Gelir, isen gazaba düçar olursun azaba
Çok eski zamanlarda büyük bir şehirde Halil Efendi isminde çok zengin bir tüccar varmış fakir fukara babası herkese yardım edermiş. Günlerden bir gün sabah dükkan ını açacağı sırada 15 /16 yaşlarında fakir olduğu halinden belli bir çocuğun kapı önünde kendisin beklediğini görüp ne beklediğini sormuş çocuk babasının öldüğünü fakir olduklarını defin paralarının olmadığını 4/ 5 kardeşi ile naçar kaldıklarını kendilerine yardım etmesini rica etmiş.
Ama o gün çok asabi kafası bozuk olan Halil Efendi sabahtan bunun için mi geldin sizinle mi uğraşacağım diyerek çocuğu terslemiş birde tokat vurup başından defetmiş.
Çocuk ağlayarak giderken olaylara tanık olan Halil efendinin komşusu olan bir Yahudi tüccar çocuğun arkasından yetişip ne derdi olduğunu sormuş çocuk karşısındakinin Yahudi olduğunu bildiği için derdini söylemek istememiş. Ama Yahudi nin çok ısrarı üzerine durumu anlatmış hemen o Yahudi tüccar İslam i geleneklere göre imamlar buldurmuş mevtayı güzelce defnettirmiş yetim çocukları ailesine de 15 altın vermiş. Bakalım bundan sonra neler olmuş bu kıssadan ozan İsmail nasıl hisse kapmış şiir diliyle bir okuyalım
.
Çok eskiden halil efendi isminde zengin bir tüccar varmış
Fakire fukaraya yetimlere pek çok yardım yaparmış
Bu babacanlığı Halil beyi n fazlaca işine yaramış
Haberi olmadan cennette on beş köşk satın almış
Yine günlerden bir gün o şehirde vuku bulmuş bir ölüm
Ölen insan fakirmiş yetim kalan çocuklara çökmüş hüzün
Annesinden izin almış evin büyük olan oğlan çocuğu
Yardım sever Halil efendinin dükkanında alıvermiş soluğu
Hüzünle telaş birleşmiş çocuk evden çıkmış erken
Tüccarın gelmesini dükkanın önünde beklerken
Halil Bey dükkanı açmış süzmüş şöyle çocuğu
Ne için bekliyorsun diye soruvermiş bir soruyu
Çocuk ağlayarak anlatı evinde derdi çokmuş
O günde bizim Halil beyin kafası pek bozukmuş
Çocuğa ters davranır bir tokat atıp savar
İşte o anda başlayıvermiş Halil beyimizde zarar
Genç delikanlı ağlayarak çaresiz geri dönmüş
Orada bir esnaf Yahudi çocuğun durumunu görmüş
Hemen işi bırakıp çocuğun peşinden koşmuş
Derdin nedir diyerek delikanlıya sormuş
Yetim çocuk bakmış ki soran dininden değil
Derdimi sana söyleyemem şöyle kenara çekil
Israr etmiş Yahudi çocuğun derdini anlamış
Bütün gücü yettiğince ona yardıma başlamış
İslami inanışlara göre imamlar bulup getirmiş
Defin işi bitince aileye on beş te altın vermiş
Bu vaziyeti hal ile akşam olmuş yatmışlar
O gece sabah olmadan mucizeler yaşamışlar
Halil efendi gecede müthiş bir rüya görmüş
Hakiki zannederek gece korkudan ölmüş
Zebaniler Halil beyi yaka paça ederken
Cehenneme atmak için yerlerde sürüklerken
Anlatmak istiyormuş durumu meleklere
Çok yardım yaptığını dünyada fakirlere
Sen çok hayır yapmışsın doğrudur memlekette
On beş köşk bile almışsın bir zamanlar cennette
Bu gün bir gazaba gelip fakire tokat atmışsın
Cennetteki köşklerini komşun yahudiye satmışsın
Halil tüccar korkuyla uyanmış hemen rüyadan
Her tarafından ter akıyormuş o soğukta durmadan
Uyandırmış uykudan büsbütün ev halkını
Hazırlatmış çocuklarına on beş kese altını
Yüklenmiş altınları nefsini yenmek için dalına
Gece yarısı varıvermiş Yahudi komşusuna
Nazik bir üslup ile Yahudi nin kapısını tıklamış
Yalvararak komşusuna halini anlatmaya başlamış
Bu gün yaptığın o sevaba on beş kese altın kat
Sabah yaptığın şu sevabı ne olursun bana sat
Halbuki ayni gece Yahudi de görmüş bir rüya
Uyanın diye sesleniyormuş uyuyan çocuklarına
Amanın yavrularım ben rüyamda ölmüşüm
Cenneti cehennemi birer birer görmüşüm
Zebaniler beni cehenneme götüreceğiz derler
O anda yetişiverdiler imdadıma melekler
Bu adam bu gün dünyada büyük iyilik yaptı
Cenneti ala da tam on beş köşk satın aldı
İşte şahadet getiriyorum kalkın Müslüman oldum
Eşime ve çocuklarıma müjdeli haberi saldım
Hepside beni dinleyip sözlerimi tuttular
Çok şükür ki rabbime doğru yolu buldular
Haydi yallah Halil Bey bak başka bir hazana
Dünyayı bana versen satmam sevabımı sana
Bir anlık öfke gazap başa çok şey getirir
Öfke ile kalkanlar hep zararla oturur
Ozan İsmail im der var bu hissede kıssa
İhtiyaçlıya yardım eder cebinde azda olsa
İnsanı zarara götürür her an öfke ile kin
Gururu kibir i yasaklar bizim inandığımız din
20 08 2004