HAK YOLUNDA HARCANAN ÖMÜRLER:12

      MUS'AB B. UMEYR(R.A.):

      Asıl adı, Ebu Abdullah(Ebu Muhammed)Mus'ab b. Umeyr b. Haşim el-Kureşi el- Abderi olan Mus'ab Kureyş'in ana kollarından, cahiliye devrinde sidane ve hicabe görevleriyle kabilenin sancaktarlığını yürüten Beni Abdüddâr'a mensup zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

      İlk Müslümanlardan olmasına rağmen ailesinin buna şiddetle karşı gelmesinden dolayı Peygamberimizin yanına bir süre gizlice gidip geldi ve namazlarını gizlice kıldı. Durumu öğrenilince onun için zor bir dönem başladı. Babası ve annesi onu yolundan döndürmek için çeşitli eziyet ve işkenceye maruz bıraktılar, fakat o bu baskılara aldırmadı ve dininden dönmedi. Peygamberliğin beşinci yılında ilk kafile ile Habeşistan'a hicret etti. Bir süre sonra Mekke'de bazı ileri gelenlerin Müslüman olduğu ile ilgili yanlış bir haber almasından dolayı otuz sekiz kişiyle birlikte Mekke'ye döndü. Birinci Akabe Biatına kadar Mekke'de kaldı. Bu zamanda Medinelilerin isteği doğrultusunda Peygamberimiz onu İslam tarihinin ilk muallimi olarak görevlendirdi. Bu sebeple Medine'ye ilk hicret eden sahabe olarak kabul edilir. Esad b. Zürare'nin evinde kalan ve onun desteğiyle verimli bir çalışma yapan Mus'ab Peygamberimizin tebliğ metodunu çok iyi kavraması, o zamana kadar inmiş Kur'an-ı Kerim ayetlerini ezbere bilmesinden ve etkili konuşmasından dolayı Useyd b. Hudayr ve Sa'd b. Muaz gibi şahsiyetlerin gibi şahsiyetlerin ihtida etmesini sağladı. Medine'de Esad b. Zürare ile birlikte Cuma ve vakit namazlarını kıldırdılar. 622 yılının hac mevsiminde ikisi kadın yetmiş beş kişi ile birlikte Mekke'ye geldi ve yapmış olduğu faaliyetlerden peygamberimizi bilgilendirerek onun hoşnut kalmasını sağladı ve takdirini kazandı. Medine'ye hicretin başlangıcı sayılan ikinci Akabe Biatının hazırlanmasında ve gerçekleşmesinde önemli görev almış üç ay daha Mekke'de kaldıktan sonra tekrar Medine'ye dönmüştür.

     Hicretten sonra Peygamberimiz onu muhacirlerden Sa'd b. Ebu Vakkas, Ensar'dan Ebu Eyyûb el-Ensari ile kardeş ilan etmiştir. Mus'ab b. Umeyr kabilesinin geleneğine bağlı kalarak Bedir'de muhacirlerin, Uhud 'da bütün Müslümanların sancağını o taşımıştır. Uhud gazvesinde Peygamberimizin yanından hiç ayrılmamış sancaktarlık görevini yerine getirirken peygamberimizi yaralayan İbni Kamie'nin kılıç darbeleriyle iki eli kopmuş ve o sancağı kollarıyla göğsüne bastırarak dik tutmaya çalışmış fakat yine İbni Kamie'nin mızrağıyla şehit düşmüştür. Savaştan sonra şehitler defnedilirken Hz. Peygamber yoksul bir kıyafet içinde Mus'ab'ı göstererek onun bir zamanlar en güzel elbiseleri giydiğini, en güzel yemekleri yediğini fakat Allah ve Resulünün sevgisini her şeye tercih ettiğini söyledi. Sahabeler, daha sonra ki dönemlerde bolluk ve refah içinde yaşadıkları zamanlarda daima Mus'ab'ı anmışlardır. Sahabeden Habbab b. Eret Mekke'den Medine'ye dünyevi menfaatler için değil Allah rızası için hicret ettiklerini, fakat Allah Teâlâ'nın kendilerine dünya nimetlerini de verdiğini Mus'ab b. Umeyr gibi arkadaşların bu nimetlerden hiçbir şey tatmadan ahirete intikal ettiklerini belirttikten sonra Uhud 'da şehit olduğu gün onu saracak bir kefen bulamadıklarını, bedenini hırkasıyla örtmeye çalıştıklarını başına çekince ayakları, ayaklarına çekince başının açıldığını sonunda başını örterek ayak kısmını kokulu otlarla kapattıklarını söylemiştir.

     Mus'ab b. Umeyr “Mus'ab'ül- Hayr” diye de anılmıştır. Ayrıca Peygamberimizin eşi Zeynep binti Cahş'ın kız kardeşi Hamne ile evli olduğu için bacanağı olmuştur.

                                       KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