Ölüm hiçbir zaman peşimizi bırakmadı. Her an her saniye ölen insanlar, şehit, suçlu, Hayat, hiçbir zaman adil olmadı. Hiçbir zaman doğruyu kendiliğinden sunmadı önümüze. Onun yerine önümüze hep seçenekler koydu biz seçelim diye. Bizse sonra bunları süsledik, kader dedik. Kendi seçimlerimizden kendimiz sorumluyken , bir şekilde yaptığımızın tersini de yapabilme şansımızın olduğunu çoğu zaman göz ardı ettik. Tıpkı ölen insanlara yaptığımız gibi görmek istediklerimizi gördük senelerce. Halbuki bir türlü kabullenemedik her zaman herkesin mükemmel olamayacağını.katil, kurban isimleriyle anılıp duruldu. Oysa onlar sadece insan ! Suçlu olabilirler, kurban olabilirler, masum da olabilirler ama sonuçta onlar insan . Ve bir yerlerde onlar için de üzülen , göz yaşı döken insanlar bulunuyor.

Söylemiştim , insanların kendi tercihleri var , ve hayat bize her zaman seçme hakkı veriyor . Evet, herkesin söylediği gibi hayat acımasız . Ama insanlar daha acımasız. Öyle ki hayatı akışına bıraktıklarını söylüyorlar, sonra önlerine çıkan her olayda sorun çıkartıyorlar.

Zaten insanoğlunun durumu her zaman böyle olmuştur. Açıklamak istemediği , anlamadığı , çözemediği durumlarda hep bahanelerin arkasına sığınmış, bir suçlu arama çabasına girişmiş, kendini her daim yüceltme çabasına girişmiştir. Düşünüyorum da , her şey içimizdekilerin bir yansımasıdır bence. Sonuçta öyle ki sen dışarısının karanlık olduğunu düşünüyorsan önce karanlığı fark etmeli, görmeli, hissetmelisin. Başka türlü Polyanna hayatı toz pembe görebilir miydi ?