Konya’da güzel şeyler oluyor dedik hep…

Hakikaten güzel işler çıkıyor…

Festivaller…

Tarihe vefa, geçmişe saygı…

Gereği neyse yapılıyor.

Bununla da kalmıyor tabi ki…

Çok değerli platformlar kuruluyor.

Şehri tanıtmak, gelecek nesillere aktarmak için de…

Lakin…

Zaman zaman da sıkıntılar yaşanabiliyor.

Misal…

"Özü Sözü İnsan" yaklaşımıyla güzel çalışmalara imza atan TRT, Konya’ya da bir film platosu kurdu, kuruyor.

Dizi ve film sektörünün gelişimine büyük katkılar sağlayacak platolarda üretilen içerikler, Konya’ya değer ve prestij katacak.

Platoda ilk etapta 50 dönümlük alana 13. Yüzyıl Konya şehri inşa ediliyor ve takip edebildiğimiz kadarıyla da, platoda çekilecek ilk proje, Hz. Mevlana’nın hayatının anlatılacağı iddialı bir yapım için her şey hazır.

Yani Mevlâna filminin de çekimleri başladı.

Medeniyetimizin büyük isimlerini hem Türk izleyicisine hem de dünya seyircisine anlatabilmek için çok büyük bir fırsat…

İyi değerlendirmek lazım.

Daha birkaç cümle kurayım mı?

Sektörün her alanına hizmet vermesi planlanan plato, dönem film ve dizileri ile uluslararası projelere de ev sahipliği yapacak.

Konya için çok önemli anlayacağınız.

Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.

Da…

Önceki haftalarda bir konuyu gündeme getirmiştim.

Fiziki anlamda çok büyük yatırımlar yaparken bazı başlıklarda bu büyük fiziki alanları dolduramadığımızı da söylemiştim.

Sitem mi?

Kusura bakmayın ama sitem…

İçini dolduramıyoruz.

Dünya çapında film platosu kuruyoruz ama sanatçı yetiştiremiyoruz.

Bir örnek daha vereyim mi?

Bundan birkaç yıl önce de çok değerli bir çalışmayı sizlerle paylaşmıştık.

Konya için çok önemli bir yatırımdı.

Hatırlayın…

Konya Ticaret Odası tarafından kurulan bir film platosu vardı.

Lansman toplantısına ben de katılmıştım.

Devasa bir alan ve yatırımdı.

Ülkemize ve şehrimize 66.000 m2 açık, 20.000 m2 açık olmak üzere toplam 86.000 m2 alana kurulu bir dönem platosu kazandırılmıştı.

Yine kendi sitelerinde yer alan ifadeleri paylaşayım mı?

“Platomuz tarihimize ışık tutacak tüm projelere ev sahipliği yapabilecek niteliktedir. Anadolu Selçukluları hakkında film, belgesel vb projesi olan tüm kişi, kurum ve kuruluşlarımıza platomuzun kapıları her zaman açıktır. Film ve diziler için ulaşım ve konaklama başta olmak üzere, pek çok konuda benzersiz imkânlar sunan Konya’nın bu platoyla yeni bir üs olacağına inanıyoruz.”

Bunları şimdi neden yazdım?

Hani o plato ne oldu? diye soruyorum.

Çok büyük yatırım kayboldu gitti mi?

Bildiğim kadarıyla ‘Direniş Karatay’ filmi çekildi.

Ve bitti…

Başka…

Yok…

Neden?

Kardeşim, ‘taşıma suyla değirmen dönmez’, dönmedi de… Kendi oyuncularımızı yetiştiremediğimiz için hayatında Selçuklu’yu bilmeyen insanları büyük paralarla oynattık.

Ve bitti…

Başka…

Şimdi aynı hataları Mevlâna filminde yapıyoruz.

Ya da bana öyle geliyor.

Daha film çekiminde oyuncular kavga etmiş, yaka paça birbirlerine girmiş.

Yapma ya…

Evet…

Düşünün…

Mevlâna filmi çekiyorsunuz ama ‘Mevlana’nın hoşgörüsünden uzak insanlar birbirlerine yumruk sallayacak, kafa patlatacak, masa sandalye kıracaklar.

Yapmayın beyler…

Mevlana’yı bilmeyen, hayatında Mevlâna kavramını ilk kez duyan insanlarla Mevlâna filmi çekerek bu platoyu da atıl hale getirmeyin.

Yazıktır…

Onca yatırıma yazık.

Çözüm mü?

Yatırımın içini doğru doldurun.

Yeni oyuncular yetiştirebilmek için kolları sıvayın.

Hadi bakalım…

Sorumluluk sahipleri…

Üniversiteler…

Okulda vermediği sinema derslerini, akademide ücret karşılığı verebileceğini düşünen akademisyenler…

Hadi bakalım…

Görelim sizi de…