Beklenen hububat fiyatları geçtiğimiz hafta açıklandı.

Haberlerde yer alan bu bilgilere göre özet halinde belirtmek gerekirse “Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğünden 2022 dönemi hububat alım fiyat ve politikalarına ilişkin yazılı açıklamada şu bilgilere yer verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, buğday ve arpa alım fiyatlarını açıkladı,

TÜİK verilerine göre, bu yıl üretimin buğdayda geçen yıla göre yüzde 10,4 artışla 19,5 milyon ton, arpada ise geçen yıla göre yüzde 48 artışla 8,5 milyon ton olacağının beklendiği ifade edilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hububat alım fiyatlarını duyurduğu anımsatıldı. Açıklamada, sert ekmeklik buğday, makarnalık buğday ve arpa fiyatına kalitesine göre (1. Grup) ton başına 100 lira ilave fiyat verileceği ifade edilerek, bu şekilde sert ekmeklik buğday fiyatının ton başına 6.150 lira, makarnalık buğday fiyatının ton başına 6.600 lira, arpa fiyatının ise ton başına 5.600 lira olacağı belirtildi.

"TMO, Türkiye genelinde bulunan yaklaşık 200 iş yerinde ve protokol imzalanan lisanslı depolarda (yaklaşık 190 nokta) alım faaliyeti gösterecek. TMO ile protokol imzalayan lisanslı depoculuk şirketleri www.tmo.gov.tr internet adresinde yayımlanmakta olup lisanslı depolara ürün teslim eden üreticiler, bu depolar üzerinden ürününü elektronik ürün senedi (ELÜS) ile TMO'ya satabilecekler. TMO iş yerlerinde pazar günleri hariç haftanın 6 günü alım yapılacak. Ürün bedeli ödemeleri, ürünün TMO'ya teslim edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde üreticilerin banka hesaplarına aktarılacak."

Ürününü lisanslı depolar üzerinden ELÜS olarak TMO'ya satanlara ödemelerin peşin yapılacağının vurgulandığı açıklamada, "Lisanslı depolara ürün teslim edilmesi halinde; yüzde 2 stopaj, yüzde 2 SGK prim kesintisi muafiyeti, ton başına 25 lira nakliye desteği, araç başına 25 lira analiz desteği, depo kira ücreti desteğinin yanında Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden ürün bedelinin yüzde 75'ine kadar sıfır faizli 9 ay vadeli kredi kullanma imkanı bulunuyor." ifadesi kullanıldı.

Prim almak isteyenler ürünlerini 1 Eylül'e kadar TMO'ya satmaları gerekiyor

Açıklamada ayrıca bu yılki buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale alımlarında Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı üreticilerin, cins ve kota sınırlaması olmadan bu ürünlerini TMO’ya satabilecekleri belirtildi.”

Görüldüğü gibi ilave desteklerden faydalanabilmek için hububat satışlarının TMO’ya 1 Eylüle kadar satma şartı ve Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olma şartı belirtilmektedir.

Ürünlerini 1 Eylül'e kadar TMO'ya satmayanlar veya 10 gün beklemeden ürün bedelini almak isteyenler yine zahirecilere yönelecek ve belki de devletin vereceği primi paylaşmak suretiyle daha ucuza ürününü satmayı düşüneceklerdir.

Yapılan açıklamalarda çiftçinin menfaatleri düşünülerek geçen yıllardan farklı olarak

"TMO iş yerlerine satılan ürünün borsa tescil ücreti TMO tarafından karşılanacaktır. Boşaltma ücreti alınmayacaktır. Önceki yıllardan farklı olarak geçici alım merkezlerinde hizmet bedeli kesintisi yapılmayacaktır. Ayrıca üreticilerimiz her yıl Bakanlık tarafından verilen fark ödemesi, mazot, gübre ve sertifikalı tohumluk desteklerinden de faydalanacak. Dolayısıyla üreticilerimizin ürünlerini TMO’ya satmaları menfaatlerine olacaktır. TMO, altyapısı uygun olan ticaret borsalarında hububat alımı yapacaktır. Ticaret borsası üzerinden alım yapan iş yerlerinde üreticiler, randevu almak suretiyle hem borsalar üzerinden hem de doğrudan iş yerlerine gelerek ürünlerini TMO’ya satabileceklerdir. Borsa üzerinden lisanslı depoya ürün teslim etmek isteyen üreticilerimiz, randevuya gerek kalmadan ürününü teslim ederek ELÜS yoluyla TMO’ya satabilecektir" denilmektedir.

TMO geçmiş yıllarda ödeme ve alım fiyatı hususunda üretici nezdinde yeterli bulunmadığı, ayrıca bazı alım merkezlerinin kapatılmış olması ve Pazar günleri alım yapılmaması bazı yerlerde üreticiyi satış yeri tercihine zorlayacaktır. TMO alımlarında açıklanan fiyatın üst limitlerine yakın fiyat vermediği takdirde üretici hasadın yapıldığı dönemlerde ya ürününü satmayacak ya da tercihler yöreye göre TMO dışında satışa yönelecektir. Günlük artan fiyatlar, döviz kurlarında ve dünyada hububat fiyatlarındaki yükselmeler dikkate alındığında üreticinin satış yeri tercihini belirleyici olacak gibi gözükmektedir.

Ülkemiz, tarımda bazı ürünlerde kendine yeterlidir. Ancak ekim alanları bitki seçimi, fiyat ve destek miktarı konusunda iyi programlama ve uygulama yapılmalıdır. Bu programlama iyi belirlendiği takdirde Ülkemizin gıda sıkıntısı çekmeyeceğini düşünmekteyim. Bu yıl üreticilerimizin Lisanslı depoculuk hizmetinden daha fazla faydalanmalarını, ürünlerini uygun zaman ve şartlarda pazarlamaları gerekmektedir. Tatmin edici fiyat verildiği takdirde hububat ekimi ve üretiminde hem bu yıl hem de gelecek yıllarda sıkıntı yaşanmayacaktır.

İthal edilen her ürünle dış ülkelerin çiftçisine destek verilmekte olduğu dikkate alınarak kendi ülkemizin üreticilerine destek vermeli ve daha çok üretmeliyiz.

Hasat döneminin bereketli olması dileklerimle hoşça kalınız.