Efendim, geçtiğimiz cumartesi günü gazetemiz binasında açılışımızın, daha doğrusu Yenigün'ün gönüllere doğuşunun kutlaması yapıldı. 

Yeni yerinde, yeni mekanında ve yeni kimliğiyle, ama kadîm dostların kalemiyle zenginleşen kadrosuyla ve pek değerli konuklarımızın desteğiyle, muhteşem bir açılış gerçekleşti.

Hem gözlere hemde gönüllere hitap eden bu ahenk içerisinde, Konya'mızın tanınmış simalarının yani, yazar camiasından önemli yazarların, siyasetçilerin ve bürokratların da aramızda bulunması ve açılışımıza eşlik etmesi de, hem son derece mutluluk vericiydi, hem de hakikaten bu güne kadar nadir görülen bir desteğin ve sevginin göstergesiydi. 

Gazetemizin İmtiyaz sahibi, aynı zamanda Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi ve Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi olan sayın Mustafa Arslan, bu basın camiasında ilklere imzasını atmış, Konya tarihini anlatan eserlere daima öncülük etmiş veya imkan sağlamış ( Akademik Sayfalar vb. )ve Konya'nın neredeyse tek okullu gazetecisi ve bu işin kitabını okumuş, kitabını yazmış bir duayen olarak örnek teşgil eden bir değeridir.

Yani her şey Mustafa Arslan için ; olması gerektiği gibi olmalıdır, keza hakikat yürüsün, yapılan işlere mana bürünsün ve gök kubbede hoş bir seda bıraksın diyen bir inanmışlığın izleri her zaman bulunmalıdır ve dolayısıyla gazetesinin açılışında da bu konuyu özellikle vurgulayarak, acer hedeflerle daima ; 

 - hayrı yazmayı, iyiliği emredip kötülüğü sakındıran yayınlar yapmayı temenni ettiğini... belirtirken, bundan sonrası içinde " güzel yayınlar yapmak arzusunda olduklarını " dile getirdi.

Efendim 2007 yılından, yani yaklaşık yedi yıldan beri sayın Arslan'ın idaresindeki gazeteler de hasbel-kader önce YANSIMA, şimde de EBRULÎ ismiyle yer alan sütunumuzla köşe yazmaya çalışan bir yazarınız olarak, şunu samimiyetimle söylemek istiyorum ki ; Mustafa bey, bu camiada ne yapmak istediğini bilen ve duruşundan asla ödün vermeyen, nadir kişilerden biridir. 

Yani yaklaşık 15 yıldır bu işin içerisinde olan bir kişi olarak, bu camiada biz ne insanlar gördük bir bilseniz değerli okurlar, egosuna yenik düşmüş, üç beş senelik tabiri caizse yazarlar birliği geçmişiyle emekleme noktasında bile değilken, eline geçen sözümona bir yetkiyle veya bir kaç kişinin aferiniyle, yıllar önce kendisine hayranlıkla baktığı kişilerle aşık atmaya çalışan bir egomanyanın içerisinde olmamış ve bilakis bu sektörün içerisinde farklılığını daima hissettirmiştir. 

Yani sayın Arslan bu güne kadar yaptığı işe siyasetin gölgesini, töhmetini, öfkesini ve riyasını asla habercilikle bağdaştırmaya çalışmadı, buna ihtiyaç da duymadı ve okuyucusunu kendi zihniyetinde buluşturma noktasında da en ufak  bir zorlama bencilliğinde de bulunmadı, zira benim de tek bir selamla YENİGÜN gazetesinde yeniden yazmaya başlamamın en önemli sebebi de, bu düsturun bana verdiği güvenden dolayıdır. 

Ayrıca gazetemizin mutfağında yani, sayfaların adeta dokunduğu o kültür fabrikasında eski gazetemizden de aşina olduğumuz yüzlerle, bana göre geleceğin Mustafa Arslan'ları ; 

Hasan Ayhan, İbrahim Çiçekçi, Mustafa Özçelik, Alper Arık gibi genç kardeşlerimizin yanısıra, değerli hocalarım M. Emin Parlaktürk, Mehmet Ali Uz hocam, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Bekir Şahin ve Caner Arabacı gibi, daha bir çok güzide yazarımızın da bulunduğu kişilerle, bir arada olmak benim içinde ayrıca mutluluk vesilesidir. 

 Efendim buradan yola çıkarak şu konuyu da belirtmem gerekiyor ki,  hiç bir başarı elbet sebepsiz değildir ve her başarılı erkeğin arkasında da dirayetli bir kadının duası mutlaka vardır öngörüsünü teyit edercesine bir tespitte bulunmak istiyorum, çünkü o gün açılışta Mustafa beyin zarif eşi de, güler yüzü ve samimiyetiyle bütün bayan misafir ve gazetenin yazarlarıyla bizzat ilgilenerek, o nezih günün nasıl bu noktaya geldiğinin sinyallerini verdi. 

Keza alakasından dolayı bu değerli kardeşime çok teşekkür ediyor, yuvasında sevgi, muhabbet ve mutlulukla bir ömür geçirmesini, gönülden temenni ediyorum. 

Değerli okurlar biz her ne kadar bu işin mutfağında gibi görünsek de, takdir edersiniz ki bir gazete okuyucusuyla kimlik bulur, takdir görür ve hatta toplumsal bir çok sorunun çözülmesinde, kanayan yaraların tedavisinde ve hakikatlerin tespitinde büyük etkisi görülür.

Dolayısıyla yerelde olsa, bölgesel de olsa kitlelerin takip ettiği bir gazete de tarafsız, yapıcı, ve yenilikçi bir zihniyetle o kocaman toplumları yek noktada buluşturma hususunda kalem oynatmak, yapıcı mesajlar vermek çok önemli olmakla beraber, muazzam bir vizyon, kararlılık, dirayetli bir duruş ve biraz da maharet gerektirir. 

Bende inanıyorum ki, bu saydığımız erdemler ve idealler inşaallah YENİGÜN Gazetesi'yle vücut bulacak, dahası okuyucusunu da inanmışlığın gölgesinde ve toplumsal değerlerimizle, satırlarında buluşturmayı başaracaktır. 

Tüm emektarlarına can-ı gönülden başarılar ve kolaylıklar diliyorum efendim. 

Esen kalın.