Geçtiğimiz cumartesi günü Konya’da 4 gönüllü arkadaşın oluşturduğu, şimdilerde 350’den fazla gencin yer aldığı, amaçları Konya’nın her caddesinde ve sokağında bulunan çocukların yüzlerini güldürmek için kurulan ‘Şehrin Çocukları’ ile kış ayı için başlattıkları “Üşümeyelim, bu kış beraber ısınalım; mont, bot, atkı, bere, eldiven kampanyasının” dağıtımına katıldım. Cumartesi sabahı Harmancık Kapalı Pazaryerine ulaştığımda amaçları sadece çocukların yüzünü güldürmek için oluşan gençleri görmenin mutluluğuna şahit oldum. Bu güzel dağıtım organizasyonunda birbirinden kıymetli gençleri yalnız bırakmayan ve her zaman hayırlı işlerinde desteklerini esirgemeyen Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’u da görmek bizlere ayrıca büyük mutluluk ve güç verdi.

Bir buçuk sene önce dört arkadaş tarafından oluşturulan, şimdilerde 350’yi geçkin kişinin yer aldığı bu güzel ekip Konya’da 15 bini aşkın  ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırdı. Gerekli planlamalar yapıldıktan sonra programa katılan 150’dan fazla gönüllü genç gözlerinde heyecan, duygu ve samimiyetle Konya’nın dört bir tarafında 1200 çocuğun yüzünü güldürmek için yola çıktı. Daha önceden belirlenen adreslerde ulaştığımız çocuklarımızın bot, atkı, bere ve eldiven ihtiyaçları giderildi. Çocukların gözlerindeki heyecan gençlerin tüm yorgunluklarını, gönüllülerini aldı.

‘Şehrin Çocukları’ Türk gençliğinin ne kadar duyarlı olduğunu, gençlerin önünün açıldığında ne güzel hizmetlere imza atabileceğini gösterdi. Yapılan bu güzel organizasyon bizlere bir çocuğu mutlu eden her şeyin büyük olduğunu da gösterdi. Yine bu güzel faaliyet bizlere bu dağıtım esnasında komşularımızı, akrabalarımızı ve şehrin her mahallesinde başta çocukların yüzünü güldürmenin ne kadar önemli olduğunu, ihtiyaç sahibi insanlarımızın durumu iyi olan kişiler tarafından gözetilmesi gerektiğini de gösterdi. Diğer taraftan kentsel dönüşüm adı altında mahvedilen komşuluğun da önemini yeniden anlamımızı sağladı. Gençlerin bu güzel etkinliği salgın, kuraklık ve afetlerle yaşadığımız bu günlerde dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu, bu zorlu günlerin birlik ve beraberlik ile geçirilmesi gerektiğini,  ihtiyaç sahiplerine el uzatılması gerektiğini anlamamıza vesile oldu.

Zaman zaman bazı kişiler tarafından yardım kuruluşları ve derneklerin varlığı eleştiriyor. Oturduğu yerde ve klavye başında bu kurumları eleştirmek oldukça kolay ama hayatın gerçeklerini de unutmamak gerekiyor. Konya yıllardır birçok alanda başkentlik yaptığı gibi mazlumlar ve mağdurların da yardımına her daim hazır oldu. Bu anlamda Konya ‘Beklenilen bir şehirdir’. Beklenilen bir şehirden kastım… Bugün dünyada İsrail’den, Amerika’dan nasıl zülüm bekleniyorsa (!), Osmanlı’nın devamı olan Türkiye ve eski bir başkent olan Konya’mız da mazlumların yolunu gözlediği bir umuttur. Bu anlamda Konya’da bulunan yardım kuruluşlarımıza ve derneklerimize yukarıda belirttiğimiz gibi büyük görevler düşüyor.

Yaralı bir ruha, dertli bir başa teselli olduğumuz an dünyayı güzelleştiririz. Bir ruhun diğerine dokunduğu andır hayatın mucizesi… Şehrin inanmış çocuklarının bu çalışmaları bir miniğin kalbinden şu ifadeler ile dökülüyor;

Şehrin çocukları iyilik peşindedir.

Onlar üşürken bizler ısınamayız derler.

Küçük kalplerde büyük mutluluklar bırakmak için yola çıkarlar.

Bugün de çocuklar için köy, mahalle demeden yola çıktılar.

Mustafa Kavuş Başkan da iyilik için oradaydı.

Yasemin öğretmenim de bu iyilik kervanına katıldı. Bu güzel mısralar, bu güzel insanların gönüllerde bıraktığı tebessümün bir özeti.

Bir çocuk rüyasında Bilal’i görür.

Bir çocuk Filistin’de yemin eder.

Bir çocuk yatağında seni düşler.

Belki de bir “Allah razı olsun”' duasında gizlidir selâmetimiz. Rabbim bu gençlerin gücüne güç versin. Çalışmalarında kolaylıklar versin.  Dağıtım esnasında o gün beraber yol aldığımız birbirinden güzel dört şehrin güzel gencine de selam olsun. Kuraklık sıkıntısı çektiğimiz bu günlerde şehrimizde ve mahallemizde ihtiyaç sahiplerini unutmamamız ümidiyle…