Cenab-ı Hakk, Kur’an-ı Kerim’indeki bir ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır: “Allah sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren sonra gücün ardından bir güçsüzlük verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir. Hakkıyla kudret sahibidir.” (Rum süresi 54)

Yaşlılık: Yaşın ilerlemesi. İnsanlar yaşlandıkça gerek bedeni, gerek ruhi bir takım değişikliklere uğrarlar. Bunlar arasında derinin buruşması, saçların ağarması ve dökülmesi, boyun kısalması gibi dıştan fark edilen ve pek de önemli olmayan belirtilerin yanında bütün fonksiyonlarda yavaşlama ve düşme dikkat çeker diye tarif edilen bir durumdur. Bir başka ifade ile yaşlılık, yetişkinliğin bir uzantısı olarak yaşam süresinin ileriki döneminde fiziksel ve ruhsal değişmelerin görüldüğü bir evre olarak tanımlanmaktadır. Yaşlılık: “Geçmişin muhasebesinin yapıldığı, tecrübe ve birikimlerin yeni kuşaklara aktarıldığı, anılarla yaşanılan bereketli bir dönemdir.”

Peygamber Efendimiz (S.A.S.) Allahu Teâlâ’ya yemin ederek şöyle buyuruyor: “Müslüman olarak ihtiyarlananlara Allah azap etmekten hayâ ederim buyurdu.” Bunu söyledikten sonra Hz. Peygamber Efendimiz ağladı. Ashap Peygamber Efendimize ağlamasının sebebini sorar, sevgili Peygamberimiz (S.A.S.) şu cevabı verir: “Allahu Teâlâ’nın kendisinden hayâ ettiği halde ondan hayâ etmeyene ağlıyorum buyurdu.” (Beyheki)

Yaşlılık, Allahu Teâlâ’nın fıtri bir kanunu, hayat ağacının aldığı son şekildir. Çocukluk, gençlik, olgunluk dönemi derken ömrü olan herkes kendini ihtiyarlık potasında bulur. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde ise şöyle buyurmaktadır: “Herhangi bir genç yaşlılığından dolayı bir ihtiyara hürmet eder ise, yüce Allah da yaşlandığında ona hürmet edecek kimseler halk eder.”(Ebu-Davud Edeb 58) Bir başka hadis-i şerefinde ise: “Küçüklerine şefkat göstermeyen, büyüklerine değer ve saygı göstermeyen bizden değildir” buyurur. Yaşlılara hürmet etmek çok çok önemlidir. Aynı zamanda bir o kadar da sevaptır. Mübarek Peygamberimiz (S.A.S.): “Saçı sakalı ağarmış yaşlı Müslümana saygı gösterip ikram etmek Allah’a saygıdandır.” (Ebu-Davud Edeb 23) Mübarek Peygamberimiz (S.A.S.) bir başka hadis-i şerifinde ise şöyle buyurmaktadır: “ Şu üç şey Allahu Teâlâ’ya tazimdendir.

1- Müslüman olarak yaşlanan kimseye ikram.

2- Kur’an-ı Kerim’i ezberleyene ikram.

3- İlim sahibine ikram. (Ramuzul ahadis)”

Peygamber Efendimiz (S.A.S.) Mekke-i Mükerreme’yi fethettiği zaman Hz. Ebubekir (R.A.), yaşlı babası Kuhafe’yi Resulüllah Efendimizin huzuruna Müslüman olmak için getirir. Hz. Peygamberimiz: “Şu ihtiyarı buraya kadar yormayıp evinde bıraksaydın ben onu ziyaret ederdim” buyurarak yaşlılara hürmet etmenin ne denli önemli olduğunu bütün ashabına ve dolayısı ile bütün Müslümanlara ve insanlığa güzel bir örnek olarak göstermiş oldular. (Hişam 4/25)

Hz. Ali (R.A.)’nin mescide giderken önündeki ihtiyara hürmet edip onu geçmemesi ve bu yüzden kazandığı mükâfat bizzat Peygamberimiz tarafından ashabın huzurunda kendisine bildirilmiştir. Geniş bilgi için. (Nezhetül mecalıs C.1)

Yaşlılar bizlere kanlarından kan veren, canlarından can katanlardır. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.S): “Beli bükülmüş ihtiyarlar, süt emen bebekler, otlayan hayvanlar olmasaydı belalar sel gibi üstünüze dökülecekti” buyuruyor. (Keşfül-Hafa 2)

Peygamberimizin bir hadis-i şerifini yazımın başlığına almıştım. Âlemlerin Efendisi: “Bereket büyüklerinizin yanındadır” buyuruyor. (Feyzül kadir 3/220) Âlemlerin Efendisi Peygamber Efendimiz (S.A.S.) “Düşkünleri görüp gözetiniz; zira siz, ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklandırılırsınız.” (Riyazussalihin C.1 S.314)