Ebu Abdürrahman (Ebû Bekr) Abdullah b. Hanzale el-Gasil b. Ebu Âmir el-Evsî (ö. 63/683)

Yezîd b. Muaviye'ye karşı Medine halkının biat ettiği sahabe. 4 (625) yılında Medine'de doğdu. Babası Hanzala Uhud Savaşı'nda şehit düşmüş ve Hz. Peygamber naaşını meleklerin gaslettiğini haber verdiği için el-Gasil veya Gasîlü'l-melâike diye anılmıştır. Annesi Cemile, Abdullah b. Übey b. Selûl' ün kızıdır. Abdullah, Hz. Peygamber vefat ettiğinde yedi yaşında olmasına rağmen ashaptan sayılmıştır.

    Kaynaklar Abdullah b. Hanzale'nin hayatından Harre Vakası dışında pek bahsetmezlerse de Medine'de büyük bir itibara sahip olduğu bilinmektedir. Bu sebeple, Halife Yezîd b. Muaviye'ye itaati sağlamak üzere Medine Valisi Osman b. Muhammed'in Dımaşk'a gönderdiği heyet içinde Abdullah da bulunuyordu. Yezîd, heyet üyelerini çok iyi karşıladıysa da heyettekiler Medine'ye dönünce onun şarap içtiğini, namaz kılmadığını ve günlerini işret âlemlerinde geçirdiğini ileri sürerek hilâfet makamına lâyık olmadığını söylediler. Bunun üzerine Medine halkının büyük çoğunluğu Yezîd'i halife olarak tanımadıklarını ilân edip Abdullah b. Hanzale'ye biat ettiler. Medine'de başlayan bu hareketin, o sırada Mekke'de bulunan ve daha sonra Hicaz halkının kendisine halife olarak biat edeceği Abdullah b. Zübeyr ile bağlantılı olduğu ileri sürülmektedir.
     Medine'de bu hareketin başlaması üzerine Yezîd b. Muaviye, önce tehditkâr bir mektup, sonra da Numan b. Beşir el-Ensari'yi Medine'ye göndererek halkı itaata çağırdı, fakat sonuç alamadı. Bu sırada halkın valiyi ve Emevî sülâlesi mensuplarını kuşatma altına alması üzerine, Medine'ye bir ordu göndermek zorunda kaldı. Ordunun kumandanlığına da, hayli yaşlı ve hasta olmasına rağmen, son derece haşin bir kimse olan Müslim b. Ukbe'yi getirdi. Üzerlerine ordu gönderildiğini öğrenen Abdullah ve taraftarları Medine valisini ve Emevî sülâlesini şehirden çıkararak hendekler kazdılar ve savaşa hazırlandılar. Müslim b. Ukbe şehirden çıkarılanlardan da geniş bilgi alarak Medine'nin doğu tarafındaki Harre mevkiine geldi. Önce üç gün mühlet vererek halkı itaate ve Mekke'deki Abdullah b. Zübeyir'e karşı ortak hareket etmeye çağırdı. Fakat Medineliler bunu şiddetle reddettiler. Üç günlük süre sonunda başlayan muharebe gerçekten çok şiddetli ve kanlı oldu. Abdullah b. Hanzale taraftarları büyük bir hezimete uğradılar. Abdullah, yanında küçük bir grupla son ana kadar cesaretle çarpıştı ve savaş meydanında öldü (Zilhicce 63/Ağustos 683).

Abdullah b. Hanzale çok oruç tutan, gecelerini ibadetle geçiren, Kur'an tilâvetinden hemen etkilenen, âbid, zâhid, ensar arasında yüksek mevki sahibi bir kişi idi. Rivayet ettiği hadisler Ebû Davud, Tirmizî ve Dârimî'nin Sünenleri ile Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde yer almıştır. Ayrıca Hz. Ömer, Abdullah b. Selâm ve Kâ'b el-Ahbâr'dan rivayette bulunmuş, kendisinden de Abdullah b. Yezîd el-Hatmi, İbn Ebû Müleyke, Esma bint Zeyd b. Hattâb hadis rivayet etmişlerdir.                                                            

       ÜMMÜ HAKÎM(R.A.)

       Künyesi, Ümmü Hakîm bint el-Haris b. Hişâm el-Kureşiyye el-Mahzûmiyye (ö. 14/635)Ebu Cehil 'in yeğeni kadın sahabedir.

      Adı bilinmemektedir. Babası Ebû Cehil 'in kardeşi Haris b. Hişâm, annesi Hâlid b. Velîd 'in kız kardeşi Fâtıma'dır. Amcasının oğlu İkrime b. Ebû Cehil ile evlendi, fakat çocukları olmadı. İslâm'ın zuhurundan Mekke'nin fethine kadar kocası ile birlikte Müslümanların aleyhinde bulundu, Uhud Savaşı'na onunla beraber katıldı. İkrime, İslâmiyet aleyhindeki faaliyetleri dolayısıyla Hz. Peygamber'in öldürülmesini emrettiği birkaç kişiden biriydi. Ümmü Hakîm, Mekke fethedilince annesi ve babasıyla birlikte Müslümanlığı kabul etti; İkrime ise öldürüleceği korkusuyla Yemen'e kaçtı. Mekkeli diğer kadınlarla birlikte Ümmü Hakîm de Resûlullah'a biat ettikten sonra kocasının hayatının bağışlanmasını istedi. Resul-i Ekrem ona teminat verince bu defa İkrime'yi geri getirmek için Hz. Peygamber'den izin aldı ve kölesiyle birlikte Yemen'e gitti; kocasını buldu ve ona Resûlullah'ın bütün düşmanlarını affettiğini, kendisine de eman verdiğini bildirdi ve onu Medine'ye dönmeye ikna etti. İkrime, Medine'ye gelip Resul-i Ekrem'in huzurunda müslüman oldu; Resûlullah buna çok sevindi, onu ayakta karşılayıp kucakladı. Hz. Peygamber, Ümmü Hakîm ile İkrime'nin nikâhını yenileme gereğini duymamış, önceki nikâhlarıyla evlilikleri devam etmiştir. Bu durum karısı kendisinden önce müslüman olan müşrikin nikâhı konusunda örnek teşkil etmiştir. Ümmü Hakîm, İslâmiyet'i benimsedikten sonra Müslümanların yanında savaştı. Kocasıyla beraber Bizanslılara karşı kılıcıyla çarpıştı. İkrime, Hz. Ebû Bekir'in hilâfeti döneminde yapılan Ecnâdeyn Savaşı'nda şehit olunca (13/634) mücahitler arasında bulunan Ümmü Hakîm, daha sonra ilk Müslümanlardan ve Hz. Peygamber'in kâtiplerinden Hâlid b. Saîd ile nikâhlandı. Devamlı surette savaştıklarından 14 (635) yılında Dımaşk yakınlarındaki Mercisuffer'de savaşa ara verildiği bir sırada düğünleri oldu, ancak Hâlid evlendiği gün şehit düştü. Ümmü Hâkim'in, üzerinde gerdeğe girerken sürdüğü kokunun izi bulunurken savaşa devam ettiği ve içinde kaldıkları çadırın direğiyle yedi veya dokuz Bizanslıyı öldürdüğü rivayet edilmiştir. Sonraları, Ümmü Hakîm ile Hâlid b. Saîd'in evlendikleri Mercisuffer'e yakın bir yerde bulunan köprüye Ümmü Hakîm Köprüsü adı verildi. Ardından Ümmü Hakîm Hz. Ömer ile evlendi ve ondan Fâtıma adında bir kızı doğdu. Ümmü Hâkim'in vefat tarihi kesin olarak bilinmemekte, ancak 14 yılında (635) öldüğü zikredilmektedir. Buna göre Hz. Ömer ile uzun süre evli kalmamış, çocuğu olduktan kısa bir süre sonra vefat etmiştir. İyi yetiştirilmiş, akıllı ve anlayışlı bir kişiliğe sahip olan Ümmü Hâkim'in fetih hareketlerine katılması sebebiyle ilmî faaliyette bulunamadığı ve kendisinden hadis rivayet edilmediği anlaşılmaktadır.

 

                                                         KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

 

            “TATLI SÖZ SÖYLEYEN, HİÇ KİMSEDEN KÖTÜ SÖZ İŞİTMEZ.”

                                                                                                                                                                  FİRDEVSİ