Cenabı Allah, her insanın ve her hayvanın rızkını ezelde takdir etmiş, ayırmıştır. İnsanların ve hayvanların ecelleri ve nefeslerinin sayısı belli olduğu gibi, her insanın rızkı da bellidir. Rızık hiç değişmez. Azalmaz ve çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez. Kimse kendi rızkını yiyip bitirmeden ölmez.

Bu konudaki ayet-i kerimelerden birkaçının meali şöyle:

“Birçok canlı, rızkını kendi elde edemez. Sizin de, onların da rızkını Allah verir.”      (Ankebut, 60)

“Rabbin, rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır.”  (İsra, 30)

“Allah’ın kimine çok, kimine az rızık verdiğini çok kimse bilmez.”  (Sebe, 36)

“Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.”  (Bakara, 168)

“Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin. Kendisine iman ettiğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının!”  (Maide suresi, 88)

“Ama artık elde ettiğiniz ganimetlerden helâl ve temiz olarak yiyin ve Allah’a karşı gelmekten sakının. Hiç şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” (Enfal, 69)

“Öyleyse, Allah’ın size rızık olarak verdiği helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Eğer yalnız Allah’a kulluk yapıyorsanız O’nun nimetlerine şükredin.” (Nahl, 114)

“Hiçbir delile dayanmadan sırf dillerinizin yalan yere nitelendirmesiyle, “Şu helâldir, şu haramdır” demeyin. Böyle yapmakla Allah adına yalan uydurmuş olursunuz. Allah adına yalan uyduranlar ise asla kurtuluşa eremezler.” (Nahl, 16)

***

Bir kimse, Cenabı Allah’ın emrettiği için çalışır, rızkını helal yoldan ararsa, ezelde belli olan rızkına kavuşur. Bu rızık, ona bereketli olur. Bu çalışmaları için de sevap kazanır. Eğer, rızkını Cenabı Allah’ın yasak ettiği yerlerde ararsa, yine ezelde ayrılmış olan o belli rızka kavuşur. Fakat bu rızık ona hayırsız, bereketsiz olur. Rızkına kavuşmak için kazandığı günahlar da, onu felaketlere sürükler.

Helal rızka kavuşmak isteyen sebeplerine sarılmalıdır! Para kazanmak, malı arttırır. Fakat rızkı arttırmaz. Rızık, mukadderdir. Yani ezelde ayrılmıştır. Rızık, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Fakat Allah emrettiği için çalışmak lazımdır. Çünkü Cenabı Allah’ın işleri, sebepler altında tecelli eder. Âdet-i İlahiye böyledir. Fakat bazen, sebebe yapışıldığı halde, iş hâsıl olmayabilir. Yahut sebepsiz de, hâsıl olabilir.

Hamt etmek,  Cenabı Allah’a şükretmek demektir. Her nimetin Cenabı Allahtan geldiğine inanmak lazımdır.

Allah (C.C) , Hazret-i Musa’ya buyurdu ki: “Kendine verdiğim nimeti, benden bilip kendinden bilmeyen, nimetlerin şükrünü eda etmiş olur. Rızkını kendi çalışması ile bilip, benden bilmeyen ise, nimetin şükrünü eda etmemiş olur.”

İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sahibini arar. Allah, insanları yaratırken, ömürleri gibi, rızıklarını da takdir etmiştir.

