Zaman akıp gidiyor…

Erken seçim var mı yok mu, olacak mı olmayacak mı derken 2023 Haziran ayı zaten geldi çattı.

Göz açıp kapayıncaya kadar bu tarihe ulaşacağız.

Peki 2023’e hazır mıyız?

Tarihi bir seçim olacak, bunda herkes hemfikir.

Ya kazanımların kaybedildiği bir seçim olacak ya da kazanımların üstüne yenileri eklenecek…

Bu olay parti olayını çoktan aştı…

Kazanımlar diyoruz ya hani; bu kazanımları iyi analiz etmek lazım.

- Türkiye dış politikada tarihi bir süreçten geçiyor. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra, dış politikada kendinden daha emin, bölgede “Türkiye’siz olmaz” dedirten bir süreci yönetmeye başladık.

- Dış politikadaki çıkarlarımızla bağlantılı olarak; Libya’da, Türki Cumhuriyetleri’nde, Balkanlar’da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Karadeniz’de önemli roller üstlenmeye başladık.

- 3 yanımızın denizlerle çevrili olmasının verdiği avantajı, daha cesur adımlarla kullanmaya başladık. Bunun sonucunda, Doğu Akdeniz’de, Karadeniz’de kendi doğalgaz arama faaliyetlerimizi içerideki ve dışardaki “anti Türkiye” tutuma rağmen başlattık ve devam ettiriyoruz.

- Yerlilik ve millilik adımları adımları hızlandırılarak, özellikle savunma sanayinde yüksek oranlarda başarılar sağlandı.

- Her ne kadar ekonomik anlamda sıkıntılar yaşansa da, ihracatta büyük atılımlar gerçekleştirildi.

- Dünyanın gündemindeki enerji sıkıntısını öngören hamlelerle yenilenebilir enerjiye dönük ciddi adımlar atılıyor.

- İklim değişikliğine karşı karbon salımını önlemek amacıyla 2053 hedefleri doğrultusunda bilimsel ciddi adımlar atılıyor.

- Bu konuyla bağlantılı olarak, gelecek 20-30 yıllık hedefler doğrultusunda, fosil yakıt kullanımının azaltılması ve yeşil enerjinin devreye alınması kapsamında özellikle elektrikli araçlar için altyapı çalışmaları hızlandırılıyor.

- Geç de olsa yerli otomobilin üretilmesi ve bu geçiş sürecine uygun şekilde tasarlanması da ayrı bir vizyon başlığı olarak dikkat çekiyor.

- Ülkenin dört bir köşesinde alt ve üstyapı çalışmalarında geleceğe dönük adımlar atılıyor.

     Tüm bu kazanımlar detaylandırılabilir ama, genel anlamda Türkiye’nin geldiği noktayı göstermesi adına ana başlıklarla sıralanan bu konular önemli diye düşünüyorum.

Peki tüm bu kazanımlar, 2023’e giden yolda nasıl korunacak?

Daha doğrusu nasıl korunacağından ziyade, bu kazanımları büyük bir ideal, hedef ve dava olarak özümsemiş kişiler var mı?

Sanırım temel konu da bu… Maalesef iktidarın (siyasetin) en büyük sorunu! Şuan şahsi menfaatlerin ön planda olduğu bir süreci yaşıyoruz… Türkiye, Türkiye’nin hedefleri, şehirlerin vizyonu, gelecek hedefleri konusunda dertli olanları çok göremiyoruz. Birkaç isim var işte, onlarla gidiyor bu işler…Hasbelkader birilerinin gücüyle, birilerinin söylemesiyle koltuklara gelenler, 2023’ü dava seçimi olarak değil, ganimet seçimi olarak görüyor! Seçim İktidar lehine sonuçlanırsa, ganimete çökülecek, aleyhine sonuçlanırsa ganimetten pay istenecek! İkinci olan ilginç değil mi? Kaybeden bir siyasi hareketin içindekiler yeni süreçte nasıl pay elde edecek? Eee derdi dava olmayanın, hangi davada olduğu farketmez… Güç neredeyse oraya dönülür, bu işler böyle!

Şimdi bunları neden söylüyoruz?

Kaç yıldır şu cümle kurulur herkesçe; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yalnız, güveneceği kimse yok! Şahsi menfaat peşinde olanların artmasına bakılacak olursa, bu cümle doğru bir cümle. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin misyonunu kavrayacak, bu misyona göre hareket edecek dava erleri şart!

Bu durumu değiştirmek de liderlerin elinde…Ki bu durumun 2023’e kadar değiştirilmesi de şart görünüyor. Vatandaş her şeyin farkında. Çok tepki var! Davası koltuk olanları bir yerlere getirme dönemi kapanmazsa, zor!

Hıyarla yoğurttan ancak cacık olur!

Bu durum bitmezse, muhalefet bu cacığı yer haberiniz olsun…