Bugünlerde içim içime sığmıyor. Ne kadar sevindim anlatamam. Prof. Dr. Caner Arabacı ve Bekir Şahin tarafından hazırlanan ve Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan “Bana Konya’yı Anlat” serisinin üçüncü kitabı “Konya Şehir Kültürü Hüseyin Üzülmez” isimli kitabı okuyorum.

Bazı insanlar vardır. Onların hem hafızası hem de zekâ düzeyleri yüksektir. Ben de acizane kendimi öyle bilirdim. Çünkü henüz üç yaşımda iken ne gördüysem, duyduysam hepsini tek tek hatırlarım. Lâkin yaşım ilerledikçe hafızam duraklıyor zekâm da irtifa kaybediyor. Hülasa film geriye doğru sarmaya başlıyor.

Konya kültür haritasında ufkunun genişliği, hafızasının derinliği ile sözü dinlenir bir insan Hüseyin Üzülmez. KTO’nun eski Başkanı, AK Parti’nin geçmiş dönem milletvekili şimdi ise Kızılay Konya Şube Başkanı olan Üzülmez, konuştuğunda sözü dinlenen, şehrin hatırasına dair söyleyecekleri olan nadir insanlardan biridir. Tam bir söz adamıdır ve bu kitabın da kahramanıdır.  

Okudukça içinde kaybolduğum bu kitapta kendimi buldum desem yeridir. Anlatan da kaleme alanlar da. söz adamı olunca ortaya harika bir eser çıkmış. Hem Sayın Üzülmez’i hem de Sayın Arabacı ve Sayın Şahin hocalarımı, Konya’nın kültür deryasına kazandırdıkları bu nehir kitap için tebrik ediyor, kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.  

Hüseyin Üzülmez, dolu bir insandır. Hele Konya’yı konuştuğunda onu kimse tutamaz. Saatlerce anlatır, sanki büyülü bir filmin tesirine kapılırsınız. Böyle bir sohbete onun KTO Başkanlığı döneminde şahit olmuş ve “Konyalılar konuştu ben dinledim” başlığı ile bir makale kaleme almıştım. İşte bu eser de Üzülmez’in zaman zaman dost ikliminde yaptığı o sıcak sohbetlerin satırlara dökülmüş hali olmuş. Şehrin tarihine müstesna bir not daha düşülmüş.

Üzülmez, her nerede olursa orada izler bırakmış, eserler ortaya koymuş bir insandır. Dost canlısıdır. Cesur bir girişimci olduğu kadar değişime açık, yenilikçi, hizmet için yarışan bir kişiliğe sahiptir. Emeklilik günlerinin keyfini çıkarabilirdi ama o Kızılay gibi en önemli yardım kuruluşunun Konya’daki faaliyetlerinin başına geçmiş. Her yönüyle bu şehir insanının takdirini ve sevgisini kazanmış bir insandır. Allah kendisine hayırlı ömürler versin.

Kitabın satır aralarında gezerken onu daha iyi tanıma fırsatı buluyorsunuz. Aile büyüklerinden hatıralarla söze başlamış, çocukluk yıllarından bugüne şehrin, insanların ve mekanların adeta bir panoramasını aktarmış.

Çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği semtleri, yakın mahalleleri, komşuların isimlerini saymış, hatta mahalle komşularının merhume eşlerinin isimleri bile unutmamış. Eski Konya’ya has, kışın sıcak yazları ise serin tutan kerpiç evlerin güzellikleri onun dilinde bambaşka bir hal almış. Üzüm Pazarı, Türbe önünde sabahçı kahveleri gibi daha nice kayıp giden mekânlar onun anlatımıyla yeniden hayat bulmuş.

Kitap akıp gidiyor adeta. Konya’daki Ramazan topu, Sultan Selim Camii’ne kurulan mahya, Ramazan gelince evlerin duvarlarına ak toprak ile yapılan cilalar, oruç günlerine dair hatıralardan birkaçı. Bayramlık elbiselerin, bayram yemeklerinde bakkaldan alınan ekmek kadayıfının, çocuklara verilen hediye mendillerin ve balonların, sımsıcak komşuluk ilişkilerinin hafızasında derin izler bıraktığından söz ediyor.

Son bölümü kadim dostluklar kurduğu isimlere ayırmış. “Bazen mum dibine karanlık olur, bazen ışığa hasret duyulurken bulunmaz oldu. Ama her dönem az çok Konya ışığı aldı. En bedbaht zamanlarda bile ziyalılar vardı. Çocukluğumdan itibaren çevremizde, birikimli kültür değer taşıyıcıları tanıdım. Onları hiç olmazsa anmanın, rahmetle ya etmenin rahmete vesile olacağını düşünüyorum” diyor bir vefa örneği sergileyerek.

Yine ayaklı kütüphane diye bildiğimiz merhum Lütfi İkiz ağabey, Allah uzun ömürler versin Hasan Hüseyin Varol hoca, Bekir Sarı ağabey, Niğde’de rahmetli Bayram Binici Hoca, Doktor Ali Kemal Belviranlı, merhum Mehmet Emin Eminoğlu ve daha birçok ismi anmadan geçemiyor Üzülmez.
Kitabı okuyunca bu kadar güçlü hafızası ve birikimi olan Üzülmez’in eline kalemi alması ve Konya kültür hazinesine birçok eser kazandırması gerekir diye düşündüm. Kelam ustalarının ellerine kalemi aldıklarında da şehir kültürüne muhteşem eserler kazandıracaklarını biliyorum çünkü.

Prof. Dr. Caner Arabacı ve Bekir Şahin hocalarımı ve eseri bize kazandıran Konya Büyükşehir Belediyesi’ni bir kez daha kutluyorum. Kitapla kalın, sağlıcakla kalın. 

Selam ve dua ile.