız sevdiklerimizle sadece soframızı değil muhabbetimizi paylaşmalıyız.

İFTAR DEĞİL İSRAF SOFRASI

Restoranlarda ayyuka çıkan bir fiks menü adeti türedi siz bunun adına tüketim çılgınlığı mı dersiniz israf mı dersiniz bilmiyorum ama ben bunun adına fırsatçılık diyorum. Yeni değil yıllardır sürdürülüyor. Çoğu insan yemediği yiyeceğin parasını ödemek zorunda bırakılıyor.

SABİT LİSTE SABİT FİYAT!

İftariyelikle süslenen menü ara sıcak, ana yemek ve ardından tatlıyla servis ediliyor. Gelgelelim fiyatlar son zamanlardaki ekonomik sıkıntılar da göz önüne alınırsa ateş pahası. Müslüman bir ülkede israfın önlenmesi için üstün çaba harcamamız gerekirken adeta önünü açıyoruz. Ramazan ayındaki ibadetin amacına tamamen ters olan bu yaklaşıma bir son verilmeli.  İşletmelerin iftarda herkese aynı anda farklı yemekleri veremedikleri için fiks menü verdiklerini söyleyerek kendilerini savunmaya çalışmaları ise başlı başına ayıptır.

Diyelim ki müşteri tatlı yemek istemiyor ama böyle bir lüksü yok. O tatlı o masaya gelecek o para o cüzdandan çıkacak. Bu yaklaşımın dayatmadan başka bir açıklaması yok!

İnsanlar dışarıya çıkıp gönlünce yemek yiyebileceği bir restoran bulmakta zorlanıyor. Fiks menü saçmalığına uymayan restoranlar ise bir elin beş parmağını geçmeyecek kadar az. 

Umarım bu yanlıştan bir an önce dönülür...