Hata” ve “Hayat” kelimelerinin söylenişleri, aralarında bir dil bağı varmış gibi, sesteş gibiler. İnsan, hayatında hata yapan bir varlıktır. Büyümemizde, yetişmemizde ve gelişmemizde hataların önemli katkısı vardır. Hatalar, onlardan ders aldığımızda dolaylı doğrulardır. Kural olarak, her insan hata yapmaktan korkar. Ancak diğer yandan özellikle hayati konularda isabet etme olasılığı nedeniyle insan kendine karşı inanılmaz düzeyde sıkı ve temkinlidir.

Çevremizdeki ilk üç kişiden koptuğumuzda, sonsuza dek yalnız kalmaya mahkum olacağımızı düşünüyoruz.

Bir okuldan mezun olduğumuzda, hayat boyu sevmediğimiz bir işi yapmak zorunda kalmayı başarısızlık olarak hissediyoruz.

Bu gibi durumlarda, karmaşık ve çok yönlü bir şey yapmaya çalıştığımızda, yanlış yapmanın aslında bir şeyi doğru yaptığınızın bir işareti olduğuna inanıyorum.

İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne ise tercih denir.

Fyodor

İlk Seçim, En Uygun Seçime Karşı…

Bazı nedenlerden dolayı, ilk tercihimizin genellikle en uygun (optimal) seçim olmasını bekliyoruz. Ancak, ilk denemenizin yanlış olması aslında oldukça normaldir. Bu özellikle hayatta verdiğimiz önemli kararlar için de geçerlidir.

Yanlıştan Doğru Çıkarmak İçin 5 Ders

 Hatalı olmak, yanlışı işlediğimiz kadar kötü değildir. Hepimiz hata yaparız. “Hatasız kul olmaz”, demişti Orhan abimiz. Lincoln de “Hata yapmak hile yapmaktan daha onurludur.” demişti. Önemli olan hatayı defalarca işlememektir. Buna “aptallık tercihi” denir.

Buradan çıkarılacak beş önemli ders vardır.

Zayıf görünen seçimler, kişisel değerlerinizin veya zekanın değil, büyümenin bir göstergesidir.

Çok eski yılları boş verin; bir yıl önceki seçimlerinize geri dönüp baktığınızda, şu anda size aptalca görünen birkaç karar bulursunuz. Çünkü bu büyüyor olduğunuz anlamına geliyor. Eğer sadece hata yapmama psikozu içinde, uğraşmayı göze alamayacağınız bir kişisel güvenlik bölgesinde yaşıyorsanız, karar vermeyerek bu defada da gerçek potansiyelinizi asla ortaya çıkarmayacaksınız. İlk denemede en uygun ve en optimal kararı verecek bir şey hakkında yeterli bilgiye ve kanıtlara sahipseniz, korkmayın, ilk tercihinizde de isabet edebilirsiniz.

İlk seçiminizin yanlış olacağını düşünüyorsanız, bunu anlamanın yolu hiç başlamamak değil, hemen başlamaktır.

 Albert Einstein

Yanlıştan ne kadar hızlı öğrenirseniz, doğru olanı o kadar çabuk keşfedebilirsiniz. İlişkiler veya girişimcilik gibi karmaşık durumlarda, kelimenin tam anlamıyla kendinizi hazır hissetmiyorsanız bile hemen başlamalısınız. Çünkü bu konularda kimsenin gerçekten hazır olması mümkün değildir. Öğrenmenin en iyi yolu uygulamaktır. Hata yaparım veya kaza yaparım korkusuyla araba sürmedikçe, asla iyi bir şoför olamazsınız.

Büyük konularda doğru karar verebilmek için, onları küçük parçalara ayırın.

Kariyer gibi, iş yaşamına doğru atılacak adımlar hassas konulardır. İlk seçimleri yapmada daha iyi olmak istiyorsanız, daha küçük bir arenada oynayın. Nobel Ödüllü fizikçi Nebel Bohr bir defasında şunu demişti:

Bağırsağınıza güvenmenin zamanı, onu destekleyecek bilgi veya deneyime sahip olduğunuz zamandır.

Kanıtlanmış uzmanlığa sahip olduğunuz alanlarda keskin kararlar vermek için kendinize güvenebilirsiniz. Diğer her şey için neyin işe yaradığını keşfetmenin tek yolu bir deney felsefesi benimsemektir.

Başarısızlığın gerçekleşmesi, başarısız olmayı beklemek için bir mazeret değildir.

Depresyonda olmak ya da vazgeçmek için bir neden yok; çünkü birkaç yanlış seçim yapacaksınız. Daha da önemlisi, her seferinde elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız; çünkü öğrenme sürecini yönlendiren çaba ve pratiktir. Başarısız olsanız bile çaba ve uygulama gereklidir.