***

Peygamber (S.A.V.) Efendimizden helal kazanç hakkında rivayet edilen bazı hadislerden örnekler:

 “Helâl bellidir; haram bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa, harama düşmüş olur...” (Müslim, Müsâkât, 107)

 “Sizden birinizin urganını alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah’ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Zekât, 50)

 “Kim helal lokma yer ve Sünnet çerçevesinde amel eder, insanlar da onun kötülüklerinden emin olurlarsa o kişi cennete girer. (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)

“Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı -geç de olsa- elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Helâl olanı alın, haram olanı bırakın!” (İbn Mâce, Ticâret, 2)

 “Güvenilir, dürüst, Müslüman tacir, kıyamet günü şehitlerle beraberdir.” (İbn Mâce, Ticâret, 1)

***

Mevlânâ Hazretleri buyurur:

“Bir seher vakti benden ilham kesildi. Anladım ki vücuduma şüp­heli birkaç lokma girdi. Bilgi de hikmet de helâl lokmadan doğar. Aşk da merhamet de helâl lokmanın mahsulüdür. Eğer bir lokmadan gaflet meydana gelirse, bil ki o lokma şüpheli veya haramdır.”

“Nur ve kemâli artıran lokma, helâl kazançtan elde edilen lokmadır.”

Nitekim Hak dostlarından Süf­yân-ı Sev­rî -kud­di­se sir­ruh-:

“Ki­şi­nin din­dar­lı­ğı, ek­me­ği­nin he­lâl­li­ği nis­be­tin­de­dir.” bu­yur­muş­tur.

Yine bir ­gün ken­di­si­ne:

“–Efen­dim! Na­ma­zı bi­rin­ci saf­ta kıl­ma­nın faziletini an­la­tır mı­sı­nız?” de­dik­le­rin­de de he­lâl lok­ma­ya dik­kat çek­miş ve:

“–Kar­de­şim! Sen ek­me­ği­ni ne­re­den ka­za­nı­yor­sun, ona bak! Ka­zan­cın he­lâl ol­duk­tan son­ra, han­gi saf­ta di­ler­sen na­ma­zı­nı ora­da kıl; bu hu­sus­ta sa­na güç­lük yok­tur.” cevabını ver­miş­tir.

Cemil Meriç diyor ki “Hay’ dan gelen Hu ’ya gider.”. Burada ‘Hay’ ve ‘Hu’ Allah anlamına gelmektedir. Yani Allah’tan gelen yine bir gün Allah’a dönüyor. İnsanoğlu sadece belli dönem için emanetçi. Gün gelince emanet aslı sahibine dönüyor.

Büyüklerimiz “kazancının nereden geldiğini görmek istersen nereye gittiğine bak ” derlerdi.

Hasan Basri Hazretleri” Kuran’ın iki kapağı arasındakileri okudum. 90 yerde Allah’ın rızka kefil olduğunu gördüm. Sadece bir yerde ise şeytanın insanı fakirlikle korkutacağını gördüm. Ve insanın, Rabbinin 90 yerdeki vaadini unutup şeytanın sadece bir yerdeki yalanına kandığını da gördüm. “

Rızık endişesine kapılıp aslında kendimizi gereğinden fazla parçalamanın yormanın bir anlamı yok.

Eskilerde insanımız, bırakın haram bir şeyi, şüphe duydukları kazançlara dahi tenezzül etmezlerdi. Mümkün mertebe helal yollar ile alın teri ile geçinmeye çalışırlardı. Bu vesilede hayatlarında bir huzur, bereket vardı.

Dünya hırsı, çok kazanmak, kısa yoldan zengin olmak, rahat etmek için bütün manevi değerlerimiz ne yazık ki alt üst oldu. “ Haram helal ver Allah’ım bizimkiler yer Allah’ım “ durumuna düştük. Böyle olunca da bereket ortadan kalktı, huzur ortadan kalktı. Zengin’de fakirde halinden şikâyet eder hale geldi.

Bir babanın evlatlarına bu zamanda yapabileceği en büyük iyilik, helal yollardan, meşru kazançlardan çocuklarının rızkını temin etmek ve onları şüpheli şeylerden korumak olsa gerek.

Bu hususta Cenabı Allah bütün aile reislerine kolaylıklar ihsan etsin. Bu şuur ve imandan dan bizleri mahrum etmesin. Allah sonumuzu hayırlı eylesin.

Baki selamlar.