1990 yılında Osman Kaymak tarafından kurulan Kaysan Mimarlık Mühendislik emin adımlarla yoluna devam ediyor. Firmanın inşaat alanının başında Yılmaz Kaymak, mimari alanının başında Nuri Kaymak bulunuyor. Kaysan Mimarlık Mühendislik yenilikçi, akılcı, ilkesi ve sorumluluk sahibi ekibiyle birlikte büyümeye devam ediyor. Konusu ve büyüklüğü ne olursa olsun, sosyal sorumluluk çerçevesinde her projeyi kendine özgü özelliğiyle ön plana çıkarmayı hedefliyor. Tasarımlarını; insan, doğa, teknoloji arasındaki süreçten çıkarıyor. Önceliği insan olurken, doğadan ve teknolojiden ayrı düşünmez. Süreci bütünüyle ele alır. Projeye olan yaklaşımlarıyla, özgünlüğüyle, kullanışlığıyla ve estetiğe verilen önemle kendi çizgisini oluşturmuş olan kaysan mimarlık, ortaya çıkardığı projeleriyle de ayrıcalığını gösteriyor. Bütün projelere hassaslıkla yaklaşılırken ortaya kusursuz ve profesyonel bir proje çıkarmak hedefliyor. Hızla modernleşen yapı teknolojisini takip ederek değişimleri projelerinde uygulamaya önem veriyor.
Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz?
Ben Nuri Kaymak, mimarım. Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümünden 2000 yılında mezun oldum. Mezun olduğum günden bugüne kadar 24 yıldır aktif bir şekilde mesleğimi icra etmekteyim. Şu an kurucu ortaklarından olduğum Kaysan Mimarlık ofisinde serbest mimarlık pratiğini sürdürmekteyim. Evliyim ve 3 çocuk babasıyım.
Firmanız hakkında bilgi verir misiniz?
Kaysan Mimarlık Mühendislik Madencilik şirketi 1990 yılında Osman Kaymak tarafından kurulmuştur. Günümüzde ise Mimari, Statik, Elektrik, Mekanik projeleri bünyemizde bulunmaktadır. Ortağı olduğumuz beton santrali ve lojistik firmaları da bulunmaktadır. Ayrıca tarım ve meyve üretim işlerinde de yer almaktayız.
Mimarlığı nasıl tercih ettiniz?
Abim Yılmaz Kaymak inşaat mühendisi olduğu için farkında olmadan mimarlığa merak sardım. Mezun olduktan sonra kendi şirketimde ve farklı bir şirkette de ortak bir girişimde bulunduk ve 17 yıl beraber devam etti. Kaysan mimarlık şu anda faaliyette bulunan şirketimiz. 1990 yılında babam Osman Kaymak tarafından kurulmuştu. Biz de şirketin hiçbir şeyini değiştirmeden mezun olduktan sonra şirket bünyesine girdik. Şirketin mimar ve inşaat alt başlığında devam ettirdik. Sonra da yavaş yavaş projelerimizi ortaya koymaya başladık. 17 yıl beraber çalıştığımız firmada da Bilim Merkezi ve buna benzer birçok prestijli projeye de imza attık.
Size göre mimarlık nedir?
Her şeyden önce mimarlık sanat dallarından biridir. Hayalini kurduğun bir şeyi somut bir şekilde üretiyorsun. Sevdiğim bir sanattır. Fakat diğer sanat dallarında olduğu kadar bu üretimi yapmak o kadar kolay olmuyor maalesef. Bizler hayal edip tasarlıyoruz fakat bazen maddi yetersizlikler, bazen kullanıcının istek ve arzuları, kimi zaman ilgili idare kısıtlamaları bizleri oldukça sınırlandırıyor. İcra etmek istediğimiz sanat burada kısıtlanıyor. Fakat kısıtlamalar kurallar olmasın gibi bir düşünce anlaşılmasın buradan, bazen de bu kuralların olması gerekiyor. Mimarlıkta tüm bu sınırların içinde mimarın sanatını icra etme çabası ile şekil alıyor.
Projelerinizi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Bende en büyük olmazlardan birisi binanın sade olmasıdır. Güzelliği sadelikte aramak gerek diye düşünüyorum. Bu sadeliği ararken de detay çözümlerine oldukça dikkat etmekteyim. Hangi malzeme nerede nasıl kullanılır, birliktelikleri ne gibi avantaj dezavantaj ortaya çıkarır, yapının kullanım ömrünü nasıl uzatabiliriz gibi birçok faktörü göz önünde bulundurmaktayım. Bununla birlikte yerin demografik yapısı, politikası, erişilebilirliği gibi birçok verilere göre bağlamsal üretimler yapıp çeşitli ve yenilikçi tasarımlarla birlikte çizgisel tutarlılığı yakalamanın da önemli olduğunu düşünmekteyim. Özetleyecek olursam sadece proje sürecinde olmadığımız aynı zamanda üretimini de yaptığımız için tüm proje ve tasarım süreçlerinde bir tasarımı bütün olarak ele alıp hayata geçirmekteyiz.