Değerli Yenigün Gazetesi okurları, Allah nasip ederse bundan sonra her cuma günü sizlerle

İslam dinine hizmet etmiş İslam için canını, malını, eş ve çocuklarını feda etmiş Allah dostlarının ibretlik hayatlarını paylaşıp onların bu yaşam tarzlarından bir nebze olsun ders almak için bu yazımı kaleme alıyorum. İnşallah faydalı bir yazı dizisi olur. Bugün ilk olarak sizlere ilk halife ve peygamberimiz'in (sav) hicret arkadaşı Hz. Ebu Bekir'den bahsedeceğiz.

Hz. Ebu Bekir, fil vakasından üç yıl sonra Mekke'de doğdu. Asıl adı Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Kuhafe Osman b.Amr el Kureşi et Termi' dir. Annesi Mekke döneminde Hz. peygamberin Erkam b. EbulErkam'ın evinde bulunduğu sırada İslamiyet'i kabul eden ÜmmülHayr Selma bintiSahr, babası Mekke'nin fethinden sonra oğlu Ebu Bekir'in aracılığı ile Müslüman olan Ebu Kuhafe'dir. Anne ve babası Teyme kabilesindendir. Teyme kabilesinin soyu Murre b. Ka'b'da Hz. peygamberin nesebi ile birleşir. Hz. Ebu Bekir peygamberimizden iki ya da üç yaş küçük olup isminden çok annesinin ona verdiği, güzel, soylu, eski, azat edilmiş anlamına gelen “atik” lakabıyla anılır. Ayrıca peygamberimiz'in(sav)”Sen Allah'ın cehennemden azat ettiği kişisin.” dedikten sonra da bu lakapla anıldığı söylenir. Hz. Ebu Bekir'in cahiliye dönemindeki asıl adı Abdul Kabe olup Müslüman olduktan sonra Hz. peygamber tarafından Abdullah olarak değiştirilmiştir. Hz. Ebu Bekir daha birçok lakapla anılmasına rağmen bizce de en çok bilinen ve miraç olayından sonra peygamberimize vermiş olduğu tasdikten dolayı  “ES SIDDIK” lakabıdır. Ayrıca peygamberimiz vefat ettikten sonra devlet yönetimine geçtiği için “HALİFETÜ RASÜLULULAH”da denmiştir.

Hz. Ebu Bekir, kaynaklarda, orta boylu, zayıf yapılı, seyrek sakallı, keskin bakışlı, gür saçlı, sarıya çalan beyazlıkta güzel ve ince yüzlü olarak tasvir edilir. Çocukluğu ve gençliği hakkında kaynaklarda fazla bilgiye rastlanmamaktadır. İlk evliliğini KuteylebintiAbdüluzza ile yapmış Abdullah ile Esma bu hanımından olmuştur. Kuteyle Müslümanlığı kabul etmeyince onu boşayıp ÜmmüRuman ile evlenmiştir. Ondanda Abdurrahman ile Aişe olmuştur. ÜmmüRuman öldükten sonra Esma bintiUmeys ile evlendi. Bu eşinden de Muhammed adını verdiği bir oğlu oldu. Vefatından birkaç ay sonra da diğer eşi Habibe bintiHarice'denÜmmü Gülsüm adlı kızı dünyaya geldi. Hz. Ebu Bekir'in elbise ve kumaş ticaretiyle uğraştığı, ticaret kervanlarıyla Suriye ve Yemen'e seyahat ettiği bilinmektedir. Hz. peygamber(sav) onun üstünlüğünden bahsederken kendisini herkesin yalanladığı bir zamanda Ebu Bekir'in kendisine inandığını ve İslamiyet için her şeyini feda ettiğini söylemesi onun ilk Müslüman olduğunu göstermektedir. Hz. Ebu Bekir Kureyş kabilesinin ileri gelenlerinden olduğu için Müslümanlığın yayılmasında çok büyük rol oynamıştır. Onun sayesinde Hz. Osman, Talha b. Ubeydullah, Sad b. Ebu Vakkas, Zübeyr b. Avvam gibi daha birçok kişi Müslüman olmuş ve İslam'ın nuruyla aydınlanmıştır. Hz. Ebu Bekir İslamiyet için çok büyük fedakârlıklarda bulunmuştur. En çok hasta, zayıf Müslüman köleleri satın alarak azad etmiştir. Bunların en başında Bilal-i Habeşi ve annesi Hammame gelmektedir. Mekke'de Müslümanlara karşı zulümler artmaya başlayınca dayısının oğlu Haris b. Halid ile Habeşistan'a hicret etmek için Mekke'den ayrıldı, yolda karşılaştığı dostu İbnü'dDüganne onu geri getirerek dinini açıklamadığı sürece himayesinde olduğunu Kureyşlilere söyledi. Fakat Ebu Bekir gizlice ibadet etmeye ve Kuran okumaya fazla dayanamadı Kureyşlilerle anlaşmayı bozdu. İbnü'dDüganne'de üzerinden himayesini kaldırdığını söyledi. O da ben ancak Allah'ın himayesine sığınırım diyerek Mekke'de kalmaya karar verdi. Bu sabrının karşılığını ilerde Allah Rasülünün hicretinde yol arkadaşı olmakla aldı.

Peygamberimizin kumandanlığını yaptığı bütün savaşlarda bulundu. Peygamberimiz bütün işlerde Ebu Bekir'e danıştığı için bazı kaynaklarda “peygamberin veziri” diye söz edilmektedir. Hz. Ebu Bekir halife olduktan sonra İslam dinini tebliğ etme konusunda peygamberin yolunu izlemiş birçok savaşla İslam'ı yaymıştır. Hilafeti esnasında Kuran-ı Kerim'i mushaf haline getirmek suretiyle İslam'a en büyük hizmeti yapmıştır. Hadislerin rivayetine çok önem verir Rasül-i Ekrem'den bizzat duymadığı bir hadisi rivayet eden sahabidenRasülullah'ın söylediğine dair şahit getirmesini istediği olurdu. Hz. Ebu Bekir hicri 13 yılı Cemaziyelahir(Ağustos 634)ayının başında rahatsızlandı. Vefat etmeden hilafet meselesini istişare etti ve Hz. Ömer'i yerine veliaht bırakmayı kararlaştırarak Hz. Osman'a bir ahidname yazdırdı. Hz. Ebu Bekir öldükten sonra eşi Esma bintiUmeys ve oğlu Abdurrahman tarafından yıkandı. Cenaze namazını Hz. Ömer kıldırdı. Hz. Ömer, Hz. Osman, Talha b. Ubeydullah ve oğlu Abdurrahman tarafından kabre konuldu.

                                                           * Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi