ABDULLAH b. ATÎK(R.A.)

        Abdullah b. Atik el-Ensari (ö. 12/633)kendi ismiyle anılan bir seriyyenin kumandanı olan sahabedir.
Medineli olduğu için el-Ensari nisbesiyle anılan Abdullah, Hazrec kabilesindendir. Uhud Savaşı’ndan itibaren bütün savaşlara katıldı. Hz. Ebu Bekir’in halifeliği sırasında meydana gelen Yemâme Savaşı’nda şehit oldu.

       Kaynaklarda Abdullah b. Atik seriyyesi adıyla geçen ve birbirinden oldukça farklı bir şekilde rivayet edilen bir baskının kumandanı olarak tanınır. Bu baskın, Hz. Peygamber aleyhindeki her teşebbüsü bütün gücüyle destekleyen Yahudi zenginlerinden Ebu Râfi‘i öldürmek için tertiplenmiştir. Hayber civarında kendisine ait müstahkem bir binada oturan bu zengin Yahudi, İslâmiyet aleyhindeki tahrik ve faaliyetlerini devam ettirdiği için, Hz. Peygamber Abdullah b. Atik’in kumandasında Ensar’dan dört kişilik bir grubu hicretin altıncı yılı ramazan ayında onu öldürmekle görevlendirdi. Abdullah ve arkadaşları bir baskın sonucu Râfi‘i evinde öldürüp Medine’ye döndüler.

       İbranice de bilen Abdullah b. Atik’ten sadece bir hadis rivayet edilmiştir.

       ABDULLAH b. AYYÂŞ(R.A.)

       Kıraat bilgisiyle tanınmış olan sahabenin künyesi;  Ebü’l-Hâris Abdullah b. Ayyaş b. Ebu Rebîa el-Kureşî el-Mahzûmî ’dir.
        Babası Ayyaş ilk Müslümanlardandı; Habeşistan’a hicret etti, Abdullah orada dünyaya geldi. Sahabe olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte, bazı rivayetlere dayanarak İbn Hacer ve İbn Abdülber sahabeden olduğunu belirtmişlerdir. Hz. Peygamber’den, Ömer, Abdullah b. Abbas, babası Ayyaş ve diğer bazı sahabelerden hadis rivayet etmiş, kendisinden de oğlu Hâris, İbn Ömer’in azatlısı Nâfi‘, Süleyman b. Yesâr rivayette bulunmuşlardır. Kıraatı arz yoluyla Übey b. Kâ‘b’dan öğrendi. Kendisinden kıraat tahsil eden azatlısı Ebu Cafer Yezîd b. Ka‘ka‘, Şeybe b. Nassâh, Abdurrahman b. Hürmüz, Müslim b. Cündeb ve Yezîd b. Rûmân, aynı zamanda, yedi kıraat imamından biri olan Nâfi ‘in de hocalarıdır. Devrinde Medine’nin kıraat sahasında en önde gelen şahsiyetlerinden biri idi.

         Medine’de vefat etti. İbn Hibbân 64 (683-84) yılında vefat ettiğini belirtirken, Zehebî de 70’den (689-90) sonra vefat ettiğine dair bir rivayet zikreder.

                                                                        KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

“MAL CİMRİLERDE, SİLAH KORKAKLARDA, KARAR DA ZAYIFLARDA OLURSA İŞLER BOZULUR.”

                                                                                                                                              HZ. EBU BEKİR(R.A.)